Takma Yeşil. Takma.
İntikam alamıyorsun, bari umursama, takma! Yapamıyorsan bile dene!
Düşün o bir askı, sen de dağınık bi insansın o askıyı dolaba takmadığını düşün,öyle yatağının dibinde günlerce duruyor.
Takma,takmayacaksın. Düşün o hacdan getirilmiş bi yüzük. Hemde taşlı bi yüzük, atamıyorsun ama takamıyorsun da, bi kutu düşün yüzüğü ona atıyorsun.
O bir takma diş.Baş ucundaki su bardağına o dişleri atıp sonra da uyuduğunu düşün.
O bir düşmüş sütyen askısı Yeşil,sakın onu yerine takma,evet rahatsız edecek öylece omzunda durması,ama yalnız kaldığında sutyeni çıkaracağın zamanki rahatlığı düşün.
Takma Yeşil.Takmayacaksın! O askıyı yerine,o yüzüğü parmağına,o dişleri ağzına,o sütyen askısını yerine takmayacaksın!
Deniz anasını takmayacaksın!
Düşüncelerimi nesnelere dönüştürüp fırlatmaya çalışmak bana yaramıyor arkadaşlar.
Öncelikle şunu diyeyim, kesinlikle kinci bir insan değilim. Gel şu an suratıma say, 2 dakika sonra özür dile(elinde bi ton balığı olsa on nomero olur) hemen affederim.Öyle bi dangozum yani. Nefret edemiyorum insanlardan,hatta niyeyse genelde başka insanların sevmediği insanları ben daha çok severim.
Öyle olmasa, Yaren ospikine hayatta katlanmazdım yani.
Gerçi pek katlandığım söylenemez. Ayda iki defa buluşan iki insanız sonuçta,benim best friend anlayışım bu.
Bloody Mary,sen ikinci bestsin kanka,sorry.
En iyisi telefonla ilgileniyormuş gibi yapmak diye düşünerek cebimden milattan önceden kalma Iphone'umu çıkardım. Çok zengin değiliz,yanlış anlaşılma olmasın. Telefonum babamın bana mezuniyet hediyesi. 2 yıl önce de o meşhurdu ondan yani. Ben öyle senelik telefon değiştirenlerden değilim.
Whatsapp gruplarındaki tüm mesajları okuyup, 12 yaşındayken mektup arkadaşım, şu an whattsapp arkadaşım Lohan'a, kendisi Mauritius'lu, İngilizcemin iyi olmasının en önemli sebebidir, mesaj attım.
Büyük bir sabır testini geçmek üzereydim.
Ayağım telefona baktığım için takılıp, beni yere düşürene kadar. Aslında ayağım takıldıktan sonra dengemi sağlamıştım, ama ellerim merdivene popom havaya hoş bir şekle girmedim yani.
"Sana kimsenin bir şey yapmasına gerek yok teneke. Kendi kendine yetiyorsun zaten."
Sinirle arkamı döndüğümde aklımda kaş çatıp he sen çok biliyon demek vardı.
Kaş çatarak kalan merdivenleri bebe gibi koşarak kaçmak değil.
Kapıyı çaldım, bi süre sonra annem açtı. Sonra başladı bana saydırmaya. Bir zor günümde yanımda olma zaten ben seni bunun için mi doğurdum vsvs
Valla anneme bakılırsa çocuk yapmasının tek sebebi temizliği ve marketi ona kitlemek. Bir de canı sıkılınca sayıp sövmek.
Neyse, bunlara ileride teşekkür edecektim, değil mi?
Annem saydırmalarını bitirdi derken yârim merdivenin başında göründü. Tam annem popoma çimdik atarken,o kapıya doğru gelmeye başlamıştı.
Yarimin yanında annemin çimdiğini yemiştim.
Hemde popoma!
Daha ne kadar rezil olabilirim acaba? Deme öyle Yeşil..Bu daha bir şey değil..Ne rezillikler göreceksin daha..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğuştan Rahat
Humor"Lokum gibi adamsın,fıstık gibi sözlün var,benimle neden muhattap oluyorsun?" "Çünkü fıstıklı lokum sevmem." ©23042015 Tüm hakları saklıdır.
