For You... /KawaBoru

Pamuk Prens

"Hız-lan!" Diye inledin siyah saçlarımı çekeleştirirken. Emrine amade bir şekilde darbelerimi arttırırken yüzümü kendine çekip dudaklarımızı birleştirmiştin.

Özlediğim dudaklarına ve vücuduna olan hasretim dinmek bilmiyordu adeta. Bir yıldır dokunamıyordum sana. Bir gecede nasıl doyardım? Yazık değil miydi sensiz kalmış bana?

"Kaw!" Diye adımı inledin sırtın yataktan havalanırken. Yüzün arzu ile doluydu ve bu yüzünü sadece bana gösterdiğini biliyordum. Mitsuki ile asla yatamazdın, benim senden başkasıyla yatamayacağım gibi.

"Tanrım!" Demiştim bende muhtaç bir sesle. Senin dahil olduğun her şeye muhtaçtım. Dudaklarına tekrar gömülürken bu akşam seni ağlatmadan bırakmayacağımı biliyordum.

Hıza değil derinliğe odaklandığımda tanıdık gelen o noktayı hissetmiştim. Senin çığlığından gelen onayla oraya vurmaya devam ettim.

Ellerin yanaklarımdan sırtıma geçti ve hep yaptığın gibi sırtımda kendine has yaralar açmaya başladın. Ben mor izlerimi ön sevişme sırasında boynuna bırakmıştım.

Ağlıyordun, ve sana yaşattığım zevk sonucu ağladığını bildiğim için daha fazla ağlamanı istiyordum. Seni zevk yüzünden ağlatabilecek tek kişi bendim.

Sızdırmaya başladığında elimi penise sarıp çekerken zevk noktana yaptığım vuruşlara devam ettim. Bir kaç dakikada elim beyaz sıvıya bulanmaya başladığında bende kendimi tutamayarak içine doğru rahatlamıştım.

Boşalman bitene kadar vücudun hafifçe titremeye devam etti. Bende içinden çıkarak yanına yatmıştım.

İkimizin de ilk ve tek seks tecrübesi birbirimizleydi. Bu yüzden her refleksimiz birbirimize bağlıydı. Bu yüzden göğsüme sokulduğun gibi ince belini kavrayarak terli bedenini kendime daha çok yapıştırmıştım.

Soluklanmaya devam ederken baş parmağımla bel gamzeni okşuyordum. "Sana hala tapıyorum, ne dersen de. İstesen de istemesen de hayatımda senden başka kimse olmayacak."

"İyi uykular." Dedin sadece, gözlerini kapatırken. Senden bir cevap beklemiyordum zaten. Ben içimi dökmüştüm ve cevap vermek zorunda değildin.

"Sana da." Dedim, ve sen uyurken fısıldamaya başladım.

"Ben yedi cücenin en hayırsızı,
İçlerinden en sabırsızı.
Ah, pamuk da bana bir yanaşsaydı.
Arkadaşça değil bi başkaydı,
Hislerim ona karşı. Hastaydım.

Kıskanırım onu diğerlerinden,
Cadıyla işbirliğim bu yüzden.
Pişmanım olanlar benim yüzümden.

Prens benim olmalıydı.
Mutlu son beni bulmalıydı.
Kalbi benim için atmalıydı.

Sen bütün alemin en güzel adamı,
Seni görünce başlıyor sızı.
Benim gibilerine de baksaydın,
İlk görüşte aşık olsaydın.
Ah, hislerim! Sana hastaydım.

Kimseye haber vermemeliydim.
Belki de oracıkta ölseydin,
Bir umut yanımda hala kalabilirdin.

Prens benim olmalıydı.
Mutlu son beni bulmalıydı.
Kalbi benim için atmalıydı."

Gözlerin uyuyormuş gibi kapalıydı. Ama elimi tuttun ve kalbinin üstüne koydun. Aynı yarıştaymışsın gibi hızlıca atıyordu.

"Mitsuki'yi senin yerini doldurmak için kullanmışım. O kalbimi asla böyle attıramadı çünkü. Bu kalp sadece senin yanında atıyor, ve sadece sen şarkı söylerken boğazım düğümleniyor."

Yutkundum, ve sen adem elmamın üzerine dudaklarını bastırarak minik bir öpücük bahşettin. "İyi uykular," dedin, beni cevap verme derdinden kurtararak. Konuşamazdım herhalde, çünkü konuşsam kekelerdim büyük ihtimalle.

"İyi uykular Pamuk Prens." Dedim gözlerimi yumarken.

Gerçekten de iyi bir uyku geçireceğimi biliyordum çünkü yanımda sen vardın.