Taehyung hamileliğinin farkında olmadığı zamanlarda her şeyin daha kolay olduğunu fark etmişti, son günlerde. Ne zamanki hamile olduğunu anlamıştı o andan sonra tüm hamilelik süreci değişmişti.
Sadece çok fazla uyuduğu, sürekli acıktığı ve kilolarından yakındığı o süreç bitmişti ve yerini daha acılı bir sürece bırakmıştı. Taehyung şimdi gittikçe büyüyen karnının yanında kısıtlanmış hareketleri, sanki tüm dünyanın yükünü taşıyormuş gibi ağrıyan beli, aniden gelen sancılar yüzünden gözüne asla girmeyen uyku ve bebeğinin onunla tek iletişim yolu olan tekmeleri ile uğraşmak zorundaydı.
Kısacası her şey onun için çok zordu.
Ama bunun da iyi bir tarafı vardı; hamileliğinin bitmesine çok az bir zaman kaldığı ve çok zorlandığı için Seokjin her zaman yanındaydı, evden ayrılmıyor, Taehyung neye ihtiyaç duyuyorsa onu hemen bulup getiriyordu.
"Biraz yürümek ister misin?" diye sordu Seokjin dirseğinin üzerinde yükselip Taehyung'un alnındaki dağınık saçlarını bir düzene sokarken. Taehyung'un ağrılı süreçler başladığından beri yaptığı tek şey yatmaktı. Ayakta uzun süreli durmak ona seneler kadar uzaktı. Bu yüzden Seokjin'in yürümek dediği şey aslında kendi yürümesiydi... Taehyung'u kucağına alıyor ve Taehyung biraz temiz hava alsın ve huzurlu hissetsin diye bahçede yürüyordu.
"Yürüyemiyorum ki," diye fısıldadı üzgün bir şekilde dudaklarını büzerken. "Hem çok ağırım, bir gün sana bir şey olacak diye çok korkuyorum."
Seokjin duyduğu en saçma şeymiş gibi bakmakla yetindi ona ama Taehyung gözlerini çekti.
"Yalan mı söylüyorum? Bakma bana öyle." diye mırıldandı. "Çok kilo aldım, yerimden bile kalkamıyorum artık."
Taehyung sözlerinin eşinin ona kızmasıyla ya da sakin bir şekilde aksini anlatarak yanlış düşündüğünü söylemesiyle kesileceğini düşünürdü ama aniden öpülmeyi beklemiyordu. Dudaklarının üzerindeki dudaklar geldiği kadar hızla geri çekildiğinde gözleri kocaman açıldı.
"Bu nereden çıktı?"
"Sen her saçma konuştuğunda seni öpmeye karar verdim," diye yanıtladı Seokjin yatakta doğrulurken. Bir eliyle saçlarını geriye taradı ve eşine baktı. "Aylardır sana düşündüğün gibi olmadığını kanıtlamaya çalışıyorum ama laftan anlamıyorsun."
"Çünkü haklıyım." diye diretti Taehyung. Yataktan kalkamayacak kadar ağrılı olmasına rağmen Seokjin onun konuşurken hala bu kadar güçlü ve inatçı olmasına şaşırıyordu. "Seokjin, aşkım sadece bir anlığına bana eşim olarak değil de bir başkasının gözüyle bakmayı dene. O zaman ne kadar kilo aldığımı ve gittikçe çirkinleştiğimi göreceksin."
Delta çenesini tutarak yüzünü kaldırdı ve yeniden dudaklarına uzandı. "Teşekkür ederim," diye mırıldandı dudaklarını ayırırken.
"Ne için?"
Taehyung'un ona şaşkın şaşkın bakan gözleri altında gülümsedi ve, "Dudaklarını öpmem için bana bir sürü fırsat verdiğin için. Biraz daha saçmala hadi." dedikten sonra tekrar öptü.
Küçük, arzudan ve cinsellikten uzak ama Taehyung'un kalbinin gürültülü bir şekilde atmasını sağlayacak kadar yumuşak ve iyi hissettiriyordu öpücükleri. Bir anda dudaklarının üzerindeydi bir anda hemen aralarında bir nefeslik boşluk oluyordu.
Taehyung omuzlarını düşürdü. "Beni asla ciddiye almıyorsun değil mi?"
"Nasıl alabilirim Taehyung?" diye sordu Seokjin sonunda biraz ciddileşerek. Aslında ciddi ciddi konuşup eşinin zaten hassas bünyesini sarsmak istemiyordu ama şakaya vurduğunda ve ciddiye alınmadığında Taehyung daha çok üzülüyordu. "Karşıma geçmiş kendin hakkında saçma sapan şeyler söylüyorsun, sabırlı olmaya çalışıyorum ama dediklerinin hiçbir doğruluğu yok. Tamam, kilo aldın ama bunun sebebinin karnındaki yavrumuz olduğunu sen de biliyorsun. Bedenin kendini yavruya göre şekillendiriyor ve eğer şu an beğenmediğin şekilde olmasaydın ne olacağını biliyorsun değil mi? Yavrumuz olmazdı. Bedenin bu hale gelmeseydi yavruyu taşıyamazdın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pup, taejin ✓
Fanfiction"Tanrıyla aram bozuk, yavru... Bu dünyada sensiz dokuz sene geçirmemi sağladığından beri onunla görüşmüyorum." [Omegaverse/mpreg içerir.]