"Uf Arina bi git ya, yok bende para falan. Harçlıklarımı biriktiriyorum ben, veremem sana."Jake tam bir abi gibi kendinden bir yaş küçük kız kardeşini reddederken, Arina daha çok abisinin koluna yapıştı. "Jake lütfen çok açım, kaç akşamdır yemek yemiyorum evde biliyorsun..."
Jake başını salladı ve gıcık bir şekilde gülümsedi. "Onu iki hafta önce annemle ölesiye kavga etmeden önce düşünecektin. Ayrıca bana abi demeye başlarsan belki bir durum değerlendirmesi yapabilirim.."
Sunghoon Arina'nın Jake'e attığı duygu sömürüsü dolu bakışlara aldırmadan muzip bir tonda konuştu. "Arinaa, Mai birazdan gelir. Hadi sınıfına dön."
"Yaaa benim canım, yakışıklı, kibar ve centilmen abimm.." diyerek Jake'e daha çok sarıldı Arina, Sunghoon'un sözlerini umursamadan. "..küçük tatlı ve açlıktan ölen can kardeşine, birazcık da olsa yardım edemez misin hm?" Arina'nın karnı gerçekten çok açtı. Abisine şirinlik yapma yoluna gidecek kadar hem de.
Annesine inat neredeyse iki haftadır evdeki yemekleri yemiyor, başka yerlerde atıştırarak açlığını yatıştırıyordu. Ama şans o ki tüm harçlığı dün yediği yemek ile bitmişti ve annesinden de harçlık alamazdı. Babası Avusturalya'da olduğu için ondan alabilme ihtimalini düşünmüyordu bile. Geriye bir tek, şu an onu böyle yalvartmaktan zevk alan abisi, Jake kalıyordu. Bir şekilde ondan harçlık alamazsa bu demek oluyordu ki bugünü aç geçirecekti.
"Sunghoon haklı Arina, hadi git sınıfına. Mai gelecek."
Arina'nın, abisine "Nolur abi! Hem ben Mai'i henüz göremiyorum, gelince giderim. Lütfen!" diye yalvardığı sırada içeri Mai'in girip kapıyı kapatmasıyla herkesin dikkati sınıfın girişine yöneldi. Arina abisine son bir kez içine hayal kırıklığı doldurduğu bir bakış attı ve hemen ardından yüzüne içten bir gülümseme yerleştirdi. "Ben de gidiyordum zaten, hadi size iyi dersler abicim."
Hızlıca çıkışa ilerleyen Arina Mai'in yanından geçerken Mai onu durdurdu ve gülümseyerek söze girdi. "Eğer ben geldim diye gidiyorsan, gitme Arina. Burada olman benim için sorun değil." Mai gerçekten kalbi kırgın hissetse de Arina'nın sırf kendisi yüzünden suçlu hissetmesini istemiyordu. Sunoo'nun onunla çıkması Arina'nın suçu değildi. Sonuç olarak kendi platonikliği kendini ilgilendiren bir durumdu. Sırf bu yüzden gerçekten birbirini seven bir ikiliyi de ayıramazdı değil mi?
Arina endişeli bakışlarını Jake ile Mai arasında gezdirirken Sunghoon arkadan Arina'ya gizlice git işaretleri yapıyordu. "Ah, şey.. bu kadar anlayışlı olduğun için, teşekkür ederim. Ama benim gerçekten gitm-"
"Arinaa!"
Arina'nın içine biraz telaş karışmış ve sözleri, koridor tarafından gelen tanıdık yüksek sesleniş ile kesilmişti. Kendi sesinin hemen ardından Kim Sunoo da sınıfa giriş yaptığında tüm bakışlar tekrardan sınıfın kapısındaydı.
"Ah, buradasın!" diyerek Arina'ya doğru ilerleyen Sunoo, siyah ipeksi saçlarını tek eliyle alnının arkasına doğru yolladı. "Tüm teneffüs boyu seni arayıp durdum."
Arina, tüm bedeninin büyük bir telaşla kaplandığını hissetti. Gözleri Jake, Sunoo ve Mai arasında gidip gelirken ne yapacağını şaşırmış gibi görünüyordu. Gergin bir ifade ile seslice güldü erkek arkadaşına. "Abimi görmeye gelmiştim de, artık gitmemiz lazım. Gidelim hadi!" Arina hızlıca Sunoo'nun kolundan tuttu ve sınıfın çıkışına doğru sürüklemeye başladı. Sunoo ise ne olduğunu asla anlamlandıramıyordu. Arina son zamanlarda fazlaca garip davranmaya başlamıştı, sürekli Sunoo'yu bir koridordan öbürüne çekiştiriyor, 'oradan gitmeyelim buradan gidelim, bu yol çok dolu şimdi' diyor, saçma sapan anlarda sanki Sunoo'yu gizlemek istercesine üstüne atlayıp kapatmaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i wanna ruin our friendship
Fanficjake: biz şimdi kız tarafı mıyız erkek tarafı mı - ❝ jay, en yakın arkadaşlarından biri olan mai ile çektiği tiktok'ta yalnızca akıma uyum sağlamak istemişti. ❞ texting + prose, enhypen, 090122