Kahvaltı

1.1K 71 35
                                    

"Anlat tuana dinlemek istiyorum. !"

"Yüzünüz gözünüzden de belli oluyor ki okulda birkaç sıkıntı çıkmış " dedi rüya abla, elindeki çatalı düzenli bir şekilde yerine koyarken . Tabağımdaki başımı kaldırmamla çağanla göz göze gelmiştim .

Ah neden tam karşıma oturursun ki?

"Evet anne bir kaç sorun çıktı " diye annesini destekleyen kişi ülküydü . " neden , nasıl demek istemiyorum . Ama bu şekilde kavga etmeniz ne kadar doğru ? Siz eski arkadaşsınız yağız ve çağan "

Duyduğum cümleyle tam o saniyede bütün gözler bana dönmüştü . Ne demek yakın arkadaştınız ?

"Nasıl ?" Dedim tereddütle lokmamı yutarken . "Hayır anne bu sene tanıştılar daha ?"

Dedi ülkü hızla annesine bakarken . Rüya abla öksürerek suyundan bir yudum alırken yağızın yüzüne bakmaya devam ediyordum .

"Ay ben çağanın yağız adında bir arkadaşı daha vardı da onunla karıştırdım sanırım " dedi rüya abla , sahte bir gülüşle . Artık emindim kesinlikle ortada tamamen dönen bir şey vardı .

"Neyse neyse , çağan bundan sonra okul çıkışları gezmek yerine cafeye gelip tuanaya yardımcı olacaksın . Çünkü benim şirkete geçiş yapmam gerekiyor . Yağızcım seninde derslerinin iyi olduğunu öğrendim sizde birlikte derslerinize yoğunlaşıyorsunuz " dedi rüya abla , sanki çok rahat bir şey söylüyormuş gibi bir yandan da yemeğine devam etti .

"Ulan ne bu çtlü, birleştirme çabaları anlamadım ki" yağızın ağzının içinde söylediği cümleyi duymamazlıktan gelerek yemeğime devam ettim . "Anne gerek yok-" diyen çağanın cümlesini keskin bir şekilde kesti rüya abla .

"Gerek var çağancım , bundan sonra kavga gürültü istemiyorum hatta , tuanacım , yağızcım , diyorum ki o boş evde kalmayın artık simit yemekten kurudunuz gittiniz gelin burada kalın koskoca ev " rüya ablanın teklifine karşı yağızla birbirimize bakıp başımızı aynı anda rüya ablaya çevirdik . "Yok abla gerçekten gerek yok zaten yeterince bize yardımcı oluyorsun . " dedim nazik bir şekilde .

"Güzelim-"

"Hay sizin-" diyen çağana göz ucuyla baktım benim ona baktığımı görünce toplarlanıp elindeki çatalı dudaklarına götürdü . "Bitanem o evde kalmanız birşeyi değiştirmiyor hasta olacaksınız tamam ille size yük olmayalım diyorsanız müştemilatta kalın olmaz mı?" Yağızla birbirimize tekrar baktık .

Başka çaremiz olmadığını bende biliyordum . Yağız ve benim eşya almak gibi bir paramız yoktu ki her gün simit yesekte çalıştığımız paralar ancak haftalığımıza yetiyordu .

"Yani ..." dedi yağız başını eğerken . Derin bir nefes alarak elimi yağızın elinin üzerine koydum destek vermek istercesine . "Peki rüya abla ..." dedim güçsüz bir tonda.

Müştemilat ...

Hayatım boyunca bir gün böyle bir yere düşeceğimize gram inanmazdım . Düzenli giden bir hayatım vardı . Arkadaşlarım... ailem... şimdi tek başımıza kalmıştık sokaklarda ...

Elimizdeki valizlerle oradan oraya sürülenip duruyorduk . Daha 18 yaşımızda hayatımız boyunca yaşadığımız her şeyi yaşamıştık. Bazen düşünüyordum beyaz bir duvara sırtımı yaslıyor saatlerimi veriyordum , bu hayatta başka ne yaşayabilirdim , yaşayabilirdik ?

Normalde neşeli kahkahası bol olan bir kızken , şimdi içine kapanık çoğu zaman herşeye susan bir kız konumuna getirmiştim kendimi .

Hayatım , baştan sona tamamen değişmişti ve beni sokağa atan kişiler dünyaya gelme sebeplerimdi . Eğer şimdi ben bu konumdaysam bunun sebebi ne bendim ne beni korumaya çalışan ikizim ...

Wanna Be Yours :) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin