bu bolume bolca yorum istiyorum cunku cok guzel bir bolum oldu ve degeri bilinmezse bozulan ruh sagligim icin tedavi gormem gerekir (hic yorum yapmayanlar da inatlarini kirip yorum yaparsa cok sevinirim yoksa benim de inadim tutcak)
--
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Delta dirseğini omeganın yanındaki boşluğa yasladı ve onun uyku içindeki huzurlu surat ifadelerini izlemeye başladı. Omeganın dudakları sürekli kıpırdanıyordu, bir şeyler söyler gibiydi ama sesi çıkmıyordu ve bu özellik birlikte uyudukları gece Seokjin'in ilk fark ettiği şeydi. Nedensiz bir şekilde bu çok hoşuna gitmişti.
Bu özellik, gökyüzü üstündeki perdeyi çekip kaldırana kadar omegasını izlemesine sebep olmuştu, onun sürekli hareket eden dudakları, rüyanın içeriğine göre değişen mimikleri ve daha nicesi... Seokjin bir anlığına korkmuştu. Tüm hayatı boyunca hiç uyuyamayacak mıydı? Yanında, kolları arasında Taehyung varken nasıl uyuyabilirdi ki? Onunla ilgili hiçbir şeyi kaçırmak istemiyordu, uyumadan yaşamak onu baya zorlardı ama mecbur gidebildiği yere kadar gidecekti.
Dün gece de uyumamıştı, Taehyung göğsüne kıvrılıp parmağının birini tutarak uyuyakaldığında zorlukla parmağını omegadan kurtarmış, göğsünü başının altından çektiğinde omeganın hızlıca kendisine ait yastığa yöneldiğini izleyip odadan ayrılmıştı. Sürüdeki herkesi evlerinin dışına çağırmıştı, kalabalık uykulu gözlerle ve pijamalarla liderlerine bakıyor ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
"Yarına kadar tüm hazırlıklarını bitirmem gereken bir düğün var," demişti onu merak ve biraz da endişeyle izleyen kalabalığa karşı. "Kimler yardım edebilir?"
Aslında bu bir soru değildi ve oradaki insanlar da bunun bir soru olmadığının farkındalardı. Bu yüzden hepsi evet diye yanıt vermişti ve bir anda herkes bir kısmı halletmek için küçük gruplara bölünmüştü. El becerisi yüksek olan omegalar Taehyung ve Seokjin'in giyeceği kıyafetleri ve çiçeklerden süsleri hazırlamış, güçlü alfalar ise düğün için mekanı ayarlamış, taşınacak şeyleri taşımıştı.
Her şeyin sabaha kadar en azından Taehyung uyanana kadar bitmesi gerekiyordu, Seokjin de bu sırada her yerde gezinmiş, Taehyung'un kıyafeti için önerilerde bulunmuş, çok ağır şeyleri sırtlanmış ya da zaman buldukça yatak odasındaki Taehyung'un yanına gitmişti. Beş dakikalık molasında onun uyku halini izlemiş, mırıldanmalarından anlam çıkarmaya çalışmış sonra geri dönmüştü.
Düğün için son hazırlıklar kaldığında Seokjin yanına aldığı birkaç güçlü alfayla beraber kendi evine geçmişti, evin de Taehyung için hazır olmasını istiyordu. Yanlarına Taehyung'un yakın ve tek arkadaşını da almışlardı. Onun zevkini az çok bilen tek kişi oydu, Seokjin bundan ne kadar hoşlanmasa bile bu konuda ona ihtiyacı olacağını biliyordu.
Bu yüzden Taehyung'un arkadaşı evde dolanmış, gözüne çarpan şeyleri söylemişti. "Taehyung kalabalıktan hiç ama hiç hoşlanmaz, ne kadar az eşya o kadar iyi." demişti salondaki birkaç dağınık eşyaya bakarken. Arkasındaki alfalardan birisi o ne söylerse not alıyordu. Deltanın emri böyleydi. "Çok fazla eşya olması onu rahatsız eder, sadelik ve sakinlik tam onun tarzı. Çocukken de böyleydi."
