Tony, "Jarvis, misafirimize kapıyı göster," dediğinde adam olduğu yerde durdu, yerde yanıp sönen ışıklara dikkat bile etmiyordu, bir eli pantolonunun cebinin içinde beklerken diğer eli durmadan hareket ediyordu, her ne kadar belli etmemek için uğraşsa da stres içindeydi, "Hala bekliyorsunuz, artık gitmeyecek misiniz?"
"Buraya ikimize de uygun bir anlaşma yapabileceğimizi düşünerek gelmiştim," adamın yüzünde bezmiş bir hal vardı, oysaki ilk geldiğinde çok umutluydu, "Ama tek ilgilendiğin kendi çıkarların."
"Senin için daha ne yapabilirim?" Tony viski bardağını eline aldı ama aldığı gibi tekrardan bıraktı sonra bir kez daha aldı ve bir kez daha bıraktı, az eşyalı odada ses durmadan yankı yapıyordu, "Kördün ve ben senin görmeni sağladım, şimdi güçlerimi doğruluk için kullanmamı mı istiyorsun?"
"Doğruluk için kullanmayacağını biliyorum," dedi Murdock, "Ama en azından sevdiğin adama bu kötülüğü yapma," viski bardağını durmadan masaya vurduğu için Matt hafiften sinirlenmeye başlamıştı, Tony sayesinde görme duyusunu tamamen geri kazanmıştı ama hala işitme duyusu en iyi seviyeydi ve o ses durmadan kafasının içinde yankılanıyordu, zaten Tony'nin bunu bile isteye yaptığından adı kadar emindi, "Benden simbiyotiğin yerini bulmamı istediğinde bunu insanlık en çok da Steve'i korumak için yapacağını söylemiştin, şimdi Steve ortada bile yok. Onu korumak için girdiğin bu yola onun canını yakarak devam ediyorsun."
"Simbiyotiği bu yüzden bana vermedin değil mi?" Tony sonunda bardağı masaya vurmayı bıraktı ama eli hala bardağı tutuyordu, "Bulamadım dedin ama aslında buldun, sadece etkilerini biliyordun. Olumlu ve olumsuz etkilerini."
"Biliyordum," diyerek itiraf etti Matt, "Tek pişmanlığım bunu Steve'e söylememek oldu, eğer en başından ona söyleseydim, simbiyotiğin seni bir canavar yapacağını ona deseydim şu an Steve ve sen yan yana olurdunuz, sevdiğin adam senin kollarının arasında olurdu, en güvenli yerde."
Tony beklenmedik derece sessizdi, gözleri tek bir noktada sabitleşmiş, nefes alışverişi tekdüze inidirip kaldırıyordu göğsünü. Birkaç saniye sonra gözlerini kapatıp göz kapağını kaşıdı, "Bunu hala Steve için yapıyorum –"
"Adam ortada yok," diyerek sesini hafifçe yükseltti Matt, etrafına yüzeysel bakındı, "Tony, kabul edelim bunu Steve için yapmıyorsun, eğer Steve için yapsaydın zaten Steve senin yanında sana destek olurdu," Tony'nin sessiz kalmasını fırsat bilerek bir adım öne gitti, "Hem ben öğrendim ne yapmak istediğinizi, Steve'in bedenindeki serumu alıp o adama, neydi adı, Walkor, Walkep, her neyse, ona vereceksiniz. Sence ondan sonra Steve mutlu, huzurlu ve güvende olabilecek mi? Sana eskisi gibi aşkla bakabilecek mi?"
"Walker," diye mırıldandı Tony, "John Walker," önemsiz bir şey gibi elini havada salladıktan sonra gözlerini tekrardan Matt'e çevirdi, "Anlamıyorsunuz değil mi? Steve'in vücudundaki serumun bir süre sonra zehre dönüşme olasılığı var," Matt'in dudakları aralandığında Tony gülerek kafasını salladı, "Evet, hepinizin gözünde egosunu tatmin etmek için sevdiği adamı bile elinin tersiyle iten bir piç olduğumu biliyorum ama gerçek bu, babamın gizli dosyasında okuduğum bir bilgide serumun zehre dönüşme olasılığının %76,11 olduğu yazıyordu," Tony çok büyük bir hırs ve sinirle boynunu kaşıdı, tırnak izi o bölgeyi kızartsa da birkaç saniye sonra iyileşti, "Ondan tek istediğim serumunu bana vermesiydi, onu o zehirden kurtarmak istediğim ama aldığım karşılığa bak."
Matt sessizce Tony'nin kalp atışlarını dinleyerek onun yalan söyleyip söylemediğini anlamaya çalıştı ama nafile, Steve'in konusu açıldığından beri Tony'nin göğsü yerinden çıkacakmış gibi çarpıyordu. Matt o an belki Tony'nin yalan söyleyip söylemediğini anlayamadı fakat çok iyi anladığı ve emin olduğu bir şey vardı: Tony Stark hala deliler gibi Steve Rogers'a aşıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Parazit ꙳ ˢᵗᵒᶰʸ
Fanfic"Yeni bir tarikata katıldı ve biz-biz onu oradan alamıyoruz. Üstün olmaya çalışıyor; insanlardan,insanlıktan,kainatta yaşayan tüm canlılardan daha üstün olmak istiyor. O artık eski Tony değil, Steve." "Ve ben de Kaptan Amerika değilim, Romanoff." ˢᵘ...