bir onceki bolumu okudugunuzdan eminseniz baslayin
her bolum icin 30 begeni sinirini asarsak sevinirim ✌️
Sürüdeki alfalar başlarında deltayla beraber avlanmak için gideli neredeyse bir ay olmuştu. Taehyung en son yaptıkları konuşmadan sonra deltayla bir daha konuşma fırsatı bulamamıştı. Saat kaçta yola çıkacaklarını bilmediği için uyandığında onların çoktan gittiği bilgisiyle karşılaşmıştı.Bu bir ayın nasıl geçtiğini anlamamıştı. Çoğu zaman odasında, pencerenin kenarındaki sandalyesinde oturuyor ve orman tarafından gelecek deltayı bekliyordu. Bir ay içinde dışarı çıktığı zaman çok sayılıydı. Birkaç kez evin bahçesine çıkmış ve arka bahçedeki eski ağaca babasının seneler öncesinde yaptığı salıncakta sallanmıştı. Küçük kardeşi bile onun mutsuz halinden dolayı yanına çok az uğramıştı.
Arkadaşı her gün geliyor ve yüzünü biraz güldürmeye çalışıyor, sonrasında başarısızlığı kabul ederek gidiyordu. Annesi sürekli ona her şeyin düzeleceğini söylüyordu ama Taehyung'un hassas kalbi hala bir ay öncesindeki konuşmadaydı.
Delta hala karşısında duruyor ve sevilmediğini, eşi tarafından kabul edilmediğini düşünen gözleriyle hayal kırıklığı içinde omegaya bakıyordu. "İyi düşün," diyordu sürekli. "Yollarımızı ayırabiliriz."
Sonrasında Taehyung uyanıyordu, bir ay öncesinde yaşadığı an her gün gördüğü bir kabusa dönmüştü. Mührü bozma düşüncesi ise felaketiydi. Deltanın bu sözlerini her hatırladığında mühründe bir yanma hissediyordu. Tıpkı şimdi olduğu gibi.
"Taehyung?"
Annesinin evin içinden gelen seslenişini duyduğunda kıpırdandı ama karşılık vermedi. Dalgın gözlerle ayaklarının altındaki çimeni izlemeye devam etti. Annesi birkaç kez daha seslendi. "Taehyung neredesin?"
Küçük kız kardeşinin, "Bahçede." dediğini duydu.
Nerede olduğunu biliyordu çünkü az önce yanına gelmiş ve abisine saçlarını ördürmek istemişti. Taehyung onu kırmamak adına saçlarını güzelce örmüştü ama ellerini, kollarını zorla hareket ettiriyordu.
Annesi kısa topuklularının sesi bahçe zemininde yankılanırken bahçeye çıktı, oğlunun günlük kıyafetleri ile sallandığını görünce fenalık geçirecekti. "Hala hazırlanmadın mı sen?" diye azarladı onu.
"Hayır, hazırım."
Kadın dalga geçiyormuş gibi duran oğluna bir kez daha baktı, siyah eşofman takımıyla oturuyordu. Saçları zaten savaştan çıkmış gibi dağınıktı. "Taehyung, günlerdir haline hiçbir şey demiyorum ama böyle günlerin sürü için önemli olduğunu biliyorsun. Bu halde hiçbir yere gelemezsin, bu yüzden kalkıp hazırlanman için sadece 15 dakikan var."
"Anne..." Taehyung bir bebek gibi dudaklarını büzdü. "Gelmesem olmaz mı?"
"Sence olur mu?" kadın artık oğlunun bu haline hayret ediyordu. "Yujin senin doğum gününe gelmişti, Taehyung. Şimdi senin de onun doğum gününde olman ve onun heyecanını paylaşman gerekiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pup, taejin ✓
Fanfiction"Tanrıyla aram bozuk, yavru... Bu dünyada sensiz dokuz sene geçirmemi sağladığından beri onunla görüşmüyorum." [Omegaverse/mpreg içerir.]