3.4

2K 117 20
                                    

Beklemek...

En nefret ettiğim şey?

Ama bekliyorum?

Çünkü Beyza ile konuşmam gerek...

Kırk yedi dakikadır Beyza'yı bekliyorum. Evet saydım. Çünkü kırk yedi dakika boyunca yapacak bir şey yoktu. Hayır, telefonla oynayabilirim. Ama şarjım çok az. İki kere onu aradım. Ama açmadı. Gerçekten artık bunaldım. Ayrıca güneş tepemde. Eğer Ahlem'i bekliyor olsam böyle olmazdı. Ama Beyza'yı kırk yedi dakikadır bekliyorum.

O sırada çalan telefonuma baktım. Annem arıyordu. Telefonu açıp kulağıma yasladım.

"Alper, oğlum?"

"Efendim anne."

"Gelirken ekmek al."

"Tamam."

"Dur. Sadece ekmek değil. Soğan ve maydanoz da al."

"Tamam."

"Çabuk gel."

"Tamam."

"Kız kardeşin ağlıyor."

"Tamam."

"Öküz. Aynı babası."

Sonra annem telefonu yüzüme kapadı. Kafamı masaya gömüp Biraz daha bekledim.

Uyumuşum.

Gözlerimi açtığımda hava kararmıştı. Tamam.

Beyza'yla buluştum.

Beni ekti.

Beklerken uyuyakaldım.

Akşam oldu.

Uyandım.

Ve karşımda Beyza var?

Gözlerimi ovaladım. Evet Beyza karşımdaydı. Bir saniye bunlar normal değil.

"Ne işin var burada?"

"Buluşacaktık?"

"Bu saatte değil."

"Dedem köyden geldi. Sürpriz yapmış. Annemde bırakmadı."

"Seni çok aradım."

"Bütün sülale bize geldi Alper. O kargaşada duyamadım."

"Ne zaman geldin?"

"Bir saat oluyor."

"Neden uyandırmadın?"

"Uyanmadın."

"Anladım."

"Annen ve biri daha aradı. Uyandırmaya çalıştım uyanmadın. Merak etmişlerdir."

"Annem erken gel demişti ya üffffff!"

Telefonu elime aldığımda şarjının bitmiş olduğunu fark ettim. Şansıma küsmeden önce Beyza'ya dönüp telefonunu istedim. Verdiğinde ezbere bildiğim (😎) annemin telefon numarasını tuşladım.

"Efendim?"

"Anne ben Alper."

"Neredesin sen? Gece oldu."

"Anne cafede uyumuşum."

"Allah'ım sen bana sabır ver."

"Anne bir saat sonra gelirim."

"Hala bir saat diyor. Çabuk eve gel."

"Tamam anneciğim, bende seni seviyorum. İki saate gelirim." deyip yüzüne kapadım.

Sonra Beyza'ya telefonunu verdim. Garsonu çağırıp iki çay istedim. Ve Beyza' ya dönüp konuşmaya başladım.

"O kadar zaman sonra neden kafeye geldin? Belki de gitmişimdir beklemeyip."

"Alper evimiz karşı kaldırımda. Balkondan bakınca görünüyorsun."

"Neyse, zaten şahin gibi gözlerin var."

"Evet, Alper. Hadi ne söyleyeceksin?"

"Bak şimdi. Biz seninle ayrıldık. Çünkü birbirimizi sevmiyoruz. Bir tane kız var. Onu seviyorum. Şuan kendimi çok kötü hissediyorum, sana bunları söylememem gerek ama kız onu sevdiğimi bilmiyor. Çünkü kız beni sevmiyor. Sevgilisi var. Hani bir kere kavga etmiştiniz kızla. İşte o kız."

"Yani?"

"Bak. Bu kız benim aşık olduğum kızı sen sanıyor. Numaranı bulmuş zaten. Salak saçma şeyler söylerse inanma."

"Tamam, Alper."

"Ya bak çok kötü hissediyorum. Sonuçta eskiden sevgilimdin. Şuan saçmalıyorum."

"Eskiden sevgilindim artık değilim. Ayrıca biz hiç sevgiliye benzemiyorduk."

"Aynen dışarıdan bakanlar iki kardeş sanırdı."

"Evet."

"Zaten kızın sevgilisi var. Artık onunla çok zaman geçirmem hata olur. Ama yine de bir şey yaparsa kafana takma."

"Tamam Alper. Karşına çıkmam bundan sonra."

"Karşıma çıkma demiyorum. Sadece boşver. O kız beni sevmiyor. Sevgilisi de var. Muhtemelen bir daha karşılaşmayız. Eğer karşılaşırsak kesin seninle beni yapmaya çalışacak. Böyle bir şey olursa önceden bil diye diyorum."

"..."

"Ee ne yapıyorsun görüşmeyeli?"

"Hiçbir şey. Sen?"

"Bende aşık oldum işte. Ama boş bir aşk."

"Aşkın boşu mu olur Alper?"

"Karşılıksız ve boş."

"Neyse, bir şey demeyeceksen gideyim."

"Offf. Ya yemin ediyorum kalbini kırmak istemem. Sen çok iyi birisin. Sadece biz birbirimiz için uygun değiliz. O da bana bunu söylüyor. Aynısını. Belki de senin de zoruna gidiyordur. Çünkü benim çok zoruma gidiyor."

"..."

"Seni kendi yerime koydum. Eğer 'sevdiğin kişi sana aşık' deseler inanırdım. Üzülmeni istemiyorum."

"Sana aşık değilim."

"Sen gururundan birinin ayağına gitmezsin. Ama benim ayağıma iki defa geldin Beyza. Ayrıca sevmediğin kişiyle de sevgili olmazsın."

"..."

"Eğer birine aşık olmasam yemin ediyorum senden ayrılmazdım. Ama birini seviyorken başka biriyle sevgili olmak çok canımı sıkıyor."

"Tamam, üzülme. Ben mutluyum."

"Değilsin gibime geliyor."

"Bir şeyi de bilme Alper."

"Bak bir şey olursa çekinme. Ben yardım ederim."

"Senden yardım alacağımı sanmıyorum."

"Bende her gün arar başının etini yerim."

"Açmam."

"Camına taş atarım."

"Neden?"

"Boşver işte. Arkadaş gibi olalım."

"Senin arkadaşın yok. Bora'dan başka."

"Sen olursun."

"Eski sevgiliden arkadaş olunmaz."

"Sence biz sevgili gibi miydik?"

"Hayır ama sonuçta sevgiliydik."

"Sırf seninle eskiden sevgiliydik diye arkadaşlığımız bitemez. Çok güzel anılarımız var."

"Sevgiliyken olan anılar."

"Anı işte."

"Tamam Alper. Ben gidiyorum."

"Arkadaşız."

"Tamam. Baybay."

"Görüşürüz."

SALAK MISIN? /texting/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin