Selam ben Emery Sasha Yalçınkaya . 17 yaşındayım.
Hikayeye başlamadan önce size kendimi tanıtacağım. İsmimin anlamı Emery : cesur ve güçlü
Sasha : insanların koruyucusu
Yalçınkaya : sert ve güçlü olan anlamlarına geliyor.
Gerçek ailemi tanımıyorum. Doğduğumda bir yetimhaneye verilmişim ve 5 yaşına kadar orda yaşadım. Yetimhane hayatım çok kötüydü hep ceza alırdım.Cezaları ise dayak yemekti.Bu yüzden sırtımda morluk ve kızarık tarzı hiç geçmeyen yaralar oluştu. Elveda güzel croplar. Ama 5 yaşında beni bir aile evlat edindi. Beni evlat edilen aile Murat Yalçınkaya ve Lily Yalçınkaya çiftiydi. Babam Türk olduğu için 3 yıl Türkiye'de yaşadım ve Türkçe'yi ana dilim gibi konuşuyorum. Annem Lily ise Rus'du. Bu yüzden Rusça da biliyorum. 8 yaşıma kadar onlarla beraber harika bir hayat yaşadım ama herşey sadece bir akşam değişti. Hep beraber film izliyorduk. Birden kapı kırıldı ve içeriye silahlı adamlar girdi. Annem beni hemen odanın ortasındaki masanın altına sakladı ve sessiz olmamı söyledi. Çok fazla korkuyordum. Sonra tahminimce grubun başı olan adam babamın alnına 2 el silah ateşledi. Silah senini duyar duymaz annem ve ben çığlık attık. Babam gözümün önünde yere düştü. Sonra diğer adam annemin kalbine 3 el ateş etti. Annem hemen yanı başıma düştü. Annemin her zaman bana cesaret veren o çelik mavisi renkli gözleri bana ilk defa korkuyu hissettirdi. Annemin gözleri kapanmadan hemen annemin elini tuttum. Önce babama sonra anneme baktım ikiside ölmüştü...
Daha sonra adamlardan biri beni masanın altından kolumdan sürükleyerek çıkardı.
Hem kolumun ağrısından hem ailemi 2. defa kaybetmenin üzüntüsü ile çığlıklar atıyordum. Ama nafile evimiz kasabadan çok uzaktı beni duymaları imkansızdı. Sonra beni sürükleyen adam siyah bir arabanın önünde durdu ve arabadan çıkan hemşire boynuma iğne vurdu. Sonra herşey yavaşça karardı. Sesler kesilmeye başladı ya da ben duyamıyordum. Ama en sonunda vücudum daha fazla dayanamayarak kendini uykunun tatlı kollarına buraktı.Uyandığımda bir yatağa kelepçe ile bağlıydım. Yanıma sık aralıklar ile doktorlar geliyordu.En sonunda yanında iki silahlı adam 3 doktor olan biri geldi. Önce yüzüme alaylı bir şekilde baktı. Sonra "Götürün" dedi. Silahlı atamlar yattığım yatağı itmeye başladılar.Ben yanımdaki doktora "Sen kimsin? Burası neresi? Beni nereye götürüyorsunuz?" diye sormaya başladım. Ama doktor beni umursamdan "Birazdan görürsün" dedi. Ne olduğunu anlayamıyor hatta algılayamıyordum. Sonra büyük bir odaya geldik camın arkasından bize bakan bir sürü takım elbiseli adam vardı. Hepsi merak içinde bana bakıyolardı. Sonra hemşire kelepçeleri daha çok sıktı ve vücudum ve bacaklarımın hareketini kısıtlamak için demir ile sıkıştırdı. Sonra koluma bağlı olan seruma elinin içinde mavi bir sıvı bulunan iğneyi ekledi. Serum vücuduma girdiği her an acıdan yüksek sesle bağrıyordum. Bu çok canımı acıtıyordu. Ayrıca bitmek bile bilmiyordu. Bir an acıdan dolayı burada öleceğimi sandım.
Ama sonra acı kesildi. Etraftan bir alkış koptu. Yanıma gelip bana alaycı bir şekilde bakan adam tekrar yanıma geldi ve "Sayende başardım" dedi. İşte o zaman anladım beni bir denek olarak kullandıklarını ve bu sadece başlangıçtı.Neredeyse 3 yıldır burada beni denek olarak kullanmaya devam ediyorlar. Çoğu defa kaçmaya çalıştım ama başaramıyordum. Belki güçlerim olsa bunu başarabilirdim ama boynuma takılan çip güçlerimi kullanmamı engelliyor. Ve en son yaptığım kaçma girişimi sinirleri epey germişti. Bu yüzden lafta akıllanmam için beni başka bir yere sevk edecekler.
Geldik ve öğrendiğime göre burası Red Room'muş. Red room'da yaklaşık 2 sene kaldım. Ve çok kötüydü.Cezaları , işkenceleri, saçma ve korkunç eğitimleri ve iğrenç eğitmenleri ile burası cehennemden beterdi. Ve şimdi tekrardan Hydra'dayım.
Artık buradan kurtulma umudum kalmadı. Ben burada bu deneylerin birinde öleceğim. Bu deneyler yüzünden kahverengi saçlarım beyazımsı gri oldu. Pek üzgün değilim ama eski hali daha güzeldi. Artık kendimi bir katil gibi hissediyorum. Ama ben sadece 14 yaşında bir kız çocuğuyum.
Ama bir gün bu hiç bitmeyecek dediğim işkence bitti. Beni bu cehennemden kurtaranlar ise mutantlardı. Ama o gün benim elimi tutarak beni tekrardan güvende hissetmemi sağlayan ve koşarken burkulan bileğim için beni kucağına alarak yıllardır hasret kaldığım baba sevgisini bana bir defa daha yaşatan Logan benim için herkezden değerli o benim bana gerçek kızıymışım gibi hissettiren babam...
Evet hikayem bu kadar o günden beri 3 yıl geçti. Ben bir x-men oldum. Xavier Okulunda harika bir şekilde yaşıyorum. Tabi geceleri kabuslar yüzünden uyuyamamam , güçlerimi konrol edememem ve hiç kimseye güvenememem dışında harika gidiyor.Bu arada 3 yıldır burada olduğum için Charles, Erik ve Logan bana kızları gibi davranıyorlar. Ve bu çok güzel ve bazen çok komik olabiliyor ama ben onların saçının tek teline zarar gelse evreni mahvedecekleri kızlarıyım.Evet arkadaşlar ana karakterimizi tanıdık diğer bölümde hikayeye giriş yapacağım. Sizi seviyorum . Öpüldünüz💜😘💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutant Kız Ve Loki💚
FanfictionBir anlaşma ile insanlar ve mutantlar arası barış ortamı oluşması sağlanıyor. Mutantlar ve Avengers birleşiyor. Sizce bu iyi mi , yoksa kötü mü olucak ? Afedersiniz kendimi tanıtmadım ben EMERY SASHA YALÇINKAYA. Soyadım ile isminin hiç alakası yo...