"Neyden kaçıyorsun?"
"Abimden."
"Abin?"
"Evet abim. Partide sevdiği kız vardı. Bende kıza yanlışlıkla abimin istemeyeceği şeyler söyledim. Sır gibi ama bence çokta utanılacak bir şey değil."
"..."
"Kız 'sigara içilmesinden' hoşlanmıyormuş. Abimde içiyordu. Sonra bırakmaya çalıştı. Hala tam bırakmadı ama iyi gidiyor yani. Bende bumu kıza söyledim."
"Ağzında bakla ıslanmıyor."
"Yapacak bir şey yok böyleyim işte. Ee ne yapıyorsun görüşmeyeli."
"Hiçbir şey."
"Benim hayatım fena halde değişti."
"Umarım iyi yöndedir."
"Kesinlikle iyi yönde."
Hafifçe gülümseyip cevap vermedim.
"Mesela sınavlarımdan yüksek alıyorum. Ve dersleri çok iyi anlıyorum. Nasıl oldu bilmiyorum bile."
"Sevindim."
"Ayrıca bir arkadaşımla konuşmuyordum ve şuan tekrar konuşuyorum."
"Güzel."
"Ve de artık bir sevgilim var. Gerçekten nasıl oldu bilmiyorum ama sevdiğim çocuk bana açıldı. Birkaç haftadır da sevgiliyiz. Açıkçası çok mutluyum. Gerçekten şuan hayatım çok güzel."
Aslında bir şeyler anlatıyordu. Ama dinleyemiyorum. Boşluğa tekrar ve tekrar düşmüştüm. Bu sefer çıkması zordu.
"Ee sen ne yapıyorsun? Sevgilinle barıştın mı?"
"Hayır."
"Sanırım senin hayatın düzene oturmamış."
Hayatımın ortasına sen oturdun.
"Boşver ya zamanla herşeyi düzene sokarsın."
Ona bağırmak istiyorum. Nasıl bu kadar rahatsın diye.
Ama bağıramıyorum.
Ona kızmak istiyorum. Nasıl hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsun diye.
Ama kızamıyorum.
Ona sormak istiyorum. Hiç mi önemsemedin beni diye.
Ama soramıyorum.
"Ee nasılsın?"
Berbat.
"İyiyim, sen?"
"İyi bende. Ya kusura bakma bu arada. O gün sinirliydim biraz."
"Önemli değil."
"Eğlenceli birisisin de bu halinle çokta değil."
"..."
"Yani diyorum ki, eskiden eğlenceliydi ama şimdi değilsin. O kıza aşık olduğundan beri."
İç çektim ve birşey demedim. Tekrar konuşması uzun sürmemişti.
"Dur ben senin engelini kaldırayım. Arada yazışırız."
Sevgilisi olan bir kıza böyle duygularım varken yazamam.
"Tamam."
"Öf ya sıkıldım. Senin anlatacağın yok. Dur ben anlatayım. Bak şimdi sevgilimin adı Berk. Ve ben onu bir kaç ay önce gördüm. Alt sınıflardan bir kızı 12. sınıflar küçük düşürdü. Okula yeni gelmişti. Yani yeni geldi derken senenin başında geldi. Çok fazla arkadaşı yoktu. Bir iki tane vardı. Ben de arada bakıyordum davranışlarına. Öyle böyle çocuk gözüme tatlı gelmeye başladı. Ben bunu hep izliyordum. Sonra bir gün yanıma geldi. Yaklaşık 2 hafta önce. Ve bana çıkma teklifi etti. İlk başta doğruluk cesaret oynuyor falan sandım. "Ciddi misin?" dedim. O da "Gayet ciddiyim."demişti. Sonra sevgili olduk. Bence böyle giderse ileride torunlarımızı bile sevebiliriz."
"Sevindim senin adına." Sevinmişmiş.
"Aslında çıkma teklifi etmeyi düşündüm. Ama rezil olabilirdim. Kabul etmezse falan. Kim olursa olsun gururum daha önemli. Sadece uzaktan bir kaç kişiye iyilik yaptığını gördüğüm birisiydi. Belki herkese iyi ama bana kötü davranırdı."
"Sevmek rezil olmak değildir."
"Olmayabilir. Ama herkesin önünde beni reddetmesi gururumu kırardı. Ve kimse gururumdan değerli değil."
"Seviyorsan söyle. En azından içinde kalmaz."
"O yüzden sen bu haldesin."
"Ben sevgimden böyle değilim. Hiç bilmediği için böyleyim. Anlatma şansım olupta anlatamadığım için."
"Seviyorsan söyle. En azından içinde kalmaz."
"Bu kadar kolay değil."
"Kolaylaştırmak senin elinde."
"Hayır değil."
"Senin sorunun."
Benim sorunum.
Telefonu çaldığında Berk yazısını gördüm. Yüzü gülümsedi ve sonra hemen açtı. Biraz uzaklaşarak telefonla konuşmaya başladı.
Gayet mutlu.
Başka biriyle.
Bensiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SALAK MISIN? /texting/
Kurzgeschichtenbence hiç düşünme dünyanın en güzel kitabı hehe