Şeffaf

193 7 0
                                    

Bross'un 'Cam' adlı kitabının 7. sayfasında oluşturduğu kız , ben Kate . Nereden başlayacağımı bilemiyorum .Sanırım bir dağ evindeyim . Şuanda çatlak kuru tahta bir zeminde çıplak yan durmuş hissiz bir şekilde kırık pencereden içeri vuran güneşin yolundaki , yavaş uçan tozları izliyorum . Sanırım yazar beni tecavüze uğratmış olmalı , karnım ve rahmim ağrıyor . Doğrulurken ayaklarımdaki morluklar acı veriyor . Bross bu yazarı görse öldürürdü sanırım . Çünkü kıyamazdı bana ,yazarken sayfalara yapışan sinek ilaçlarının acı kokusunu bile alırdım .O beni karbeyaz tenimin üstüne hafif çilli , dalgalı turuncu saçlı ve koyudan açığa her renk olan mavi gözlerimi yaratti . Dengemi sağlayamasamda köşedeki atılmış deri cekete doğru ilerlerken , ceketin her adımda tanıdık gelmeye başlamasıyla Bross'un hayata döndüğünü düşünmüştüm. Öleli 4 sene olmasına rağmen şimdi karşımda duran Bross'un ceketi aklımı iyiden iyiye karıştırdı . Şimdiki yazar kimdi , Bross'u nerden tanıyor ve bunları niye yazıyor ?

Bross'un ceketi giydikten sonra koridorun bir köşesine buruşturulup atılan, bulduğum dantelli beyaz iç çamaşırlarımamı sevinmeliyim yoksa bu harflere basan kişinin beni bu utanç verici durumda sizin zihninizde uyandırmasınamı üzülmeliyim bilmiyorum . Bross bana hep dizimi bir karış yukarısında beyaz tenimin üstüne hep yakıştırdığı kankırmızısı pileli etek ve geniş yakalı yarım kollu beyaz şifon gömlek giydirirdi. Onun zevkinden hiç şüphe etmez giyerdim. Bu harflere basan kişi ise utanmadan, çıplak önünüze atarken beni ,şimdiden ona karşı beslediğim önyargılarım var. Buraya nasıl geldiğim konusunda en ufak bir fikrim bile yok . Ya çok içmiş olmalıyım geçen gece yada bu harflerle yeni bir hikaye yazılıyor olmalı şuan . Tek bildiğim buradan bian önce uzaklaşmak . Kapıya doğru hızlı adımlarla ilerlerken ayağıma yapışan, saçılmış kan damlalarına basmak zorunda kalıyorum . S harfini andıran yerdeki kan lekesi o evden tek aklımda kalan şey oluyor ve çıkıyorum . Dışarıda uzaktan buraya doğru gelen araba sesiyle hemen tam zıttına, arka tarafa doğru yokuş aşağı  koşuyorum . Daha hızlı koşmalıyım yaklaşıyor , karın ağrımı unutmalıyım, çalılıklar bacaklarımı âdeta bir kırbaç gibi vurup kessede acısını düşünmeden koşuyorum ,yaklaşıyor, koşuyorum nefes nefeseyim arkama bile bakamam . Heryerin ormanlık ve sisli olması kaçışıma yardım eder gibi . Dinlenmek için durduğum bu yerde karşımdaki heybetli zeytin ağacının , şuan bu harflere basan kişinin özür çağrısı olarak mı algılamalıyım ,yoksa herşey bi ormanda karşınıza çıkabilecek olan bir ağaç mı ?

Ve yapraklar arasından gelen son güneş ışığıda benliğini yitiriyor . Hava gözlerimden daha koyu maviye çalıyor . Ben ise neredeyse yarıçıplak halimle bir çıkış yolu aramaya devam ederken ileriden gözüme çarpan araba farlarına doğru koşmaya başlıyorum . Geyiklerin yola çıkmaması için yapılan ,  boyumdan büyük tellere tırmanırken kesilen ellerimin acısını , dişlerimi sıkarak bastırmaya çalışıyorum . İnneyerek telleri aştıktan sonra  karşı yola geçip hemen bi arabanın geçmesini bekliyorum . Biraz bekledikten sonra gelen ilk arabaya elimi kaldırdım  ama durmadı . Hemen arkasına gelen ikici beyaz arabada durmadı ve üçüncü , dördüncü .. Yolda  geç gözüktüğümü  düşünerek  kenardan ileriye doğru yürümeye başladım .Gece olmuştu , hava iyiden iyiye soğumaya başlamış ve tüylerim soğuktan diken diken olurcasına tenim kabarmıştı . İlerden uzak farlarını açıp kapatarak yavaşlayan siyah jeep yanımda durdu ve penceresini açtı

- Tanrıya şükretmelisin . Bir gecede zengin olmak için fazla güzelsin
+
- Atlasana hadi , üşümüşsünde ısınırsın ,unutamayacağın gecelere bir yenisini eklemelisin bence
+

Pencereyi açtığında gelen leş gibi alkol kokusundan niyetini anladığım adama hiçbirşey söylemeden hızlı adımlarla yolda yürümeye devam ediyorum. Arkamdan gelen kapı sesiyle koşmaya yeltensemde gücümün yetersiz ve halsiz olduğumun farkında olan sarhoş adam, geliyordu . Kolumu sert bi şekilde yakaladı ve kendine çevirdi, beni önüne alarak kulağıma

- Arabaya bin dedim sana
+İstemiyorum, bırak beni
- İstiyorum seni, sana bin dedim

Yarı sürüklercesine arabasına doğru çekiyor beni . " Bırak beni , yardım edin  " diyerek adamı itekliyorum . Beni arabasının kaportasına çıkarıp sol eliyle ağızımı kapatarak başımı yan çevirirken boğazımı ve göğüsümü susuz kalmış köpek gibi yalayarak öpüyordu . Sağ elini önce boğazımdan göğüsüme sonra bacaklarımı ayırarak iç çamaşırıma sürüklerken defalarca  üzerimdeki iri gövdesine vurmam hiçbi etki etmiyordu .Sonunda karşı yolda mavi bir pick-up durdu . Çırpınışlarımı görecek olmalıki hiçbirşey söylemeden bize doğru arabadan inip koşan sarışın adam üzerimdeki sarhoşa tekme atarak yere düşürdü ve üstüne çıkarak yumruklamaya başladı . Yüzü kanlar içinde kalmış ve bayılmak üzereydi . Sarışın adam eğilerek "bayan bizle" dedikten sonra bana dönerek "lütfen pick-up'ın arkasına geçin" diyerek üstüme bir örtü verdi ve arabayı çalıştırdı . Ayaklarımı büküp göğüsüme kadar çektim .Şuan sadece köşede kıvranıp uyumak istiyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 01, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yazarıma KarşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin