Ev Boş

513 17 64
                                    


Senin gelmeni beklerken bende evleri topluyordum. Burası bekar evi değildi, bir stüdyoydu ama çok dağınıktı. Her yerde buruşmuş kağıtlar ve içki şişeleri ile ramen kutuları vardı.

Kutuları balkondaki çöpe atarken içeriden çalan telefonumun sesini duydum ve hızla koltuğun üstündeki telefonu aldım. Kardeşim, Sarada arıyordu.

"Efendim," diye açtım telefonu.

"Abi müsait misin?" Diye sordu Sarada, sesi oldukça heyecanlıyken.

"Sayılır. Birazdan Boo gelecek."

Telefondan çığlık sesi geldiğinde gülerek telefonu kulağımdan uzaklaştırdım. "Bu kadar delirme."

"DELİRMİYORDUM LANET OLASI! AZ ÖNCE ARABA ÇARPIYORDU! SON ANDA KAÇABİLDİM!"

Kahkaha attım. "Ha ha ha ha mal."

"Kapıyorum." Dedi Sarada sinirle ben ise araya girdim. "Tamam dalga geçmeyeceğim. Neden aradın?"

"Bir, Boruto ile olanları bana gittiği gibi anlatıyorsun. İki, bu akşam uçakla İngiltere'ye dönüyorum. Annem çağırdı. İstanbul'un havası yetti de arttı."

"Sen İstanbul'a kurban ol." Dedim göremese bile göz devirerek. "Yabancı uyruklu bir şarkıcı olarak Türkiye'de paraya para demiyorum."

"Ne diyorsun?" Diye sordu Sarada alayla.

"Ekonomi çok iyi yiğen diyorum, o kadar yani."

"Of abi boş yapıyosun. Neyse, onu haber vermeye aradım. Görüşürüz."

"Uçaktan inince haber ver ve sakın korunmadan ilişkiye girme."

"İğrençsin." Dedi Sarada.

"Hey, Sarada. Beni seviyor musun?" Diye sordum, biraz tuhaf bir sesle.

"Tabiki de abi, bu soru mu? En sevdiğim abim sensin!"

"Başka abin yok da ondan."

"Olsa da favorim sen olurdun."

Tekrar kahkaha attım ve derin bir nefes aldım. "Seni çok seviyorum. Gerçekten. Bunu unutma."

"Abi... Ne oluyor?" Diye sordu Sarada tereddütle.

"Hiiç, sadece seni çok seviyorum. Unutma sakın."

"Unutmam abilerin gülü. Hadi kendine iyi bak. İki haftaya döneceğim."

"Görüşürüz fındık kurdu."

"Görüşürüz," dedim ve telefonu kapattım.

Temizlemeye devam ettim. Tahmin ettiğimden daha da kirli bir stüdyo dairem varmış onu anlamıştım.

Aradan geçen kısa bir zaman sonra anahtar sesi duydum ve mutfaktan kafamı uzatarak kapıya baktım. Sarı saçlarını gördüğümde gülümsememe engel olamamıştım.

"Boo... Hoşgeldin yavrum." Dedim sarılman için kollarımı açarken.

Hızlıca içeri girdin ve kollarını boynuma doladın. Ellerim beline yerleşirken yine inanamayacağım bir ten uyumu ile birbirimize kenetlenmiştik.

Ayrıldığımızda burnuna minik bir öpücük kondurdum ve iki elimi yanaklarına bastırdım. "İyi misin?"

"Olacağım. Biraz sigara, biraz içki, biraz da kucaklaşmaya ve dinlenilmeye ihtiyacım var." Dedin çatlamış sesinle.

Parmağım ile elmacık kemiklerini okşadım. "Doğru yerdesin. Sadece sana özel burada hepsi var."

Dudaklarını hızlıca dudaklarıma sürttün ve çekildin. "Biraz şarap getirir misin?"

For You... /KawaBoruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin