O da neydi öyle? Aynama ne olmuştu. Tuzla buz olup kırılmıştı. Hemen içeri bi anda birisi daldı belli ki sabahı bekleyemeyen aceleci birisiydi. Ve bu maskesinden tanıdığım Aydandı. Odanın boş olduğunu sanki biliyormuş gibi geldi ve kısaca konuşmaya daldı hemen: Tatlım şu noktayı kaçırmışım sen sakın hiçbir aynaya bakma. Üstümüzde bi etki var bu kanımızdan gelen bir şey. Bu bilgi sadece nesilden nesile aktarıldığı için bizler biliyoruz. Ve kendi neslimizdeki kişilerin kırdığı her ayna tüm o nesilde yaşayan kişilerin kulağında (bom fız) diye bir ses çıkartıyor. Tabi bu mesafenin ne kadar yakın olduğuyla da ilgili ben hemen altındaki odada kalıyorum. Ve çok şiddetli şekilde kulağım sarsıldı. Şu an esaret altında olan 3 atamıza da bu sesler elişti. Ve bence onlara umut kaynağı oldun. Ancak bunların hepsi kayıt altına alınıyor Bu 3 kişi 7/24 kamera da görüntü altında. Duygu değişimleri yüzlerine yansıyınca raporlara yansıyor. Zaten projenin son kısmına çok yaklaştılar. Onun için 3 günde buradan kaçmalıyız dedi. Bunu duyunca tüm zihnimi sadece buraya odakladığımı fark ettim. Hemen sözünü bitireceği yeri bekledim ve girdim: Aydan biliyor musun benim görevim ne? Katlar arası raporları taşımak dağıtmak. Aydan da buna çok sevinmiş olmalıydı ki iki eliyle omzumu sıktı ve: Başaracağız tatlım sana güveniyorum dedi. Merakla Sude yi sordum nerede biliyorumusun? Aydan gülerek atıldı: Ha şu bakır saçlı kız mı? Keyifsizce: Evet diyebildim. Aydan devam etti: Ben sesin senden olduğunu biliyordum çünkü bu konuda çok acemisin. Burada kaldığını da sesin geldiği yoğunluğa göre buldum. Asansöre tam bindim ve katınıza çıktım aynı asansöre indiğimde Sude bindi. Belli ki Talya Hanım çağırmıştı. Anlaşılan 3 atamızında duygu değişim raporları çıktı. Sude genel olarak bu değişimlerden sorumlu. Anlamamış gibi devam ettim: E iyi de ben dışarıdaydım. Hatta Bora ile tanıştım. O sırada Aydan: Nee Bora mı? Tatlım o çocuğa çok yakınlaşman gerek çünkü emin ol buradan çıkış biletimiz net olarak o çocuk. Kesinlikle bak ne yap ne et. O çocuk önemli! Sevimsizce sordum: Peki ya Can? Onu tanıyormusun? Aydan her şeyi biliyorum tavrıyla: Ha şu sana yanık olan çocuk mu dedi. Ben boğazım tıkanmış bi şekilde öksürdüm. Aydan ise aldırış etmeden devam etti: Aslıı bu çocuk daha bana seni sora sora öldüm. Kızım daha ilk günden tüm erkekleri kendine çekiyorsun. Görünüşe göre şuanlık başta Can olmak üzere... Yalnız bu Sude nin dikkatini çekmesin. Tam tahmin ettiğim gibi o da Can a yanık olmalıydı değil mi? Evet maalesef bu işimizi dikkatli yapmamız gerektiğini gösteriyor. Sude ye gelince de muhtemelen karanlık olduğu için o da seni fark etmeden ilerledi (büyük ihtimalle). O an tek dileğim böyle olmuş olmasıydı. Son olarak diye ekledi Aydan: Kırdığın (baktığın) her aynaya çok dikkat etmelisin. Çünkü bu test edilmiş bir şey. Yani raporlarda var. Belki kan değerlerinden kurtardık seni ama bu az bilinen başka bir yöntem. Muhtemelen bu testi yarın yaparlar onun için sana şunları vereceğim dedi cebinden bir kutu çıkararak. Bu bir lens kutusuydu. Devam etti Aydan: Ne zamanki bu iki şeffaf lensi gözüne takıp aynaya bakarsın o zaman durum nötrleşir. Amaa ne zamanki... Yarın gerçekten adım atmamız için büyük ve önemli bir gün dedi. O an aklıma hemen boynumdaki iki sembolik anahtar geldi. Ve Aydan a gösterdim. O ise: Tatlım bunlar harika bir şeyy diye gözlerini fal taşı gibi açtı. Bunları çok iyi sakla ve hadi yat artık dedi. Dur bi dakika dedim korkunç bi mimikle: Ben daireli odadaki revirde.. Orada da boy aynası vardı ve oraya da bakmıştım diye ekledim. Aydan: Hımm ne yazık ki bu kötü haber gibi. Neyse artık sen yat bakalım ona ben bakacağım. Umarım kimse durumu fark etmeden hallederiz. Umarım diyerek yatağa uzandım. Aydan da gitmişti artık. Tam uykuya dalacakken odaya Sude girdi. Düşünceli gibi 4metre genişliğindeki odanın boyunca yürüdü gel git yaptı. Gözüm kapalıydı ama hissedebilmek mümkündü. Ne oldu acaba diye içim içimi yediği sırada tek gözümü açmaya karar verdim ve ne göreyim... Gülmemek için kendini zor tuttum. Elinde koca bir çikolata kavonozu diğeri elinde kaşık... Muhtemelen Can la aralarında bir şeyler olmuş olmalıydı. Bu da bi bakıma kötüydü aslında. Daha fazla gülüp uyumadığımı belli etmemek için duvara doğru döndüm. Ve rüyalara daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üç Yudumda SIR
Mystery / ThrillerHiçbir şeyin tesadüf olmadığı şu dünyada bazı şeyler öylesine planlanmıştır ki sizin tam anlamıyla şer olarak gördüğünüz bir şey aslında tam anlamıyla sizin hayrınızadır.