Karan Demir Bolat
Siyah jeep arabamdan indim. Ve şirketime doru yol aldım. Yanımda ise canımdan çok sevdiğim kardeşim vardı. O da bir hafta sonra evleniyor du. İçeri girdiğimde Çalışanlarımız elleri önlerinde bağlı bir şekilde selam verip tekrar işlerine dönüyor olması hep tekrarlanan bir hareketti. Asansöre binip kendi odamın katına basıp çıktım. Odama girmeden önce asistanım dan sert Bir kahve istedim.
Masamın başında duran koltuğa otururken savaş da arkamdan gelmiş bana bazı sorular sormuştu" abi, bu davet çiftler için olucak, farkındaysan." Dedi."Ee, ne olmuş" dedim. Karşımdaki koltuklardan birine oturup." Ama sana eşlik edecek biri yok. yani sap gelmeni istemiyorum" dedi. Yanağının iç kısmını ısırır ken gülmemek için çabalıyor du. Hafif sinirli gibi olup ona gözlerimi diktim. " Ben kimseyle eş olup gelmem, bu bir, ikincisi ise seni de sap yaparım bilmiş ol." Dedim. Oda ağzına fermuar çeker gibi yaptı ve önüne döndü. Bu zamana kadar hiç bir kadını sevmedim, sevmem, bana göre çok saçma geliyor. Kendi sorunların yetmiyormuş gibi bir de onunla ilgilen. Öyle şeylerden hiç haz etmediğim için uzak tutardım kendimi. O düğün eşli olucaksa beni hiç ilgilendirmiyor. Tek gelicem!
"Ama düğünün kuralı bu, yanında biri olmalı ki girebilesin. Yoksa damsız almıyorum." Dedi sırıtarak. Bilerek yapıyordu. O düğüne biriyle gelsem beni işte o zaman rahat bırakmazlar dı. Bu yüzden olmayacak. Bir hayale kaptırmasınlar. Kendilerini.
Daha fazla onunla uğraşmak istemiyordum." Savaş çık git, odana yoksa burda kan çıkacak o zaman düğünün olur mu olmaz mı sen düşünürsün" dedim. Öne doğru yaklaşıp. Elimi masada birleştirerek. Daha önemli işlerim var benim böyle şeyler benim prensipleri mi aşar. " Tamam tamam, kendimi şu an hırpalamaya hiç niyetim yok. Hadi görüşürüz" dedi ve çıktı.
Kahvem de gelince dosyaların arasına daldım. Bugün çok önemli bir toplantı vardı. Bakalım ne diyecekler. İt sürüleri. Aradan geçen saatin farkında bile değildim. Kapı tıklatılınca. "Gir" komutu verdim. Gelen sinem e baktım. "Karan bey toplantı on dakika sonra başlayacak. Her şey istediğiniz gibi hazır."Dedi ve elleri önünde bekledi. "Tamam, çıkabilirsin." Dedim ve ayağa kalktım. Hadi bakalım isteklerimi nasıl karşılayacaksınız.
Toplantı odasına doğru yürüdüm. İçeri girdigimde herkes ayaklandı ve selam verdiler. Ben de yerimi alırken. Savaşın gelmediğini anladım daha önemli işleri vardır şimdi. Onun olmasına gerek yok. Zaten ne söyliceğimden haberi var.
Bir anda bodoslama daldım konuya uzatmayı hiç sevmezdim."Bu sene ne iş varsa ben devralıcam. Ve Sizde izliceksiniz. Mal taşıma, ülke ticareti, ve bir o kadar da saymadıklarım. Eyer.." sözümü kesen sol tarafimda oturan irfan dı. kendini arkaya yaslayarak. konuştu." Buna sen mi karar veriyorsun." Dedi. Sözümün kesilmesinden hoşlanmadığım için sinirlenerek elimi masaya vurdum. İrfan dâhil hepsi yerinden sıçradı. " Evet! Ben karar verdim. Sözümü bir daha kesme, irfan." Dedim başımı ona dönerek. Tekrar hepsine baktım yüzlerinden belliydi korktukları acaba bir şeylermi biliyorum diye bakıyorlardı. Tabi ki biliyordum ne hainlikler yaptıklarını. Benden habersiz benim malıma fazladan ekleyip satıyorlardı. Onlara gelen para yetmiyor sanki ulan yüz aile doyar. O parayla. Aç gözlü köpekler gibi daha fazlasını istiyorlardı. Bana söyleseler ben yok mu dicektim. Tabi lan, yok derdin neylerine yetmiyor o kadarı.
