Doğuştan Rahat

ALINTI

Merhaba canımlar,

Tam bana yakışır bir şekilde gittim,kolumu minibüs kapısına sıkıştırdım. Düşünün annem bile iş yaptırtmıyor o durumdayım. Yeni bölümü tamamlayamadım,giriş kısmını kesip orta kısmını paylaşayım dedim. (Aferin iyi ettin tebrikler)

Yeni bölümü ne zaman tamamlayabileceğimi bilmiyorum. Çok teşekkür ederim hepinize herşey için!

...

"Sudeyle konuşuyoruz geçen diyor ki,evlenince düğünümüzde havai fişek attırmayalım. Şimdi ilgi çeken kısmın Sude ile evlenmem fikri olduğunu biliyorum neyse. Sanki sevgilim,sanki evleneceğim kadın, hadi evlenicez bir de düğünde havai fişek patlatmak isticem kabul etmicek. Bu kızların kafalara hastayım ya. İşte sordum dedim neden havai fişek attırmıyorsun,bilin bakalım ne dedi?"

"Korkuyor muymuş?" dedi abim.

Kafasını sağa sola salladı.

"Kır düğünü yapmayacağından mı?" dedi yarim.

"Hayır."

"Çok pahalı diye mi?" Hadi ben çulsuzum hayallerim bile çulsuz yemin ediyorum.

"Hayır,hayatta tahmin edemezsiniz. Hazır mısınız diyorum."

"Ama bence ilgi çeken kısım,Sudeyle evlenmen fikri değil,konuşuyor olman.Gamze kankimler nasılmış?"

"Dur sen şimdi.Havai fişek atılınca martılar ölüyormuş,ondan."

"Yarenim istesin ben martılara soykırım yaparım.İstesin kaşlarımı martı yaparım. Bişeyler istesin benden istiyorum. Ne bileyim birini öldüreyim falan. Ev istesin kredi çekeyim icra gelsin istiyorum. İstesin çıkayım apartmanın tepesine vurayım teker teker tüm martıları."

"Abi gerizekalı mısın? Kız martıları seviyor belli ki,ölmesinler diye havai fişek attırmıyor." Durup Enis'e baktım. "Salak mı bu kız?"

Enis omuz silkince abime döndüm tekrar. "Sen de salak salak konuşup durma. Bir anda nereden geldi bu aşk?"

"Yarene akrostiş şiir yazdım.. okuyayım mı size?"

"Akrut falandır o akrostiş olsa duramazsın. Sen kim şiir yazmak kim?"

Beni takmayıp boğazını temizledikten sonra söylemeye başladı.

"Yarın öbür gün torunlarımız olsun istiyorum seninle

Ama önce çocuk yapmalıyız bence

Rampadan kayıyorum sanki seni görünce

Evlenelim seninle Yeşil olsun sana görümce

Ne dersin,bi biskrem versem beni yine sever misin gülüşünden öpülesice"

Sessizlik.

Kimse çıt çıkarmadan, öylece bakıyordu ağabeyime. "Vay be." deyince üçümüz aynı anda, ağabeyimden bakışlarımı alamadan konuşmaya devam ettim. "Allah belamı versin ki bizim genlere biri bişey karıştırıyor doğmadan önce. Ailenin manyağı benim sanıyordum meğerse ben en normallerdenmişim."

"Son kısmı olmadı bir oraya farklı bir şey arıyorum." Gözlerini kapatıp elini düşünüyormuş gibi çenesine koydu. "Bence en can alıcı kısmı orası Yiğido." dedi. Enis. "Efsane olmuş. Şiir kitabı falan mı bastırtsak sana bi?"

Çıt çıkarmadan oturmaya devam eden Deniz "Yanlış anlama birader ama resmen gel şey yapalım-"

Cümlenin devamını getirtmemek için dudaklarına ellerimi bastırırken "Sakın," dedim. "Hem sen önce bir kendi sevgiline akrostiş falan yaz sonra gidip başkalarınınkine yorum yap."

"Yeşil,ailelerin onay vermiş olması yanımda vıcık vıcık davranman gerektiğini göstermez. Uzak dur."

"Aklın varsa Yarenden uzak dur o zaman salarım üzerine Yunus abiyi görürsün."

"Yarenim ya.. Şimdi yaren arkadaş demek ya ben yarenim deyince arkadaşım falan demiş olmuyorum dimi?"

Deniz dudakları üzerindeki ellerimi çektikten sonra "Nereden biliyorsun benim yazmadığımı?" deyince biraz sonra gelecek olası bir "Al,şiir." lafına karşı kafamı sağa sola salladım. "Hangisini yazdın? İsimlerimin baş harflerini kodlayıp.. Beni bir Fıstıkçı Şahap gibi,Anası mezar dikecekmiş gibi, haydar pasa lisesinin namlı kimyacısı rabianın cesedini fırlattı gibi ders çalışırken aklında kalsın diye gidip baş harflerimden ilaç veya hastalıkları kodladıysan.."

"Onu da yaptım ama başka.Bak dinle bir daha isteme bir kere diyeceğim."

Yahu sen şimdi niye bunu dedin benim gibi bir işsize? Gidip sabaha kadar tıp konularını araştırıp adımı ne için kodladığını araştırırken can vereceğim. Tövbe Allahım ya.

"Yarim diyorsun ya hani bana

En çok deniz anası demeni seviyorum ama

Şimdi uydurdum bunu nasıl da güzel hava

İnşallah şiir bitince sinirden uçmazsın kafama

Limonlar sarı sarı,güzel gider çiğköftenin yanına."

Elini kaldırdı. "Kafama uçmadan önce açıklama yapmak istiyorum. Sonra uçarsın. Sen limon ben çiğköfte. O derece uyumumuz."

"Fıstıklı lokum sevmiyorsun.." dedim sırıtarak bakarken. "Biz limonlu çiğköfte miyiz! Ayyyy çok tatlı!"

Çenesine elini yaslamış Yiğit bize boş boş bakmaya devam ederken "Bizde Yarenimle Şalgam suyuyla Adana kebap gibiyiz.. Hani o Adanalı ya.. Yeşil,şalgam neyden yapılıyordu ona göre şalgam olayım?"