Sadece koşuyordum, delicesine koşuyordum. Buradan, herkesten hatta imkanım olsa bu ülkeden gitmek istiyordum. Yerin dibine girmiş gibiydim.
Ben görmediğim baba şefkatini aramıştım sadece. Batuhan bana o şefkati hissettirmişti. Onun gerçekten beni sevdiğine inanmıştım. Bana bir şey olsa üzülecek gibiydi. Yalan mıydı yani. Hepsi bir iddia için miydi. Bu kadar mı değersizdim.
Babanın bile sizi istemeyip gittiği bu hayatt sevilmeyi mi bekliyordun Asiye.Kolumu kavrayan bir el ile durmak zorunda kaldım. Hızla durduğum için az daha düşmek üzereydim. Başka bir el da belimden tuttu ve düşmeme engel oldu. Gözlerimi koltuğum için kapatmıştım. Dengemi sağladığımda gözlerimi açtım ve karşımda Batuhan vardı. Hızla elleirnden kurutuldum.
"Asiye beni dinle lütfen"
Ağladığım için yanan gözlerime inat ona dik dik bakmaya devam ettim.
"neyini dinleyeceğim ya neyini. Nasıl güzel kandırdık ama seni mi diyeceksin"
Batuhan dolu gözleri ile bakarken yanımıza gelen diğer ayak seslerini duysam da o tarafa bakmadım. Çünkü kim olduğunu biliyordum. Doruktu.
"ya sen benden ne istedin. Ne yaptım ben sana. Neden benim sana olan masum duygularımla dalga geçtin. Ne istedin Batuhan neee"
Onuzlarından ittirmiştim onu. O da o kadar orada öylesine duruyordu ki arkaya doğru kolayca tökezledi.
"çok eğlendin mi. Ben senden küçücük bir sevgi cümlesi beklerken, senin ağızını içine bakarken çok eğlendin mi. Dedin mi bu kız da ne salak diye "
"Asiye bir dinle ne olursun. Başta oyundu evet ama sonra bende aşık oldum. Yemin ederim aşık oldum. O yüzden bırakamadım seni. Bir ay sürecekti ama bırakamadım. Aşkımı görmezden gelemedim"
Batuhanın dediklerine karşı sinirle kahkaha attım.
"sana inanmamı mı bekliyorsun Batuhan."
Batuhanın gözlerinden akan yaşlar ile bakışlarımı ondan çektiğimde Doruk ile göz göze geldim. Bir süre onun gözlerinde kaldım.
"hayır, ama en azından affetmeni istiyorum Asiye. Ne olur beni affet"
Batuhanın dediklerini ona bakmadan, Doruğun gözlerine bakarken cevapladım.
"affetmek öyle mi. Seni bu saatten sonra Allah affetsin Batuhan. Benden çıktı o iş."
Doruk mahcubiyetle gözlerime bakarken ona da konuştum.
"sen de sustuğun için en az onun kadar suçlusun Doruk Atakul"
Doruk tam ağızını açacaktı ki müsaade etmeden hızla koşarak oradan uzaklaştım. Kalbim bu kadar kırıkken sağlıklı düşünemezdim. Sağlıklı düşünemeyeceğim için de pişman olacağım şeyleri söylemek istemiyordum. Ben haklıyken haksız olmak istemiyordum.
💕🤝🏻💕
Eve geldiğimden beri delicesine ağlıyordum. Evet eve gelmiştim. Bursaya. Yurda gitmek içimden gelmiyordu. Sanırım bir kaç gün İstanbuldan uzaklaşmak bana iyi gelecekti.
Odamın kapısı açıldığında içeri teyzem girmişti."kuzuuum, teyzesinin bi tanesi. Hala ağlıyor musun. Ama olmaz ki böyle. Geldiğinden beri ağlıyorsun. Korkuyoruz bak"
"korkuyorsunuz öyle mi. Allah aşkına annemin adına konuşma artık. Onun umrunda bile değilim"
Teyzem yatağıma gelip baş ucumda oturdu.
"oy benim kıvırbaşım, kıyamam ben sana. Anneni biliyorsun, baban olacak o meymenetsizden sonra toparlayamadı. O da öyle bir model ne yapalım"
Teyzemin kurduğu, her zaman beni teselli etmek için söylediği cümleler bu sefer canımı acımıştı.
