Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Her şey beklediğinden daha iyiydi, ruh eşi olayına alışmak da buna dahildi. İlk öpücüğün üzerinden bir hafta geçmişti bile.
Deltasına şimdiden alışmıştı, onu sık görmediği halde. Bu bir hafta boyunca çok nadiren evden çıkmıştı. En yakın arkadaşına ve ailesine elbette ruh eşinin kim olduğunu söylemişti ama onlardan başka bilen yoktu.
Delta tarafında ise işler o kadar iyi değildi.
Seokjin her ne kadar herkese söylemek istese bile omegası bunu bir süre daha gizli tutmak istediği için sessiz kalıyordu. Bundan mutlu değildi. Omeganın başka birinden hoşlanıyor olma ihtimali hala aklındaydı ve onu huzursuz ediyordu.
Bir hafta boyunca kendisini sürü işlerine vermişti, yakın bir zamanda ava çıkılması gerekiyordu ve ava çıkacak alfaları belirlemeliydi. Son hazırlıkları yapıyordu.
Bu süreçte birbirlerini çok az görmüşlerdi bu yüzden güneş battığında delta kendisine engel olamadı ve omeganın evine ilerledi. Omeganın evde olduğunu biliyordu, omega ne kadar farkında olmasa da onun ne yaptığı ile ilgili tüm haberler anında deltaya gidiyordu.
Deltanın sağlam iletişim kanalları vardı.
Evin bahçesine girdi, bunun dikkat çekeceğini biliyordu ama bu kısımla ilgilenmiyordu. Gizli saklı buluşmak ona göre değildi. Omegasıyla buluşurken kimseden de izin almayacaktı. Omega da bunu anlasa iyi ederdi.
Sakin adımlarla kapıya vardı, zile bastı ve bir delta olmanın verdiği hassasiyet ile evin içinden gelen seslerini kolayca işitti. Omeganın annesi mutfaktan çıkmış ıslak ellerini bir havluya silerek geliyordu. Havlunun sesleri o kadar netti ki üst katta oturan omegasının konuşma sesini bastırıyordu.
Delta iç çekti ve omegasının annesi kapıyı açtığında yüzüne düzgün bir ifade yerleştirdi. "Ah, delta..." kadın şaşkınlıkla soludu. Hala biricik yavrusunun sürünün lideri ile ruh eşi olmasına alışamamıştı. Bocalıyordu. "Hoş geldiniz."
"Hoş buldum ama benimle resmi konuşmanıza gerek olmadığını kaç kere daha söylemeliyim?" diye sordu Seokjin sakince. Kırıcı olmamaya çalışıyordu. Omegası annesini seviyordu ve bu yüzden bu kadın önemliydi. "Benim sizinle konuşurken dikkat etmem gerekiyor, sizin değil."
"Eğer ben dikkat etmeyeceksem siz de etmemelisiniz, efendim. Sonuçta siz liderimizsiniz."
"Sizin için oğlunuzun eşiyim. Bu daha önemli."
Bu yeni kimliğe kendini kaptırmıştı.
Kadın mutlulukla gülümsedi. Oğlu için en uygun kişi kesinlikle deltaydı. Hem bir delta hem de lider olmasına rağmen sırf ruh eşinin annesi olduğu için ona bu kadar saygı duyuyor olması eşsizdi. Bu kadar mütevazi davranacak başka birini bulmak imkansızdı.
