STRAWBERRY SWEET - JİKOOK/TAEGİ/NAMJİN

Emanete Hıyanet

Kafeye vardığımda bomboştu. Ne jimin vardı, ne de bir ses. Orada olmadığına emin olduktan sonra sinirle elimi sıktım.

"Lanet olsun, lanet olsun..."

Onu bu işe bulaştırmamalıydım. Baştan peşine takılmamalıydım.

İlk iş olarak Taehyungu aramam gerektiğine kanaat getirdim. Hızlıca telefondan numarayı çevirdim.

"Tae"

"ımm Jungkook.."

"Yoongi"

"Jungkook..

"yoo-Taehyung nerede?"

"yanımda"

"sen niye açıyorsun o zaman?"

"uyuyor"

Ne olduğunu sorgulayacaktım ama vazgeçtim. Yoongiye de söyleyemezdim. Ne yapabilirdi ki insan haliyle?

"Yoongi Taehyungun yanında ben gelene kadar kalabilir misin?"

"neden? Bir sorun mu var?"

"evet. Lütfen ona göz kulak ol"

"tabiki..."

Kısa vedalaşmadan sonra telefonu kapattım. Kendim halletmeliydim.

Koşarak oradan çıkıp burada yaşayan vampir topluluğuna haber verdim. Şuan yapabileceğim tek şey buydu.

Kaçıranlar benden küçük vampirler olduğu için kolaylıkla bulup yeneceğimi düşünüyordum.

________

Jimin

Uyandığım sandalyede kıpırdandım. Her yerim uyuşmuştu. Bu ne be.. İnsan bari yumuşak bir yere yatırırdı. İnsan halimle bir grup vampirden kaçacak değildim ya...

Içeri giren vampirle göz göze geldim.

"günaydın jimin. Güzel uyudun mu?"

"Kimsiniz lan siz?"

Ay çok kaba söyledim...

"Şt sakin ol bi ya. Güzelce konuşuyoruz şurda...."

Etrafımda bir tur döndü ve konuşmaya devam etti.

"vampirlerin bilir misin jimin?"

"ahaha şu filmlerde ki mi? Tabiki."

"sence gerçek hayatta varlar mı?"

"yok be yokturlar, yokturlar. Ne arasınlar?"

"nasıl yani ben yok muyum?"

"yoksu-ay varsınız insansınız işte ahahaa"

O da gülmeme eşlik etti. Dönmeye devam ediyordu. Ne zaman bitecekti tavafı acaba?

"Jungkookda mı yok o zaman?"

Yutkundum.

"derdiniz Jungkook ile ise beni niye kaçırdınız?"

"Jimin salağı oynama. Biz senin bildiklerini biliyoruz"

"yaaa..."

"ya...."

"peki ne olacak şimdi?"

"şimdi biz seninle biraz oynayacağız"

"niye?"

"Jungkook sinirlensin diye."

"sonrada sizi öldürsün?"

"belki. O bizi, biz onu..."

Kafa salladım. Ya enayi ben bunu böyle oyalardım ki.

"ya sen kaç yaşındasın?"