"babam onu terk etti. Ben değil. Ben hala buradayım onunlayım. Neden beni görmüyor. Canım yanıyor teyze. Ben babamdan ve amnemden görmediğim sevgiyi arayacağım diye bu hale geldim. Kalbim öyle çok acıyor ki. Sanki birisi hançeri sapladı içinde oynuyor. Ruhum bedenime sığmıyor teyze"
Teyzem ard arda kurduğum cümleler ile şaşkınlıkla bakıyordu bana. O alışık değildi benim böyle ağlamama. Ben yıllarca onlara neşe saçtım içim kan ağlarken.
Teyzem beni kendisine çekti ve göğsüne bastırdı. Bu hareketi ile daha da şiddetlendi ağlamam."Asiye'm. Ne oldu sana teyzem. Kim ne yaptı sana"
"sevdim teyze, sevildiğimi düşündüm. Ama oyun oynamışlar benimle. İddia uğruna duygularımla oynandı. Neden. Ben sadece sevilmek istedim. Göremediğim baba şefkatini görmek istedim"
Teyzem saçlarıma öpücükler kondururken benim ağlamam daha da şiddetlenmişti. Sonra yavaş yavaş mayışmaya başladım ve en sonunda göz kapaklarım pes etmişti kendimi uykuya teslim ettim.
💕🤝🏻💕
Doruk
Zar zor bulduğum evin önünde bekliyordum. Girip ne diyecektim. Daha doğrusu girsem Asiye beni alacak mıydı. Dinleyecek miydi. Oturduğum motorumda kollarımı öne dayamıştım başımı da kollarımın üzerine koymuş düşünüyordum. Bir kaç dakika sonra duyduğum ayak sesleri bana doğru yaklaşmış ve durmuştu. Başımı yavaşca kaldırdığımda tıpkı Asiyenin saçları gibi gür ve kıvırcık saçları olan orta yaşlı bir kadın durdu.
"sen hangisisin"
"anlamadım"
Kadının sorusunu harbiden anlamadım. Ve bu kadın kimdi. Asiyenin annesi mi teyzesi mi. Muhtemelen teyzesiydi.
"diyorum ki kıvırbaşımın duyguları ile oyanayan iddiacı sen misin. Yoksa her şeyi bilip susan mı. Ona göre tavır alacağım da"
Kaşlarım havalanırken olayları anlamama zaman almadı.
"şey ben, ben Doruk"
"bilip de susan"
Gözlerimi bu sefer kısa bir süreliğine kapatıp açtım.
"Asiye ikinizi de görecek halde değil. Geldiğinden beri ağlıyor. Burada bekleme sende. Toparlanınca gelir elbette"
"ben, yani biliyorum hakkım yok ama bir kere kendimi açıklamama izin verse. Sonra yine bakmasın yüzüme ama bir kere dinlesin"
Genç kadın suratıma uzun uzun baktı. Sonra derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
"ben orasına karışamam. Sana diyeceğimi dedim. Yani şu havalarda Asiyem penceresi açık uyur ses gitmesin. Zaten penceresinin aldındaki merdiven her an düşer de ses çıkartır diye korkuyorum. Hadi çocuğum hadi güle güle"
Kadın cümlesini tamamlar tamamlamaz arkasını dönüp gitti. Dediklerinden hiç bir şey anlamdım. Ne alaka pencere açık, ya da altındaki merdiven. Şaşkınlıkla bakarken bir kaç saniye sonra jeton düştü. Penceresi açık. Merdiven.
Lan.
Bu kadın konuşmam için resmen fırsatları söyledi. Yüzümdeki gülümseme ile koşarak Asiyenin odasının olduğu tarafa baktım. Cidden merdiven vardı ve camı açıktı.Heyyyooo
Barışma sahnelerini diğer bölüme aktarmak istedim çünkü daha detaylı olsun diye.Allahım Asiyemin teyzesini yesinler. Ne kadar tatlı bir kadınnnnn. Nasıl da laf arasında taktik verdi Dorukcuğuma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyun Bozan
Teen Fiction"hala bana aşık olduğunun farkındayım Asiye" "kim ben mi, nereden çıkarıyorsun bunu, sana bu özgüveni kim veriyor Batuhan" "gözlerin güzelim. Gözlerin hala bana eskisi bakıyor" Batuhan tüm kampüsün ortasında bana böyle davranması canımı yakıyordu. O...