Hepsi tamam anlamında başlarını salladılar. Ee gelen aynı paraya düştü tabi kabul edicekler. Çünkü ben kendimi asla düşürmedim. "Toplantı bitmiştir." Dedim ve hepsi çıkıp gitti. Eve gidip biraz dinlenmem gerek. Bugün çok yorulmuştum.
Arabada asfaltı ağlatarak giderken. Baya keyifliydim. Kiminle oynadıklarının farkında bile değillerdi. Kırmızı ışığın yanmasıyla hafif fırene bastım, ama aynı hızda ilerliyordu, tekrar bastım. ne oluyordu böyle karşıdan karşıya iki insan geçtiğini gördüm. Bu sefer ne yapacağım bilemedim diyerinin geçtiğine sevinmiştim ama. Kız sanki ağır çekimde yürüyor gibiydi. Durmayacağımı anlamış olmalıki. Yerinde mıhlanmış gibi durdu. Hâlbuki koşması lazım. Ona çarpmamak için direksiyonu kırdım ve tırafik lambasına çarpmamla hava yastığının açılması bir olmuştu.
Başımın arka kısmını koltuğa çarpmanın etkisiyle az da olsa gözlerim kararmıştı. Kimse yoktu yanımda. Ama Telaşlar içinde o yolda duran kız geldi yanıma. " İyimisin, be-ben çok özür dilerim. Aa başın kanıyor. Hemen ambulansı aricam bı saniye." Kız o kadar çok panik olmuştu ki başımdan kan geldiğini söylemişti ama sadece öndeki camın küçük bir parçası anlıma gelmiş olmalı." Tamam ben iyiyim kimseyi aramana gerek yok. Ama çekiciyi araya bilirsin." Dedim, kız öyle değişik bakmıştı ki bir an yanlış bir şey mi dedim diye kendi söylediklerimi düşündüm. Hayır doğru dedim. Arabamı gelip almaları gerekiyordu. Arabadan indiğimde beni baştan ayağa süzdü. Hasar kontürolü yapıyordu sanırım. " Neden durmadınız firen mi tutuldu." Dedi arabaya bakarak elleri belinde. Baş örtüsü ile kıyafeti baya şıktı. Yüzünde bilmediğim bir huzur vardı. Öyle hissettim. Ve gözleri simsiyah olmasına rağmen parlıyordu. Onu süzdüğümü farketmiş olmalıki elini belinden çekti ve dikleşti." Neyse sadece başınız hafif kanıyor oda dediğiniz gibi iyisiniz." Dedi ve gitti sanırım ona öyle bakmam hoşuna gitmemişti. O rahat bir şekilde tekrar karşıya geçerken. Ben de bunu kimin yaptığını düşünüyordum. Hangisi beni düşman belleyip te canıma kastetmek istedi. Bulursam eğer işte o zaman o düşünsün. Savaşı arayıp beni almasını istedim.
" Abi iyisin şimdi değil mi. Nasıl olur ya kim neden yapar bunu. bir elime geçsinler. onların sülalesini kurutucam." Dedi. Kardeşimin böyle konuşacağı hiç aklıma gelmezdi. Doğrusu hoşuma gitmişti. Onun bu işlere bulaşmasını istemiyordum yakında evlenicekti." Savaş sen bu işe karışmıyorsun koçum. Şimdi beni burdan aldır. Akşam yemeğine geç kalırsam. Bensu hanım çok kızar sonra. Ayrıca annemin haberi olmasın" dedim. Annem bunu duyarsa her zaman ki gibi üstüme düşer. " Tamam abi, ama bu konu kapanmadı" dedi ve kapattı telefonu. Tahminim doğruysa eğer. İrfan olabilir. Çünkü onun çok Büyük para kaybı olucak. Ve bunu bana bir ders olsun diye yapmış olabilir belkide planları arasınada beni öldürmek vardı ama yapamadığı belli. Hadi bakalım şimdi elimden kurtula biliyormu.
