Not: Karakterleri heterolaştırmıyorum ki evlilik sadece heteroların yaptığı bir şey değildir. Bunun altını çizmek istedim; tatlı bir anla birbirlerine bağlanmasını istedim. bu yüzden yorumlarda öyle şey görürsem sileceğim, bir şeylerin kalıplaşmasından nefret ederim.
Lee Felix...
"Her şey hazır değil mi? Bir şey eksik değil, eminsin?"
Seungmin ellerini omuzlarıma koydu ve masaj yaparak rahatlatmaya çalışıyordu.
"Evet, eminim Felix. Rahatlasana biraz."
Ona arkamı döndüm ve tek kaşımı kaldırarak konuştum.
"Her gün evlenmiyorum Minnie."
Şu anda da öğrendiğiniz gibi bugün Hyunjin'le evleniyorduk. O zamandan bu yana tam olarak yedi yıl geçmişti, Hyunjin'le yeri geldiğinde kavga ettiğimiz yeri geldiğinde sarılarak beraber uyuduğumuz günler geçirmiştik. İkimiz de üniversiteden mezun olmuş, işini eline almış iki birey haline gelmiştik.
Ben küçük bir mahalle okulunda ingilizce öğretmenliği yapıyordum, Hyunjin'de benim öğretmenlik yaptığım okulun yakınlarındaki lisede beden eğitimi öğretmenliği yapıyordu.
O günden sonra Hyunjin amcasıyla yeri gelmediği takdirde konuşmamaya başlamıştı. Onun bile tamamen alttan alamayacağı bir olaydı bu. Duygusal açıdan onu baya etkilemiş ama bunu kimseye belli etmemek için uğraşmaya çalışıyordu.
"Hyunjin'i arayacağım biraz geç kaldı."
Oturduğum sandalyeden kalktım ve masanın üstündeki telefonuma parmak işimi girdim. İsminin olduğu yere dokunup aramaya tıkladım, telefonu kulağıma tutmak yerine açana kadar ekranla bakıştım. Açmasıyla hemen kulağıma yerleştirdim.
"Hyunie, neredesin?"
"Çiçekleri aldım ama trafik var biraz, en kısa sürede orada olmaya çalışacağım."
Sıkıntıyla ofladım ve bir elimi saçlarıma götürdüm.
"Sevgilim sakin ol, en kısa sürede hemen orada olacağım tamam mı? Telaş etme."
"Biliyorum ama her şey harika olsun istiyorum, bu özel bir gün."
"Seninle resmiyette birlikte olacağım ilk gün."
Yüzümde aptal bir sırıtma oldu ve o görmese bile başımı aşağıya yukarıya salladım.
"Trafik açılıyor gibi, geldiğimde hemen mesaj atacağım. Seni seviyorum."
"Ben de seni seviyorum."
Kulağımdan çekip kırmızı tuşa bastım ve derin bir nefes verdim.
"Felix yüzünü kapatmak bence doğru olmaz, Hyunjin çillerine aşık."
Seungmin bir yandan makyaj malzemelerini inceleyip bana bakış attı.
"Çok fazla resim çekilecek çirkin olmak istemiyorum."
Seungmin kaşlarını çatıp fondöteni cebine sıkıştırdı.
"Hyunjin'e şikayet edersem seni yıllık azarını o an yersin."
Bir yorum yapmak yerine dudaklarımı çizgi yaptım çünkü haklıydı. Hyunjin bu konuda fazla hassastı. İlişkimizin aman aman tehlikeye girdiği tek bir ara vardı, o da benim kendimi yetersiz gördüğüm dönemdi. O ara ailemin bizi öğrenmesi gibi bir sürü olay olmuştu. Bu tür olaylar da eklenmiş kendimden nefret ettiğim, kendime ilgi veremediğim bir dönemdi. Hyunjin'in benden etkilenmesini istemediğim için sürekli uzak tutmaya çalışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Levanter » Hyunlix✓
Fanfiction"Bir çocuk var. Baştan aşağıya lavanta kokulu. Her yanından geçtiğimde derin lavanta kokusunu uzaktan alabiliyordum." note: Kelime benzerliğinden lavanta kelimesini ön plana almadım kesinlikle... umarım seversiniz anlık gelen ilham perileriyle yazıp...