2.3

2.5K 177 88
                                    

[alâ]

"Ciddi misin Arda? Sana gün boyunca her istediğini yapacağımı söylüyorum ve sen benden sana yemek hazırlamamı mı istiyorsun?"

Benim şaşkınlıkla sorduğum soru karşısında Arda beni başıyla onayladığında üzgünce dudağımı büzdüm.

"Ama ben sadece makarna ve hazır çorba yapmayı biliyorum. Yeni yeni kendimi geliştirmek için kurabiye hazırlamıştım onun de sonu nasıl bitti biliyoruz zaten..."

"Olsun, ben makarnayı çok severim. Senin elinden olunca ayrı severim."

Söyledikleri beni anında mutlu ederken gülümsedim. Sanki onun için hazırladığım kurabiyeleri yiyemediğinden dolayı ona tekrar bir şeyler hazırlamamı istiyor gibiydi. Benim de onu kırmaya hiç niyetim yoktu.

"Son kararın değil mi? Hâlâ dışarıdan pizza söyleyip bahçede yemek için geç değil. Hem istersen sonra mısır patlatıp dizi de izleyebiliriz."

"Bugün birlikte yemek hazırlasak? Söylediğin şeyleri başka zaman yapmak istiyorum."

"Peki madem..."

Oturduğum koltuktan ayaklanıp mutfağa gitmeden önce koltuğun bir kenarına attığım telefonumu elime aldım. En azından lezzetli bir makarna sosu için tariflere bakabilir, biraz olsun yediğimiz yemekten zevk almamızı sağlayabilirdim.

"Ne yapıyoruz şimdi?

"Öncelikle ellerimizi yıkıyoruz ve sonra da önlüklerimizi takmakla işe başlıyoruz Arda şef!"

"Emrinize amadeyim şefim."

Arda'nın keyifli gülüşünü işittiğimde benim de anında yüzüm gülmüştü. Ne kadar saçmalasam da her halükarda bana uyum sağlayıp devam ettirmesi gerçekten çok hoşuma gidiyordu.

Bugün evimizdeki çalışan iki kadın da izinli olduğu için ev tamamen bize kalmıştı. Annemle babam zaten normal günlerde bile işleri gereği gün boyu dışarıda oluyorlardı. Ben de bunu fırsat bilerek Arda'yı bize davet etmiştim. O da kabul etmişti.

Dışarıda insan içinde kendisini rahatsız hissetmesindense evde kendi kendimize olmak çok daha güzeldi. Hoş, onunla rastgele bir yerde olsak bile yanımda o olduğu için gram şikayetçi olmazdım ya orası ayrı meseleydi.

Ben düşüncelerime dalmış bir zaman diliminde elimi yıkayıp önlüğümü belime bağladığımda açık pembe olan önlük resmen bana renk katmıştı. Arda'ya da gri renk olan mutfak önlüğünü çıkarıp "Bağlamayı biliyor musun?" diye sordum.

"Gerek var mı ki?"

"Üzerinin kirlenmemesi için evet, gerek var sevgilim. Gel ben bağlayayım sana."

Arda itiraz etmeden rahatça arkasına uzanabilmem için kollarını yana kaldırdığında gülümseyerek kollarımı beline doladım ve ipi bağlamaya başladım. Arkasına geçip bağlayabilirdim lakin şu an bu şekilde yapmak çok daha cazip gelmişti.

Önlüğümüzü giymemizin ardından bir de mutfakta bulduğum beyaz aşçı şapkalarıyla heyecanla paketini açıp düzelttikten sonra kafama geçirdim. Şimdi tamamen aşçı kılığına girebilmiştim.

kafamda bir sürü senHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin