Savaş alanı

163 18 2
                                    

(Aleyna'nın kıyafeti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Aleyna'nın kıyafeti.)

(Hilal'in kıyafeti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Hilal'in kıyafeti.)

**********************

Hilal...

Bir haftanın ardından nihayet toparladım. Gül anne , bize bu zamana uygun kıyafetler vermişti. Aslında tamda olmam gerektiği yerdeymişim gibi hissediyorum. Artık bedenim de , ruhum gibi ait olduğu yerde idi. Kısa bir sürede değil. Tam on yıl burada kalmamız gerekiyor du. Kapı on yıl sonra açılacak dı. Buda bize tarihe bire bir şahitlik etme şansı veriyordu.

"Bu kadar erken neden uyandın. Biraz daha uyusaydın ya kızım."

Osman dedemin dadısı ve bir kaç hizmetçi kahvaltı hazırlıyor du. Beni de uyku tutmamış ve onlara yardım etmek istemiştim. Bu gün Osman dede bize etrafı gezdirecek ve yarın İstanbul'a gitmek için yola çıkacağız. Orada ki konakta kalıp , Mustafa Kemal ve Ali Fuad yokken neler oldu onu öğrenecektik.

"Uyku tutmadı. Size yardım etmek istedim."

"Olur mu hanımım. Siz bu evin küçük hanımısınız. Bu bizim işimiz."

Oldum olası, insanlara üstten bakan biri olmadım. Evdeki hizmetçiler ile bile arkadaş olmuştum. Bundan dolayı , abim ve yengem çok yakınır dı. Ne yapayım , ben böyleyim. Kimseye emir veremem. İçim el vermezdi. İnsanların konumu ne olursa olsun hepimiz eşittik. Sadece insandık. Ya kötü , ya da iyi insan olmak bizim seçimimiz di.

"Olsun. Yinede yardım etmek istiyorum."

Kahvaltı tepsisini elime alıp çıktım mutfaktan. Salonda , Mehmet dede oturmuş gazete okuyor du. Osman dede ise , çiçekler ile ilgileniyor du. Onun sadece kadınlara , yönelik bir ilgisi var sanıyordum. Bu kadar naif olmasını beklemiyordum. Tabi arada eski haline dönüyor du elbet.

"Bu fistan sana epey yakışmış kızım."

"Teşekkür ederim."

Masaya tabakları dizip geri çıktım. Mutfağa girmeden , açık kapıdan dışarıda oturan Mustafa'yı gördüm. Tepsiyi yanımdan geçen , Nergis'e verip dışarı çıktım. Bir haftadır tek kelime etmedi. Sadece iyi olduğuna sevindim demişti. Yüzüme bile bakmıyor du. Yanında ki boş sandalyeyi çekip oturdum.

2022 de Bir Osmanlı SubayıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin