19| Çiftlik

2.6K 253 87
                                    

Upuzun bir bölüm yazmaya çalışacağım. İlk defa yapacağım... Şans dileyin (^3^♪ (yapamadı)

Hwang Hyunjin...

"Yorulmadın mı? İstersen ben sürebilirim."

Dün gece heyecandan iyi uyuyabildiğim söylenemezdi. Felix bana biraz tedirgin gözlerle bakıyordu. Onu yumuşatmak için gülümseye çalıştım ve bir elimi saçlarına götürdüm.

"Önemli değil bebeğim, az kaldı hem. Orada istediğim kadar uyuyabilirim."

Şu an çiftlikte doğru gidiyorduk, çiftlik Daegu'da bulunuyordu. Seoul'a göre daha yeşillik dolu bir yerdi.

"Eğer ki çok yorulursan söylemen yeter, Avusturalya'da sürücülük sınavını tam notla geçmiştim ben."

Felix pazılarını sıkıp gülümsedi, camdan çıkan güneşle yüzü daha da patlamıştı gülüşü daha da göze çarpar olmuştu.

"Tamam aşkım."

Onu öpme hissine karşı gelemedim ve yüzümü ona yakınlaştırıp dudaklarına dokundurdum. Dudaklarınızı hareket ettirirken alt dudağını düşledim bir süre alt dudağıyla ilgilendim. Felix dudaklarını ayırdı ve "Yola dikkat et kaza yapmalıyım, ben bir yer kaçmıyorum." dedi.

Şimdiden kızarmış olan dudaklarıyla bana parlak gülümsemesini tekrar sunmuştu. Aradaki mesafeyi arttırdım ve dikkatimi önümdeki yol verdim. Geçmekte olduğumuz dağlık yollar biraz daha fazla zamanımızı almaya neden olsa da sonun da çiftliğe gelmiştik. Her şey aynıydı. Kırmızı ahırı, yeni yeni çıkan sebzeler ve çay içme yerimiz. Salkımlarla donatılmış olan bankımızın altı gölgelik mevcuttu.

Felix arabadan inip kollarını havaya kaldırdı ve yavaşça indirdi. Derin bir nefes alıp gözlerini kapattı.

"Lavanta bahçeniz mi var Hyun?"

Ona başımı aşağıya ve yukarıya salladım.

"Nereden anladın?"

"Çok kokusunu kullandığımdan mıdır bilmiyorum ama kokusunu hemen algıladım."

Yüzümde oluşan sırıtmaya elimi beline koydum, kendime yakınlaştırıp saçlarına bir öpücük kondurdum.

''Arabadan beri dokunma peşindesin sende.''

Felix güldü ve elini saçlarıma götürüp karıştırdı.

''Üç saat uzak kalmak bana yaramadı.''

Felix dişlerini göstererek gülümsedi ve omzuma acıtmayacak şekilde vurdu.

"Önce güzel bir kahvaltı yapalım, halam ve dayımla tanıştırsın hem. Sonra birkaç iş olur onları hallederiz, istemezsen sorun değil gölgelik bir alana minder koyup günün keyfini çıkartabilirsin."

"Neden istemeyeyim ki?"

Felix bana döndü ve sordu. Omuzlarımı yukarı kaldırıp indirdim.

"Sıcak havada iş yapmak istemezsin diye düşündüm."

Felix kafasını sağa sola salladı.

"Seninle yapmak isterim, bence işleri yaparken de baya eğleniriz."

Felix sırıttı, sırıtması bana da bulaştı ve onun gibi sırıtmaya başladım.

"Akşam halamlar uyuduktan sonra da babamın dediğini ararız. Bu konuyu halama ucundan açtığımda bir şey bilmediğine emin oldum.''

Başımı aşağıya ve yukarıya salladım.

"Evet, açıkçası annemin odasında olduğunu düşünüyorum."

Levanter » Hyunlix✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin