STRAWBERRY SWEET - JİKOOK/TAEGİ/NAMJİN

Zaman ⏱

2 yıl sonra....

Yoongi elindeki ufak bavul ile kapıdan dışarı adımını attı. Yüzüne vuran soğuk hava dalgası ile ürperdi.

Nasılda geçmişti zaman? Nasılda 4 5 yıl geçmişti o günlerin üzerinden.

Dün gibi tazecik miydi? Paslanmıştı. O hastane duvarları arasında paslandırmışlardı.

Şuan daha mı iyiydi? Belki.

Hızla ona gelip sarılan jimin ile gülümsedi. Ağlıyordu.

"Jimin..."

Hıçkırdı sarışın.

"hyung sonunda..."

Uzun sarılma sonunda ayrıldı. Jungkook ile kısa bir sarılma sonrası bir kaç saniye bakışıp arabaya bindiler.

"Nasılsın hyung?"

"iyiyim. Endişelenecek bir şey kalmadı."

Gülümsedi yoongi. Jungkooka baktı. Uzunca. Jungkookta ona.

Yoongi kaçırdı gözlerini.

"ee Jungkook siz ne yaptınız...?"

"seni bekledik."

"niye?"

"nikah için..."

Gözleri büyüdü yoonginin. Nikah?

"siz çoktan beni unutup evlenip 2 de çocuk evlat edinmişsinizdir diye düşünmüştüm."

"yok. Sevgili kardeşini ikna edemedik."

Jimin gözlerini kocaman açıp Jungkooku uyardı.

"hyung saçmalıyor o. Sensiz olmazdı."

Keyifli sohbetleri eve varana kadar devam etti.

Arabalarını park edip indiler.

O sırada bir oğlan onlara doğru koştu. Yoongi anlık üstüne koşan oğlanla korkup onu etkisiz hale getirmek amacıyla kolunu büküp itmişti.

"AHH!"

"HYUNG!"

oğlan ve jiminin kızan sesiyle yoongi korktu.

"Ne oluyor be!"

Jimin ellerini beline koyup sinirle baktı.

"o jungho (hiçbir ünlü değil salladım ismi). Karşı komşumuz."

Yoongi yüzündeki anlamsız ifadeyi sürdürdü.

"lan niye üzerime koşuyor o zaman?"

Jungkook güldü.

"sen gittikten hemen sonra taşındı. Bizim yakın arkadaşımız. Seni tanıyor."

Fazla arkadaş canlısı, çelimsiz, kahverengi saçlı büyükçe gülümseyen oğlana baktı yoongi. İğrendi.

"memnun oldum yoongi."

"hı"

İçeri girdi yoongi. Arkasından bakakaldı oğlan.

"dediğiniz kadar huysuzmuş"

Sevimli yüzü kadar masum bir kalbi vardı bu oğlanın.

Yoongi girdiği evde etrafa baktı. Bir çok şey değişmişti. Eşyalar, duvar boyası, odası bile.

Hiç bir şey ona eskiyi hatırlatamaz mıydı artık. Alayla güldü yoongi.

Hayır hiçbir şey ona o kare gülüşü unutturamazdı. Hatıralarının en paslı, kirli, ağlı kısımlarında güneş gibi parlıyordu o an.