-Yani bu tarz yaralanmalara karşı benim vücudum alışkındır. Biraz dinlenirim geçer gider. Ama sen...
Sözünü kestim koca adamın;- Nerden biliyorsun benim alışkın olmadığımı.
Bu tartışma belki de daha fazla uzayacaktı ama gelenler vardı. Sustuk ve gelenlere odaklandık. Bunlar bizim ekipti. Eylül, Derya, Ömer ve, ve yanlarında biri daha koşarak geliyorlardı yanımıza. Zanlımca yanlarındaki kişi Furkan’dı. Sanırım tanışma fırsatımız olmayacak yine. Sağlık ekibi gelmişti ve kadının durumuna bakıp konuşuyorlardı, yanlarında bir de bir adam vardı. Yere oturmuş ağlıyordu. Belli ki yakını idi kadının.
-İyi olacaklar deyin. Ne olur...
-Başınız sağolsun.
Adam bağırmaya başladı ciğeri sökülürcesine;
-Ne istediniz daha anne karnındaki ufacık bebekten? Ne istediniz bunca insandan?
Bu arada ekip yanımıza gelmiş adamın haykırmasını dinliyorlardı bizim gibi. Sağlık personeli yanımızdan geçerken Derya;
-Ne olmuş bu adama?
Üzgün bir şekilde cevap verdi;
-Eşini ve daha 6 aylık evladını kaybetti.
Hepimiz de çok sinirlenmiştik ekip olarak. Derya;
-Şerefsizler! Adi köpekler!
Diye saydırdı da saydırdı. Ömer de sakinleşerek;
-Defne iyi misin?
-İyiyim ben. Merak etmeyin bu saldırının intikamını almak için gücüm, enerjim var şükür.
Derya endişeli ve hafif sinirli bir şekilde;
-Saçmalama! Ayağın kan içinde kalmış, sen hâlâ iyiyim diyorsun.
- Burada alınacak intikamlar listeme biri daha eklendi. Ve bensiz intikam alamazsınız. Yani buna izin vermem şimdiden haberiniz olsun.
Sonra Derya umursamaz bir tavırla etrafına bakarak bağırmaya başladı;
-Hemşire veya bir doktor yok mu?
-Buyurun hanımefendi.
-Burada yaralı bir arkadaşımız var. Bir bakar mısınız rica etsem?
-Tabi ki, hemen.
Açıkçası şaşırmıştım Derya’nın bu tavrına. Beklemediğim bir tepkiydi zira. Ama nede olsa ekip arkadaşıyım. Tabi ki beni düşünecek. Ama hastaneye gitmek istemiyordum. Uzun bir müddet görev yapamamaktan ve intikamı alamamaktan korkuyordum çünkü. Biraz direttim ama Derya sözünün üzerine söz söyletmedi tabii. Şunu da söylemeden edemeyeceğim; Derya’nın benim için endişelenmesi hoşuma da gitmedi değil.
Doktor eğilip ayağıma bakacağı sırada,Derya’nın sert bakışları ile, doktora;
-Doktor bey, benim yardıma ihtiyacım yok. Burada o kadar yaralı varken benim yaramın önemi de yok. Zaten ben gerekeni yapabilecek bilgiye sahibim. Arkadaşlarım da var. Gerekirse hastaneye gideriz hemen. Siz en iyisi gidin diğer yaralılarla ilgilenin.
-Hanımefendi, buraya bir sürü doktor arkadaşımızla geldik.
-Olsun siz gidin başka yaralılarla ilgilenin lütfen.
-Peki.
Derken kalkıp başkalarına doğru gitti doktor. Bende ayağıma baktım. Çok bir sızı hissetmiyordum ama baya büyüktü şarapnel parçası. Önce onu çıkartmalıydık bacağımdan. Doğru bir şekilde, canımı yakmadan yapabilir miydim bilmiyorum. Hastaneye de gitmek istemiyordum ki. Sanırım gitmeye mecburum. Eylül hastaneye gidelim dedi ve en azından parçayı kendim çıkarmaktan kurtuldum. Çıkartabilirdim ancak çok uğraşırdım. Üstelik işi ehline bırakmak daha iyi olur her zaman. Hastaneye giderken Hakan başkanı haberdar etmek için aramıştık.
-Başkanım
-Biliyorum Defne. Söylemene gerek yok. Sizde birşey var mı?
Eylül araya girdi:
-Başkanım şuan hastaneye gidiyoruz.
-Neden? Kime ne oldu?
-Başkanım Defne’nin...
Bu sefer ben araya girdim:
-Başkanım önemli birşey değil, ufak bir yara. Merak etmeyin.
-İyi, peki. Defne sen taburcu olana dek hastanede kal. Ekip ise hemen karargaha dönsün. Anlaşıldı mı?
-...
-Anlaşıldı mı dedim! Defne!
-Başkanım merak etmeyin biz Defne’yi bırakırız. Sonra hemen geliriz karargaha.
-Tamam, Eylül sen onun yanında kal yeni bir emire kadar. Ha bir de dikkat et hastaneden çıkmasın bu deli kız. Kendine zarar verecek birşey de yapmasın.
-Anlaşıldı başkanım.
Telefon kapanmıştı. Ekip bana sert sert bakıyordu. Ömer;
-Emri duydunuz Defne hanım.
Hastaneye gelmiştik. İçeri girip tedavi oldum. Doktor Sena hanım, iki gün boyunca dinlenmem gerektiğini söylemişti. Allah’ım ben nasıl bekleyeceğim iki gün hastanede...hem bir saat yatıp dinlenmek neyime yetmiyor anlamadım ki. İki gün nedir ya?Bölüm hakkında fikirleriniz neler? Yorumları alalım. Bu arada oy(☆) da bekliyorum sizlerden sevgili okurlarım.
Açıkçası; böyle az yorum ve oy ile gittiği müddetçe canım sıkılıyor ve bölüm atmak istemiyorum ne yazık ki. Ama sırf, sürekli okuyan dostlarım için bölüm atıyorum.
Neyse yeni bölümü yakında atacağım. Allah'a emanet olun. Sizleri seviyorum..❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikamın Alevi - GÖKBÖRÜ- (Ara Verildi)
De TodoGizli bir kahramanın hayat serüvenine tanık olmaya hazır mısın? Hazırsan kitaptan bir kesit vereyim senin için: Arabanın içi görünmüyordu sadece şoför azıcık görünüyordu. Tabi bu kim dersiniz; Ömer. Kim olabilir ki zaten. Arabaya bindim ama yanında...