Bir anlaşma ile insanlar ve mutantlar arası barış ortamı oluşması sağlanıyor.
Mutantlar ve Avengers birleşiyor.
Sizce bu iyi mi , yoksa kötü mü olucak ?
Afedersiniz kendimi tanıtmadım ben EMERY SASHA YALÇINKAYA.
Soyadım ile isminin hiç alakası yo...
Sabah olan olaydan sonra kafa dağıtmak için odamda çizim yapıyordum. 'Sabah olan olay mı?' diye sorduğunuzu tahmin edebiliyorum. Sabah Erik ile beraber metallere hükmetme gücüm üstünde çalışıyorduk.Ama yanlışlıkla metal çubuk büyük bir ağacın gövdesine saplandı. Ağaç büyük bir hasar aldı. En azından Teresa oradaydı da hemen ağacı eski haline çevirdi.
Tam düşüncelere dalmışken beni kendime getiren çalan kapı ile "gelebilir miyim?" diyen Hannah'ın sesi oldu. Hannah kıvırcık sarı saçlara ve ela rengi gözlere sahip güzel bir kızdı. Ben hemen "gel"diye seslendim sert ve soğuk sesimle. Hannah içeriye geldiği zaman "Profesör seni 10 dk'ya toplantı odasında bekliyor Emery " dedi. Bunun üzerine yine aynı sert ve soğuk sesim ile "peki" dedim. Hannah çıktığında ayağa kalkıp aynaya baktım. Saçlarımı hafif düzelttim ve aşağa inmeye başladım.
Toplantı odasının kapısını açında profesörün daha gelmemiş olduğunu gördüm ama diğer x-men üyeleri buradaydı. Hemen kendi sandalyeme geçtim. Sağ tarafımda Logan sol tarafımda ise Jean vardı. Neredeyse 4 dk bekledikten sonra profesör geldi ve sandalyesine oturdu. Herkesin gelip gelmediğine baktıktan sonra konuşmaya başladı.
Profesör : Evet bugün beraber Avengers kulesine gideceğiz. Raven : Neden insanların olduğu bir kuleye gidiyoruz? Erik : Raven haklı. Profesör : Hepinizin bildiği üzere insanlar ve mutantlar arasında bir savaş var. Bu hem bugünümüzü hem de yarınımızı etkiliyor. Bu savaşa bir son vermek için gideceğiz. Logan : Nasıl bir son? Erik : Kesin beğenmeyeceğim türden bir son. Profesör : Bir barış anlaşması imzalayacağız. Hank : Nasıl bir anlaşma olucak? Profesör : Henüz bilmiyorum Hank ama iki tarafında huzurlu olacağı bir anlaşma olmalı. Erik : Peki ya gitmezsek? Profesör : Hadi ama Erik sonunda mutantlar özgür ve rahat olabilir. Jean : Profesör haklı anlaşmaya varırsak bu güzel olur. Hank : Jean'e katılıyorum. Erik : Benim hiç umudum yok Charles. Profesör : Bu mutantlar için bir çözüm yolu olabilir. Sizde bana yardım edeceksiniz. Deadpool : Birilerini öldürecek miyiz? Profesör : Hayır Wade kesinlikle hayır. Toplantının başından beri hiç söze katılmayıp sadece dinlemiştim ama aklıma gelen soruyu sormak zorundayım. Emery : Peki ya ben gelmek zorunda mıyım? Profesör : Evet Emery sende bir x-men olduğun için gelmek zorundasın. Peter : Tek mantıklı soru soran kişi olarak ne zaman gideceğiz diye soruyorum? Profesör : Saat 12:30 da yola çıkıyoruz. Hazırlanmaya başlayın. Profesör'ün bu son sözü ile herkes odalarına çıkmaya başladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Odama çıktığımda ilk işim gardrobuma gitmek oldu. Full siyahtan oluşan bir takım giydim. Ne kadar hoşlanmasamda çok hafif bir makyaj yaptım. Son olarak siyah bir bel çantası aldım. İçine eskiz defterimi, telefonum gibi bazı eşyalarımı aldım. Siyah kol saatime baktığım zaman saatin 12:23 olduğunu farkettim. Bunun üzerine odadan çıktım ve kapıyı arkadan kilitledim. Aşağı indiğimde iki araba ile gideceğimizi anlamam uzun sürmedi. Biri beyaz diğeri ise siyahtı. Charles , Erik , Logan ve Hank siyah arabaya bindiler. Ben ,Raven, Wade , Peter , Jean ise beyaz arabaya bindik. Şöför koltuğunda Jean yanında ise ben vardım. Diğerleri arkaya binmişti. Hepimiz oturunca Jean siyah arabayı takip etmeye başladı. Arka kısım baya eğleniyordu. Wade ve Peter Raven'a bulaşıyorlardı. Jean'da ara sıra Raven'a destek olarak araya giriyordu . Ben ise hiç konuşmadan sadece yolu izledim.
Saat 12:40 *Natasha'nın gözünden kule*
Kulede herkes bir yerlere dağılmıştı. Ben Lidya ve Allison'a dövüş dersi veriyordum. Tony ve Bruce Stiles'e laboratuvar'da dna kodlaması öğretiyor. Steve ve Bucky yanımızdaki ringde dövüşüyor. Liam,Clint ve Pietro salonda playstation oynuyorlardı. Vision ve Wanda mutfakta, Kate, Carol ve Yelena beraber Carol'un odasındaydı. Tam o anda bilekliğime Fury'den mesaj geldi. Fury bizi toplantı odasında bekliyordu. Kızlara döndüm ve "Toplantı odasına gidiyorum siz devam edin" Allison dediğime karşılık olarak "Kötü birşey mi oldu?" Lidya ise "Biz neden gelmiyoruz ?" dedi. Ben ise cevap olarak "Hayır fury'nin toplantıları önemli değil. Ama sizi neden çağırmadı bilmiyorum" dedim. Birşey demelerine izin vermeden oraday ayrıldım. Toplantı odasına geldiğimde daha çoğu kişi yoktu. Biraz bekledikten sonra herkes geldi. En son ise her zaman olduğu gibi Fury geldi. Ve söze başladı.
F : Mutantlar ve insanlar arasında barış ortamı oluşturacağız. Tony : Nasıl olucak o? Steve : Mutantlar? F : Öncelikle Rogers mutantlar normal insanların gen bozukluğu yüzünden bazı güçlere sahip olmasıdır. S : Anladım sağol Bruce : Peki nasıl barış ortamı sağlayacağız? T : Evet az önce sormuştum F : Birazdan buraya gelecekler ve bir barış anlaşması imzalayacağız. Yelena : Peki bundan senin çıkarın nedir? Sen çıkarsız iş yapmazsın. F : Mutantların en iyileri burada kulede kalıcak ve onları avengers ekibine alıcam Nat : Keşke bize de sorsaydın. Clint : Nat'a katılıyorum. Ayrıca ya katılmak istemezlerse?. Sam : Neden onları takımda istiyorsun!? F : Bu takımın lideri benim bunu unutmayın. Ayrıca onları takımda istiyorum çünkü gerçekten güçlüler. Bu yüzden kabul ettirmek zorundayız. Wanda : Ne kadar güçlü? F : Sandığımızdan daha güçlüler. Ama net bir şey bilmiyoruz. Pietro:Saat 12:52 tam olarak ne zaman gelicekler? F : Tam 1'de burada olucaklar. Fury'nin bu sözü ile tüm avengers ekibi merakla mutantları beklemeye başladılar. Akıllarında beyinlerini kemiren milyonlarca soru ile...
