0.8

2.7K 195 46
                                    

alabelgin hikayesine bir ekleme yaptı.

alabelgin hikayesine bir ekleme yaptı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hayır Arda, onunla kuzenler. Az önceki sarışın kız var ya, onunla aldattı şerefsiz!"

Arda anladığını belli eden bir şekilde başıyla onayladığında diziyi izlemeye kaldığım yerden devam ettim. Arada sırada da Arda'ya birtakım açıklamaları yapıyordum.

Arda benim kadar olayları net kavrayamadığı için ve aklı sırf iyi olanı düşündüğü için hangi karakterin kötü, hangi karakterin iyi olduğunu ayırt edemiyordu. Ben de ona bu konuda yardımcı oluyordum.

Şu an ciddi ciddi odamdaki çift kişilik yatağımın üzerine uzanmış, bilgisayarımdan dizi izliyorduk. Bir yandan da evimizdeki mutfakla ilgilenen Serap ablanın bizim için hazırladığı atıştırmalıkları yiyorduk. Aylar önce hayal dahi edemeyeceğim bir durumdaydık resmen.

Ha bir de Arda'nın gelmeden önce benim için aldığı çikolatalar vardı tabii. Hepsini bir anda bitirmeye gönlüm el vermediği için ufak bir kısmını yemiştim. Geri kalanını da kendimi mutsuz hissettiğim bir anda yemek maksadıyla komodinimin çekmecesine bırakmıştım.

Annemle babam bugün yemeğe çıkacağı için Arda'yı bize davet etmiştim. Babam romantik bir kişiliğe sahip olduğu için haftanın herhangi bir günü annemi baş başa dışarı çıkarırdı. Bu da genelde cuma günleri oluyordu. Ben de bu fırsatı tabii ki kaçırmamıştım.

Her ne kadar Arda ilk başlarda dışarıda bir yerlerde vakit geçirebileceğimizi söylese de sonrasında benim onu ikna etmem sonucu bize gelmiştik. Hem belki evde olursak üzerindeki çekingenliği daha rahat atar diye düşünmüştüm. Lakin pek de işe yaramışa benzemiyordu.

Aklımdaki düşüncelerden dolayı diziye odaklanamadığımı fark ettiğim anda diziyi durdurdum. Yüzüstü uzandığım yataktan doğrulup sırtını yatağımın başlığına dayamış olan Arda'ya çevirdim bakışlarımı.

"Sıkıldım ben, izlemeyelim artık."

Omzunu silkerek "Sen bilirsin," dedi. Onun da pek hoşuna gitmediğini yüz ifadesinden anlamıştım. Büyük ihtimalle sırf özel günümde olduğum için benim istediğim şeylere boyun eğiyordu.

"Şimdi ne yapalım peki?"

Benim sorduğum soruyla bakışlarını sanki cevabını bulabilecekmiş gibi etrafta gezdirdi. Pembe ve beyaz renklerin hakim olduğu odamda bir süre oyalandıktan sonra arkadaşlarımla birlikte çekindiğim, odamın bir köşesindeki fotoğraflarla dolu olan duvarımı işaret ederek konuştu.

"İstersen bana o fotoğrafların anısını anlatabilirsin."

Oflayıp kafamı iki yana salladım. Hep benim bir şeyler anlatmamı söylüyordu ama kendisi hiç ben sormadıktan sonra bir şeyler anlatma gereği duymuyordu.

Dizlerimin üzerinde doğrulup yatakta emekleyerek Arda'nın yanına ilerledim. O da öylece ne yapacağımı anlamaya çalışırcasına bana bakıyordu.

"Buldum sanırım."

"Ne buldun?"

Ona doğru uzanıp aramızdaki mesafeyi yok ederken Arda'nın dudaklarını aralayıp şaşkın şaşkın bana bakmasıyla gülmemek için zor tuttum kendimi. Bu çocuğu mıncırmak, delicesine sevmek istiyordum.

Omzundan destek alıp iyice dibine girdikten sonra vakit kaybetmeden onun tarafındaki komodinin üzerinde duran fotoğraf makinemi aldım. Ardından geri çekilip aklımdaki şeyi dile getirdim.

"O duvara ikimizin de olduğu yeni fotoğraflar ekleyebiliriz?"

Arda hâlâ daha az önceki anın etkisinden çıkamamışken şirin olduğunu düşündüğüm bir gülümseme gönderdim ona.

Bu şekilde gülümsediğim zamanlarda beni kıramıyor, hemen kabul ediyordu isteğimi. Şu iki haftalık sevgililik sürecimizde ve 2 aylık, evet 2 aylık, flört dönemimizin sonunda bunu öğrenecek kadar tanımıştım onu. 

"O-olur. Ekleyelim tabii."

kafamda bir sürü senHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin