Oyun Bozan

°2

Kampüsün bahçesinde otururken sınıf grubu olarak aldığımız soğuk içecekleri ve çekirdekleirmizi işliyorduk. Sınıf olarak güzel bir ekiptik. Birlik olup eğlenmesini güzel biliyorduk.

İstanbul Üniversitesinin en güzel yanı da Beyazıt kampüsü olabilirdi sanırım.

O kadar büyük ve eşsiz bir bahçesi vardı ki. Sınıftakilerle hocaların taklitlerini yapıp kahkaha atarak eğleniyorduk.

"abi duydunuz dün bu Beyazıt kapısının önünde birisi yasak olmasına rağmen motor sürmüş. Sürdüğün yetmemiş bir de bir kıza çarpmış."

Helinle birbirimize bakmıştık gülerek. Mertin heyecanla anlattığına ayaklanarak müdahale ettim.

"evet millet. Dönen o dedikodunun sahibi benim. Yani dün az daha Allahına kavuşacak olan kız bendim"

"Asiyeee abartma"

"ne var Helin. Havada uçtum sende gördüm"

"havaya uçtun ama düştüğün yer adamın göğüsü"

"OHAAA"

Hep bir ağzından çıkan tepkilerle bu sefer kızan ben oldum.

"ya Helin kurduğun cümleye dikkat eder misin. Nasıl anlaşıldı şuan"

Mert ve Sedanın kalkıp yanıma eşlik etmeleri ile şuan dışarıdan komik göründüğümüze yemin edebilirdim. Yerde oturan bir kaç insan ve ayakta olan biz üçlü. Sanki göbek atıp şok yapacaktık.

"nasıl yani bu motorlu kaçağın üstüne mü düştün. Oha nasıl bari yakışıklı mıydı"

"yuh Selin ya, resmen nefes alsın yeter diyeceksin utanmasan. Nasıl bir yokluk kızım bu"

Mertin seline laf atması ile herkes kahkaha atmıştı. Selin ise Merte dil çıkartıp tekrar oturdu yerine.
Bende tekrar yerime oturacağım sırada aşinası olduğum ses ile ismimi duydum. Arkama dönüp baktığımda Batuhanın köşede elleri cebinde bana seslendiğini gördüm.

Gruptaki herkes de tıpkı benim gibi sessizleşmişti.

"biraz konuşabilir miyiz"

Onun kibar ses tonuna karşı hemen dik duruşum kaybolmuştu. Neden böyle oluyordum. Nerede benim iradem ya imdat.

"tabi"

Yanına gittim ve ekipten birazcık uzaklaştık. Köşede durduğumuzda ne diyeceğini merak ederken. Az evvelki kibar suratı kaybolmuş yine o egoist tavrını bürümüştü.

"simgeye ne dedin"

Duyduklarımı anlamayarak suratına baktım. Ne diyordu bu be.

"ne anlamadım"

"simgeye diyorum ne dedin. Kız gelmiş bana hala Asiye ye aşıksın gözlerini ondan alamıyorsun diyor"

Batuhanın saçmalıklaırnı dinlerken hafiften yükselen sesi yüzünden az ötede duran grubuma baktım hepsi dikkatle bizi izliyorlardı.

"biz ayrıldık Asiye. Bırak artık peşimi."

"ne ben mi senin peşindeyim. Ne diyorsun sen be"

"simgeye gidip her ne dediysen düzelt canım. Çünkü biri birisinin peşindeyse o sensin. Ben değilim"

Batuhan konuştukça heyheylerim tepeme çıkmaya devam ediyordu. Her şeyden önce zoruma giden bebim bu adamı seviyor olmamdı.
Batuhan ellerini beline yerleştirip üzerime doğru bir adım atmıştı.