°12

637 80 32
                                    

Yürüdüğüm taşlı yollarda düşmemeye özen gösteriyordum çünkü yürüdüm yol hem taşlı hemde bayır aşağı bir yoldu. Elimde öğrenci işlerinden aldığım adrese doğru gidiyordum.
Doruğun evine.
Ama geldiğim yer eski bir mahalleydi. Bu çocuk zengin değil miydi allah aşkına neden böyle bir adresi vardı. Yoksa öğrenci işlerine öylesine bir adres verdi de ben de sazan gibi inanıp geldim mi. Hayır hayır öyle olmamasını umuyorum şuan.

Telefonumdaki konum hedefiz sağ tarafınızda kalmıştır dediğinde hemen durdum ve sağımda kalan kırmızı eski gecekonduya baktım. Doruğun burada yaşıyor olabilme ihtimali bana neden bu kadar uzak geliyordu.

Evin etrafına baktığımda sol tarafta kalan üzeri örtülü motoru görünce ihtimallerin artması ile benim de şaşkınlığım artıyordu.

"ayy bu o kız mı yoksaaa"

Çapraz arkamdan gelen ses ile yavaşca başımı onlardan yana çevirdim. 3, 4 kızdan oluşan gruptan geliyordu.

"allah için çok güzelmiş"

"güzel olsa ne olur anam. Bizim oğlanın hayatını mahvetti be"

Bana bakıp konuşuyorlardı ama benden mi bahsediyorlardı anlamadım. Hayır beni nereden tanıyorlar ve neden hiç çekinmeden yüzüme bakıp konuşuyorlardı bunlar. Allahım ben nereye düştüm.

"aynen Doruk abi daha iyilerine layık"

Bingo, sahiden benden bahsediyorlardı ve bu da demek ki Doruk burada konuşuyor.

Daha fazla mahalle dedikodusu dinlemek istemediğimden hemen adımlarımı evin kapısına yönelttim. Kapıyı çaldığımda bir kaç saniye sonra büyük bir sesle açıldı ve Doruk karşısında beni görünce şaşırmıştı. Kocaman gözleri ile bakarken bende adresin doğru olması ile mutlulukla bakıyordum.

"ne işin var senin burada. Nasıl buldun burayı"

Soruları hızlı hızlı sorarken, gözlerini gözlerimden çekip üzerimde gezdirdi.

"sen bu mahallede bu elim kadar etekle mi yürüdün"

Kaşları çatık bir şekilde bakarken hızla elimden tutup beni içeri çekti ve kapıyı aynı sertlikle kapattı.

"ne işin var senin burada, nasıl buldun burayı"

"az evvel sormuştun sanki bu soruyu"

"Asiyeeee"

Doruğun sinirlenmesi ile dudaklarımı hızla kapatım sustum.

"öğrenci işleri sağolsun. Ama hala şaşkınım. Altında son model motorun ile bu mahallede oldukça sırıtıyorsun sanki"

"ne istiyorsun Asiye. Neden geldin"

Doruk sanki beni başından def etmek istercesine konuşmaları kestirip atıyordu.

"bir haftadır okula gelmiyorsun. Merak ettim seni"

"canım istemiyor. Keyfimin kahyası mısın"

Onun bu sinirli hallerini anlayamıyordum. Sinirli birisi olacaksa o ben olmalıydım asıl. O gece bana duygularını itiraf edip kaçmasını biliyordu ama.

"hayır keyfinin kahyası değilim ama o gün bana yaptığın itirafdan sonra cevabımı bile dinlemeden bastın gittin. Sonra da bir hafta okula gelmedin. Ne yaptığını sanıyorsun acaba. Benim duygularımın hiç önemi yok mu senin için. Bir hafta boyunca ne hissettim senin haberin var mı Doruk. "

Oyun BozanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin