Ekrana şaşkın şaşkın bakıyordum. Üzerinden iki buçuk ay geçmişti ve şimdi kaldırıyordu engeli. Ne oldu anlam veremedim. İki buçuk ay sonra ne değişti ki?
Hemen Bora'nın yanına gittim. Olanları anlattım. İçinde sövmeye başladığını anlayınca ekranı açıp mesajları gösterdim. Bora konuşmaya başladı:
"Gerçekten anlamıyorum bu kızı. Onu tam unuttun derken şimdi engeli kaldırmış. Deli yemin ediyorum deli. Deli halt etmiş geri zekalı, salak."
"Ne yazacağım?"
"Tamam aşkım sen iki buçuk ay sonra engeli kaldırdın ya kucağına atlayacağım şimdi, yaz. Ya sabır! Görüldü atacaksın."
"Görüldü atmak istemiyorum."
"Neden Alper Bey? Çok merak ediyorum neden?"
"İşte ben de çok merak ediyorum neden iki buçuk ay sonra tekrar yazdı."
"Bak Alper şurada üniversite sınavına kalmış 3 ay, tepemin tasını attırma."
"Tekrar zırdeli olmayacağım merak etme."
"Tamam kardeşim inandım gerçekten. Kimi kandırıyorsun kız bir kelime daha yazsa davetiye bastırmaya gideceksin."
İç çekip Bora'nın yatağına oturdum. Telefondaki mesajlara bakıp bakıp durdum. Ne yazsam? Ne yazsam? Sonra Bora telefonu elimden çekip bir şeyler yazmaya başladı. Göndermeyecek sadece bana gösterecek sandım ama göndermişti.
Korkarak sohbete baktım.
---
Alper: Pardon numaranız kayıtlı değil de kimsiniz çıkaramadım?
---"Ne alaka Bora? Kızın numarası kayıtlı."
"Geri zekalı onu unutup numarasını sildiğini düşünecek."
"Haaaa... İyi de ne işimize yaradı bu?"
"Bak geri zekalı arkadaşım. Bak, kız sinir olacak. Hemen unuttun mu beni diyecek."
"Hmm. Neyse zaten tekrar deli divane olmak istemiyorum."
Sonra kapak olmayalım diye Ahlem'in numarasını gerçekten sildim. Bora ellerini göğsünde bağlamış gururla (?) bana bakıyordu.
"Helal lan sana yusufi"
...
kaç ay bilmiyorum ama yıl oldu neredeyse yazmayalı.
özlemişim.