Savaş beni almıştı ve eve geçmiştik. Savaş masya oturmadan önce kulağıma yaklaşıp," anlında kan var onu nasıl acıklayacaksın" dedive Elanın yanına oturmuştu ben de baş ta oturdum annem ise benim oturduğum koltuğun sağ tarafındaydı." Afiyet olsun " dedim ve başladık. Ela Savaşa dönüp. Düğünleri ile ilgili konuşuyorlardı annem ise çok düşünceli görünüyor du. " Ne oldu bensu hatun? Seni bu kadar düşünüdüren şey ne" dedim anneme dönerek. Bana baktı," başına ne oldu oğlum?" Dedi." Önemli Bir şey değil anne araba kapısına çarptı." Dedim. " Tamam yemeğini yedikten sonra ben bakarım." Dedi gülümseyerek."Ela?" Dedi önüne dönerek. Tüm gözler anneme dönmüştü. Elindeki çatalı bırakıp ela ya baktı."Bugün ki gelen kız senin akrabanmı " dedi. Bu sefer gözler ela yı bulmuştu." Defne mi? Hayır Küçüklük arkadaşım. Neden sordunuz?" Dedi. Defne kim ne işler çeviriyorlar bunlar. annem cevapladı onu. " O kadar güzel geldi ki gözüme unutmak mümkün değil. Bekâr mı peki." Dedi. Annem ne yapmaya çalışıyordu. " Evet bekar. Ama evlenmeyi düşünen bir insan değil o daha çok yanlız kalmayı sever. Biri mi var yoksa aklınızda"dedi, ela anneme gülümseyerek. Konu nereye ve kime bağlanacak bakalım. Onları dinlemiyor Muş gibi yapıp yemeğimi yedim." Evet demir için düşünmüştüm." Dedi bı anda boğazımda yediğim lokma kalınca elimi su bardağına attım ve bir dikişte içtim. Savaş ve ela bana bakıp sırıttı. Ne diyeceğimi merak ediyordular. Anneme kaşlarım çatarak baktım." Anne. Benim evlenmek istemediğim gayet te iyi biliyorsun. Ve kız da evlenmek istemiyor muş ne yapmaya çalışıyorsun"dedim. bakalım ne diyecekti." Oğlum, bu zaman da temiz, eli yüzü düzgün, kız bulmak kolay mı sandın. Hem bı görüşün tanışın ne dersin. " dedi Olmaz! öyle saçma evlilik seyletine girmem. Bir kişiyide bu korkutucu hayatın içen alamam bunu ona yapamam hakkına girmiş olurum. Ellerimi masanın üstüne kattım ve ayağa kalktım." Unut anne öyle Bir şey asla olmayacak? Son sözüm bu. Afiyet olsun size" dedim. evden çıktım. Derin bir nefes aldım arabaya geçip evime sürdüm.
Aşk, kelimesi bana göre bir şey değil di ben aşık olamam, olmamalıyım. Bunu hayatıma girecek olan kadına yapmamalıyım.
Onu karanlığıma,soy ismime taşımamalıyım. Aşık olursam eğer. Düşmanlarıma açıklık vermiş olurum. Açık bir av olmuş olur onlara. Annem ne derse desin asla! olmayacak aslaa!Evet bölüm sonu nasıl buldunuz. Yeniyim ve heyecanla yazıyorum bakalım gelecekteki bölüm nasıl olucak ben de merak ediyorum.
Yorum yaparmısınız. İyi günler.•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELLERİN ELLERİME
Romance"Karan bey bu olanlar doğrumu. Karınız sizi aldatıyor mu" "Karan bey Efsun hanım sizin gerçektende eşiniz mi" insanların olamayan eşlerinden bahsetmeleri ne kadar da ironi, onlara yok öyle bir şey desemde inanmıyorlardı. Buna bir açıklık getirmenin...