"Yeni bir tarikata katıldı ve biz-biz onu oradan alamıyoruz. Üstün olmaya çalışıyor; insanlardan,insanlıktan,kainatta yaşayan tüm canlılardan daha üstün olmak istiyor. O artık eski Tony değil, Steve."
"Ve ben de Kaptan Amerika değilim, Romanoff."
ˢᵘ...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
♦
Tony yanan ateşe bakarken gözleri dalıp gitmişti, arada bir yanındaki demir çubukla ateşi kurcalıyor, onu harlıyordu. Ateşin boyu büyüdükçe esmer adam kendisini küçülüyor gibi hissetti. İçine bir nefes çekti, belki de çekmeye çalıştı, duman boğazını hafifçe gıdıkladı. Tony demir çubuğu kenara bıraktıktan sonra çimlerin üzerinde duran üniformayı aldı, Kaptan Amerika'nın üniforması.
Üniformaya birkaç dakika baktı, her bir detayında mavi gözlerini dolaştırdı. Yıldızlarında, şeritlerinde, maviliğinde, kıvrımlarında. Bir elini yavaşça göğüs kısmına koyup yumuşak dokunuşlarla parmaklarını gezdirdi. Steve bu üniformayı en son 3 ay önce giymişti. Dudaklarında sahte ve acı bir gülümsene belirdi, üniformayı hızlıca ateşe atıp demir çubukla üstüne iyice bastırdı.
"Efendim, ben gitmek için hazırım," Natasha'nın sesini işittiğinde dalmış gözlerini yanan üniformadan çekip kızıl kadının yeşilliklerine çevirdi, "Onu nereye getirmemi istiyorsunuz?"
Tony sessizliğini korumaya devam etti, bunu seviyordu, etrafındakilerin kendisine itaat etmesi onu güçlü kılıyordu. Stephen kendisine her ne kadar megaloman dese de umrunda değildi, sadece hak ettiği yerdeydi, bir Tanrının olması gerektiği yerde, "Onu Malibu'ya getirmeni istiyorum, kimsenin haberi olmayacak bundan," Tony ceketinin cebinden küçük bir poşet çıkarttı, poşetin ağzını açtıktan sonra içindeki şırıngayı Natasha'ya gösterdi, "Bunu Steve'e vuracaksın, onu sersemletecek. Malibu'ya gelmeden önce beni haberdar et, kimsenin seni takip etmediğine de emin ol."
"Siz nasıl isterseniz." Natasha, onun emrinin altındaki bir asker gibi komutunu yerine getirmek için ayaklandı, hızlı ve sessiz adımlarla gözden kaybolurken Tony bedenini tekrardan harıl harıl yanan ateşe çevirdi, üniformanın %60'ı yanmıştı, geride netçe gözüken kısımlar sadece yıldızlardı. Esmer adam ellerini cebine koydu ve yanmaya başlayan yıldızları da izlemeye başladı.
♦
"Ne zamana kadar böylece bekleyeceğiz?" Steve sabırlı bir insandı, 2 haftadır sabrediyordu fakat artık bir adım atmanın zamanı gelmişti ona göre. Her gün televizyonda Tony ve takım arkadaşlarının sanki çok iyi bir şeye hizmet ediyorlarmış gibi birbirlerini ve yaptıklarını övmeleri sinirlerini geriyordu, bu şekilde oturdukça ve hiçbir şey yapmadıkça Tony'yi iyice kaybedecekti, "Kaçarak olmuyor, belki de Tony'nin karşısına çıkmam gerekiyor."
