AZRA YILMAZ
Köşeye geçip Samet'i bekledim. Samet kalkıp yanıma geldi. Sorar gibi baktığında
"Şey... Şimdi bir şey soracağım sana. Ama dürüst cevap vereceksin."
"Tamam."
"Senin hep Helin'e baktığını görüyorum. Helin'i seviyorsun değil mi?"
Biraz kıvrandı. Gülümseyerek baktım.
"Kıvrandığına göre onu seviyorsun?"
Başını eğdi. Helin ve Serkan'ın olduğu yöne baktı. Gülümsedi. Bana döndü.
"Evet onu seviyorum. Gülümsemesi, davranışları... Her şeyi ile güzel. Ona baktıkça mutlu hissediyorum."
Gülümsedim. İçimden 'Bu iş olacak' dedim. Bana döndü. Bu sefer ciddiydi.
"Peki ya o beni seviyor mu?"
Gülümseyerek
"Kendin öğrenmeye ne dersin? Reddedilmekten korkma."
"Bilmiyorum."
"Bak ne diyeceğim. Biz kampa gittiğimizde onu tek yakala. Onunla konuş. Hem siz birbirinize çok yakışıyorsunuz."
"Bilemedim ki şimdi." Kararsız kaldığını biliyordum.
"Sen ve Helin, bizi sevgili yapmak için çok uğraştınız. Sizin de mutlu olmaya hakkınız var. Hadi yapabilirsin. Eğer kaçmaya çalışırsa o iş bende. Bana güven."
Hafifçe başını salladı. Kalkıp Helin ve Serkan'ın yanına gittik.Hala bıraktığımız gibi atışıyorlardı.Biz gelince Helin
"Azra dışarı çıkacaktık hani?"
"Zil çalacak,sonraki teneffüs çıkalım."
"Peki"
Dersin bitmesine 5 dakika kalmıştı. Emel hoca bizi rahat bırakınca bizde yine aynı şekilde oturup konuşmaya daldık. Zil çaldığında telefonları alıp bahçeye çıktık. Helin kollarını açıp yüzünü gökyüzüne çevirdi. Kokuyu içine çekip
"Ne güzel kokuyorsun yine."
Önce Helin'e ardından Samet'e bakıp gülümsedim. Samet o kadar güzel bakıyordu ki Helin'e. Bıraksalar sabaha kadar onları izlerdim. Serkan arkamdan sarılınca korksam da belli etmedim. Kulağıma eğilip
"Çok güzeller değil mi?"
Hafifçe başımı salladım. Başımın üstünü öptü.
"Kampta beraber mi yatsak?"
Ona döndüm.
"Bunlar beraber olmadan yatamayız. Hem hocalar da kızar. Ben Helin ile kalacağım. Siz de ikiniz beraber kalın. Olmazsa çadırlarımızı yan yana kuralım."
İstediğini elde edemeyen çocuklar gibi kabul etti. Tam Helin'e seslenip 'içeri girelim' diyecektim ki zil çaldı. 3. derse girdik. Ders İngilizce idi. Zerrin Hoca dersi anlatmaya başladığında aklım Samet ve Helin de olduğu için pek dinleyemedim. Zil çaldı. Samet beni köşeye çekip
"Helin'in beni sevdiğini nasıl anlayacağım? Ona göre açılacağım Helin'e."
"Hmmm... Bir düşünelim bakalım."dedim ve biraz düşünüp devam ettim;
"Şimdi sana soracağım, cevap vereceksin. Tamam mı?"
"Tamam."
"Seni her gördüğünde kaçıyor muydu?"
"Eeeee.... Evet."
"Peki, sen konuşmaya başladığında seni süzdüğünü hissediyor musun?"
"Evet"