Biri Taehyung'a hayatının birkaç ay içinde bu kadar değişeceğini söylese, ona inanmazdı. Güler geçerdi. Ya da en fazla ne olabilir ki derdi. En fazla ne mi olmuştu? Deltanın ruh eşi olduğunu öğrenmişti, evlenmişti, hamile kalmıştı ve şimdi bir bebeği vardı.
Kolları arasında, bir ormanı kucaklıyormuş gibi hissettiren feromonlarını farkında olmadan salan, bebeği vardı. Taehyung bir bebekten beklenmeyecek kadar uzun kirpiklerinin altından ona bakan bebeğiyle göz temasını on dakikadır bozmadan yatağın ortasında oturuyordu.
"Daehyun," diye seslendi kısık bir sesle. Bir kolu Daehyun'u sırtından destekleyerek göğsüne yapıştırırken bir eli hafifçe yanaklarını okşuyordu.
Daehyun sanki babasının ne dediğini anlıyormuş gibi ona bakmaya devam etti ancak emdiği göğüs ucunu serbest bıraktı ve bırakmasıyla beraber birkaç damla süt yüzüne fışkırdı. Taehyung bebeğinin yüzüne gelen sütle irkilip gözlerini yummasına dayanamadı ve kıkırdadı. "Şapşal bebeğim benim."
Yüzündeki sütleri nazikçe, zarar vermekten korkarak temizlediğinde Daehyun gözlerini yeniden araladı ve gözleri hiç başka bir yere bakmadan babasını buldu. Yumruk halinde duran elini açıp babasının baş parmağını yakaladı ve yeniden yumruk yaptı.
Taehyung onun daha da sakinleşmiş yüzüne huzurla baktı ve, "Şimdiden babana bu kadar benziyor olman gerçekten mümkün mü yoksa ben çok sevdiğim için mi öyle görüyorum acaba?" diye sorguladı.
Daehyun sanki onu anlayıp cevap verecekmiş gibi onunla konuşuyor olması doğumdan öncesine dayanan bir süreçti. Taehyung teknik olarak bunun mümkün olmadığını biliyordu ama Daehyun ona öyle anlamlı bakıyordu ki her şeyi anlıyormuş gibi geliyordu. Ve Taehyung ne zaman bir şeyler söylese arkasından bir şeyler mırıldanıyordu.
Yine tuhaf ve anlamsız sesler çıkardığında Taehyung başını salladı, "Bence de mümkün, bebeğim." dedi. "Ona benzemeni çok istemiştim zaten."
Daehyun yine bir şeyler mırıldandı ve yeniden babasının göğüs ucuna saldırdı. Taehyung onun göğüs ucunu bulabilmek için kafasını iki yana sallamasını ve bulamayınca daha saldırgan bir şekilde hareket etmesini gülerek izledi.
"Gerçekten babana çok benziyorsun," dedi kıkırdamaya bir son verirken.
Bacaklarını kendisine doğru çekti ve başını da yatağın başlığına yaslayarak iyice rahat bir pozisyona geçti. Daehyun emmeye başladığında kolay bırakan bir bebek değildi. Sadece açlığını gidermek için emmiyordu aynı zamanda omega babasıyla yeterince zaman geçirdiğinden ve onun sevgisini yeterince aldığından emin olmaya çalışıyordu.
Alfalık içgüdülerini harekete geçiren ilk kişi omega babasıydı ve Daehyun gerçekten kıskanç ve sahiplenici bir alfaydı.
Yirmi dakikanın sonunda Daehyun hem karnını hem de kalbini doyurduktan sonra gözleri ağırca kapanmış ve omega babasının kolları arasında uykuya teslim olmuştu. Taehyung kolları arasındaki minik bedenin varlığı karşısında hala şaşkındı. Sanki 18 yaşına girdikten sonra uyuduğu uykudan hala uyanmamıştı. Hala bir rüyanın içindeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pup, taejin ✓
Fanfiction"Tanrıyla aram bozuk, yavru... Bu dünyada sensiz dokuz sene geçirmemi sağladığından beri onunla görüşmüyorum." [Omegaverse/mpreg içerir.]