"Taehyung beni kıskanıyor musun?"
"Hayır." Kafasını test kitabından kaldırmadan cevap vermişti. Haftasonu olduğu için okula gitmemişti ama bu sefer de bu hafta başlayacak sınavlara çalışıyordu.
"Hadi ya..."
"Neden? Kıskanmamı ister misin?"
"Hayır yok, istemem. Zaten arkadaş arkadaşı kıskanmaz." Taehyung'un ağzından laf almak istiyordum. Kısa sürede bağlanmıştım ona ve ben onun için kıskançlık krizine girerken onun benim için girmemesi canımı sıkmıştı.
"Aynı zamanda arkadaşlar öpüşmez." Bunu dedikten sonra arkasını dönüp yatakta uzanan bana pis pis sırıttı. Hemen olduğum yerden doğruldum.
"Öpme o zaman sen de!"
Çalışma masasından kalkıp sırıtarak yanıma geldi. Yatağa çıkıp üzerime doğru eğildi. Amacım bu değildi ama benim için sorun değildi.
"Taehyung neden geldin ki şimdi?" Ben yatağa uzanırken o da tamamen üzerime çıkmış ve tişörtümün üzerinden belimi okşuyordu.
"Hm bilmem neden geldim ki şimdi?" Dudaklarını ısırıp bana bakıyordu hala. Yüzünü yüzüme yaklaştırmaya başlayınca istemsizce gözlerimi kapattım ve etrafa yayılan kokusunun tadını çıkardım. Üzerinden asla gitmeyen parfümü içimde bir şeyleri hareketlendiriyordu.
"Taehyung..." cümlemi bitiremedim ki ne diyeceğimi de bilmiyorum. Taehyung yavaşça beni öpmeye başladı. Öpücükleri arasında dudaklarımı emiyordu. İlk defa böyle bir öpüşmemiz olmuştu. Öncekiler öpücük gibiydi sadece. Taehyung'un elleri artık tişörtümün üstünde değildi. Elleri, çıplak belimi okşuyordu sürekli. Sıkı ve ince bir belim vardı. Taehyung dilini kullanmaya başlayınca istemsizce belimi havaya kaldırdım ve kendimi ona bastırdım. Yanıyordum. Dalgın ama cüretkar bakışlarını çok seviyordum. Gözüm kapalıyken bile onun yüzünü düşünüyordum.
Yavaş yavaş belimi hareket ettirip kendimi ona sürtmeye başladım. Taehyung bir anda belimdeki elini çekip çenemi sertçe kavradı. O kadar sert öpüşmeye başlamıştı ki boğulacak gibi hissediyordum. Daha ne kadar ağzıma girebileceğini test ediyormuş gibiydi, daha fazlasını istiyordu. Nefes alamıyordum resmen. Taehyung alt dudağımı ısırıp çekiştirmeye başlayınca onu kendimden uzaklaştırdım biraz. Hala üzerimdeydi ve ben hala kendimi ona bastırıyordum. Dudağını yalayıp bana baktı. Alt tarafım sızlamaya başlamıştı.
"Sınava çalışmam lazım." Şimdi sırası mıydı?
"Evet Taehyung..."
"Ne yapsak ki?" Gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum.
"Ne yapalım Taehyung?"
"Hmm bakalım neler yapabiliriz bebeğim."
Tişörtümü çıkarmadan boynuma kadar sıyırdı ve göğüs ucuma dilini sürttü. Islak dilini göğüs ucumda hissedince istemsizce inledim. Benimle sevişmesi hoşuma gitmişti. Islak diliyle beni keşfetmesi hoşuma gitmişti. Göğüs ucumu emmeye başlayınca ben de mint yeşili saçlarını çekiştirmeye başladım. Hoşuna gidecek mi merak ediyordum. Sevdiği, sevmediği her şeyi öğrenmek istiyordum.
Taehyung kendini geri çekip yavaşça göğsümü ıslattıktan sonra da geri yerini alıp göğüs ucuma dil atmaya davam etti. Normalde bu bana iğrenç gelebilirdi ama neredeyse boşalıyormuş gibi hissettim. Taehyung'un beni daha fazla tatmasını istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
devil in a new dress [taekook]
Fanfictiondindar bir ailenin eşcinsel çocuğu jeon jungkook.