Nurgüzel

231 22 13
                                    

Tamam iki gündür konuşmuyoruz. Bu durum oldukça sinirlerimi bozuyor. Daha çok sinirlerimi bozan ise , yengemin kız kardeşi Sıla. Evime gelip , Bora'nın sözde arkadaşları ile tanışmak istedi. İşin ilginç tarafı , Ali Fuad ve Osman beyzade onu hiç umursama dı. İkisinden yüz bulamadı. Ama Mustafa Kemal ile çok iyi anlaştılar. Haha ne kadar güzel. Kahkahalar havada uçuşuyor. Neyin den bu kadar hoşlandı.? Bir kere ben daha güzelim. Daha kültürlü ve en önemlisi sıfır estetik. Doğal güzelim bir kere. Sinirle yerimden kalkıp , çıktım salondan. Beni dinlemek dahi istemiyor. Tamam. Umrumda değil.

"Bir kere ben altı dil biliyorum. Yurt dışı lisansım var. Agh sinir oluyorum."

Su içtiğim bardağı sertçe , mutfak tezgahına koydum. Biraz çıkıp hava almam gerekiyor. Yoksa kendi kendime triplere gireceğim. Acilen evden çıkmam gerekiyor. Arkamı döndüğümde , kapıda beni izleyen onu gördüm. Yanından geçip gitmek istedim. İki gündür yüzüne bakmayan adam sonunda suskunluğunu bozdu.

"Nereye gidiyorsun.?"

"Dışarı çıkıyorum. Ali ile buluşacağız."

Bunu neden dedim bilmiyorum. Acilen kendime gelmem gerekiyor. Otuz yaşında bir ergenim resmen. Bu adam iki ay sonunda gidiyor. Ben neler düşünüyorum. Siktir. Acilen terapist ile görüşmem lazım.

"O gerçekten tehlikeli. Adı bile sahte. Neden bir kez olsun beni dinlemiyorsun.?"

Bu defa sakin konuşuyor du. Geçen sefer olduğu gibi öfkeli değildi. Derin bir nefes aldım. Artık burada durmam gerekiyor. Daha fazla tartışma yok. Küslük yok. Aşk. Aşk asla yok.

"Terapiye gidiyorum. Ali ile konuşmadım henüz. Ayrıca o gün , rüyamda sadece sen yoktun. Ali de vardı. Kabus olan kısmı oydu."

Bir çırpıda söyledim. Oh be. Büyük bir yükten kurtuldum. Güldü ve geri çekildi. Of Allah'ım gülünce ayrı bir yakışıklı oluyor. Bıyıklarını yolasım geliyor. Evet benimde sevgimi gösterme şeklim böyle.

"Birlikte gidelim. Sıkıldım."

Sıla ile baş başa kalmanıza izin vermekten ise seni yanımda cehenneme bile götürürüm paşam.

"Olur. Hazırlan çıkalım."

Odasına girince bende içeridekilere çıkıyoruz diyip yanlarından ayrıldım. Aleyna evde oldukça , endişe edecek bir durum yoktu. Çantamı alıp Mustafa'nın gelmesini bekledim kapıda.

***********

Ali Fuad

Hilal ve Mustafa gidince , bu tuhaf hatun ile tek kalmak zorunda bırakıldık. Şükür yarım saat geçmeden Aleyna geldi. Onun gelmesi ile tuhaf hatun da gitti. Huzuru tekrar bulunca , kaldığım yerden son zamanlar da ilgimi pek hayli çeken romanı okumaya devam ettim. Hüseyin Nihal Atsız Bozkurtlar. Nadide bir eser. Türkleri kendi düşüncesi ile harmanlayarak anlatmış. İleride hâlâ kendi ülküsün den vaz geçmemiş olan insanların var olacağından pek emin değildim. Zaman geçtikçe insanlar , özünü ve kim olduğunu unutmaya meyilli.

"Çay içer misiniz.?"

"Yanına da geçenki tatlıdan yap torunum."

Osman ve hiç bir şeyi umursamayan tavırları. Hilal , torunum dememesini defalarca söyleyip ikaz etmişti. Sokakta insanlar tuhaf tuhaf suratına bakıyordu sonra. Genç bir adamın , sürekli torunum dediğini düşünün. Evet çok tuhaf olurdu.

"Çok fazla tatlı yiyorsun Osman."

"Gençken yiyeceksin ki yaşlanınca pişman olmayasın Fuad. Bu arada , dün gece olanları kızlara anlatmak gerekir mi.?"

2022 de Bir Osmanlı SubayıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin