''En baştan başla.'' Dedim kollarımı birbirine bağlarken.
''Naruto ile ilişkime girmeyeceğim. Her şey okulda Karin ile hakkımda çıkan dedikodulardan başladı ve-'' Lafını kestim. ''Oraları Hinata Teyze'den biliyorum. Bana Naruto ve Hinata evlenmeye karar verince eve gitmenden sonrasını anlat.''
Sasuke bir an sarsılmış gibi gözüktü. Anlaşılan kendini baştan anlatmaya hazırlamış ve sözcüklerini ona göre seçmişti. ''Tamam... Naruto bana Hinata ile çocuk doğana kadar evlenmesi gerektiğini söylemişti ve canıma tak etmişti. Hamile bıraktığı kızı evimize getirdiği yetmezmiş gibi ona soyadını da verecekti ve ben... Kaldıramadım. Evi terk ettim. Aklıma gidecek birisi gelmiyordu. İstanbul büyük bir şehir ama ben Japon'um ve sadece ablamı tanıyordum. Bu yüzden onun yanına gittim. Durumunu anlamıştım. Gittiğimde o kadar sarhoştu ki beni başta tanımamış, sonra da ona para bıraktığım sürece evinde kalabileceğimi söylemişti.''
''Ve sen harika bir kardeş olarak onu yıllarca görmezden geldin.''
''Asıl o beni görmezden geldi! Evde bir boğaza daha bakamayacağını söyleyerek beni evden kovdu! Daha 14 yaşımdaydım. O zamandan beridir de Naruto ile kalıyorum. Ailesi fazla kucaklayıcı insanlardı. Vefat etmeleri beni de çok üzdü. Biz 16 yaşındayken ölmüşlerdi ve Naruto'nun velayetini kuzeni Nagato almıştı. Nagato da bizimle ilgilenmiyordu ve biz gene baş başa kalmıştık. Neyse, konu bu değil.''
Sasuke tereddütle ayağa kalktı ve yanıma oturdu ayaklarını altına toplayarak bana dönmüştü. O an ne kadar yaşlandığının farkına vardım. Kırk yaşını geçeli çok olmuştu. Eski gençliği kalmamış, yorulmuş, acı çekmişti. Neler yaşadığını az çok tahmin ediyordum ama bu içimdeki acıyı söndürmüyordu.
''Ben uyurken aniden uyandım. Gelen bebek ağlama sesiydi. Senin ağlama sesindi. Ablam seni suyun içinde boğmaya çalışıyordu. Sarhoştu. Seni kurtardım ve ona bağırarak ne halt ettiğini sordum ve bana şu cümleleri kurdu. 'Ne var? O sadece masraf. Babası kim bilmiyorum bile. Doğmadan aldıracaktım ama doktor canıma mâl olabileceğini söyledi diye doğurdum. Bu evde bir boğaza daha bakamam.'' Dedi. Bana kurduğu cümleyi senin için de kurdu.''
Sasuke yere bakarak dalmış bir şekilde söylemişti bu sözleri. Sol gözünden bir yaş düşünce hızlıca sildi ve bakışlarını yüzüme sabitledi. ''O günden bu güne çok zaman geçti Kawaki. Büyüdün ve güzelleştin. Sen o gün küvetin içinden kurtardığım ve babalık yapmaya çalıştığım bebek değilsin. Ben... bunu kabullenemedim. Sana baba olamadım.'' Hıçkırdı ve uzanarak boynuma sarıldı.
Bende sarıldım ve rahatlatmak istercesine elimle sırtını okşadım. Benim yanımda bile minik kalıyordu. Her zaman cüssesi küçük olmuştu ve narindi. Dayanamıyordum işte. Ben de ağlıyordum. Sasuke'nin babam olmasını çok isterdim. Öz olmasa bile sorun yoktu. Babammış gibi hissettirse yeterdi ama yapamamıştı bunu.
Kollarını boynumdan çekip omuzuma yattı. Ben de vücudumu döndürerek daha rahat yatmasına yardımcı oldum. Sonra devam etti. ''Tabiki de seni aldım. Çok miniktin. Narindin. Her şeyin minnacıktı. Bir gülsen dünyalar benim olurdu. Sana en kaliteli bezleri almış, en güzel kıyafetleri giydirmiştim. Kısacık zamanda kilo bile almıştın. Tanrım... Kendimi senin baban olduğuma inandırmıştım. Seni Naruto'yla tanıştırmak ve çocuğumuz olarak büyütmek istiyordum. Bir yandan da para kazanmak için çalışıyordum. Hem sana ve kendime iyi bakmam hem de İzumi'ye para göndermem gerekiyordu. Seni yasal olarak evlatlık edinmiştim ve İzumi ile hiçbir bağlantın yoktu. Üç ay boyunca o şekilde yaşadık. Bu sürede Naruto ve Hinata evlenmişti. Naruto ile iletişimdeydik. Daha doğrusu o bana sürekli yazıyordu ama ben cevap vermiyordum. Bana bir iki ay içinde Eğer onunla olmak istiyorsam boşanacaklarını söylemişti. Ben de kabul ettim. Naruto evimize geldi. Ben... canını yakmak istedim. Hissettiklerimi anlamasını istedim. Ona sarhoşken Karin'le birlikte olduğumu, senin Karin ile benim oğlum olduğunu ve eğer Kawaki'yi kabulleneceksen tekrar onunla birlikte olacağımı söyledim. Naruto ise... Kabullenemedi. Yaşadıklarımı kaldıramadı, dediklerim yalan olsa bile. Ona yalan söylediğimi, İzumi'nin oğlu olduğunu söyledim ve onu ben kovdum. Kavga ettik ve gitti. Tamamen.''
Hayran kalmıştım, yalan yok. Ben bu kadar güçlü duramazdım. Kısa sürede neler neler atlatmıştı. Aldatmakla suçlanmış, sevgilisi tarafından aldatılmış, sevgilisinin hamile bıraktığı kadınla aynı eve yaşamış, sevgilisi başka birisiyle nişanlanmış, evi terk etmiş, onu evden kovan ablası ile yaşamaya başlamış, ablasının oğluna sahip çıkmış ve oğlunu kabullenmeyen sevgilisini hayatından çıkarmıştı. Cidden hikayeyi Sasuke'den dinlemeden önce onu suçladığımı, ama onun bu olayda en suçsuzlardan biri olduğunu anlamıştım.
''Sen dokuz yaşına gelene kadar beraberdik hatırladığın üzere. Ben... özür dilerim. Hiçbir suçun yoktu ama seni suçladım. Sanki sen olmasaydın Naruto'dan uzak kalmazdım gibi geliyordu. Senden nefret etmedim, ama tam anlamıyla sevgimi de gösteremedim. Her o masum yüzünle bana baktığında ve ilgimi istediğinde sana ters davranıyordum. İşten atılmıştım ve gündüz sen okuldayken farklı işte, gece sen uyurken farklı işteydim. Uyumuyordum bile ve...'' Tekrar ağlamaya başladığında kollarımı babama doladım. Sakinleşene kadar, hatta sakinleştikten sonra bile sarılmayı bırakmadım. Kendini iyi hissettiğinde devam ettin. ''Açıklamam yok. Zor zamanlar geçiriyordum. Naruto tekrar hayatıma girene kadar bu hep böyle geçti. Bu sürede Sakura ile evlendim. Sana annelik yapacak birini istiyordum çünkü babalık yapamadığımın farkındaydım. Aradan yıllar geçtikten sonra da aramızdaki bağ kopmuştu ve düzeltememiştim. Sakura'yla da çalıştığım restoranda tanışmıştım. Aynı Hinata gibiydi. Sevgilisinden hamileydi ama sevgilisi çocuğu istemiyordu ve ailesine ne diyeceğini bilmiyordu. Bunu da restoranın arka sokağında hıçkıra hıçkıra ağladığını gördüğüm zaman öğrenmiştim. Sakura ile evlendim, zaten Sarada doğduğunda da Sakura tıp eğitimi tamamlamış ve yurt dışına gitmişti. Orada da sevgilisi ile barışmışlardı. Şuan İngiltere de yaşıyor bildiğin gibi, ve Sarada da yanına gitti. Ya bu akşam ya da yarın ona da anlatacakmış. Öyle söylemişti. Neyse Sakura ile boşanmıştık bir kaç yıl sonra. Bunu Naruto duyunca benimle iletişime geçti."
Omzuma yatmaktan vazgeçti ve tekrar oturdu. Ayaklarını bükerek tekrar altına almıştı ve saçlarıyla yüzünü kapatmıştı. Utanıyordu. Babamı tanıyordum.
"Biz... Görüşmeye başladık. Elimde değildi. Onu seviyordum. Bana yaptıklarına rağmen onu seviyordum. Boşanmasını istedim. Boşanmadı. Boruto'yu babasız bırakmak istemiyordu. Size söylemek istemiyorduk çünkü istenmeyen çocuklarmış gibi hissetmenizi istemedik.''
''Ama öyle hissettirdiniz.'' Dedim doğruyu söyleyerek.
''Ama değildiniz! Hinata'nın Boruto'ya hamile kalması planlanan bir şey değildi ama Hinata da Naruto da onu isteyerek büyüttüler. Aynı şekilde seninde doğman planlanan bir şey değildi ama ben de seni isteyerek büyüttüm, bunu belli edemesem bile.''
Ne demem lazımdı? Babam, babam değildi. Tanımadığım annem ortaya çıkmıştı ama benim için para harcamak istemediği için beni öldürmeye çalışmıştı. Kardeşim önce kuzenim olmuştu, sonra ise hiçbir kan bağımın olmadğını öğrenmiştim. Hayatım tepetaklak olmuştu. Ne doğru ne yanlış bilmiyordum.
Sonra bildiğim tek Doğru'm içeri girdi. Gözleri kızarmıştı. Hızlıca ayağa kalktım ve bana uzattığın elimi tuttum. ''Gidelim.'' Dedin göğsüme yaslanırken.
Bu kelime bana yetti. ''Düşüneceğim. Sonra konuşuruz.'' Dedim Sasuke'ye ve hızlıca evden dışarı çıktık. Daha fazla kalmam için sebep yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
For You... /KawaBoru
Fanfikce(Smut!)+(SemeKawaki!)+(UkeBoruto!) Kawaki ünlü bir şarkıcıydı. Ve tüm şarkıları eski sevgilisine yazılmıştı. -DKTT ağırlıklı- #kawaboru etiketinde 1.