2.5

2.4K 127 68
                                    

Siz bilir misiniz acı ne demek?

Siz bilir misiniz bir şeyi yapmak istemiyorken yapmak zorunda olmak nasıl bir duygu?

He bilir misiniz?

Bilmezsiniz, bilemezsiniz...

Çünkü siz asla ama asla bu hissi tatmadınız...

Annemin beni götürdüğü gündeki teyzelerle göbek atmak zorundayım.

Hem de bu yıkık halimle...

Hemde bu aşık halimle...

Hem de bu 1.86 bedenimle...

Hem de bu 150 tane buruşuk teyzenin arasında...

Ama yemekleri güzel...

Aslında bu teyzelerin dedikodusu sarıyor ama ben onca teyzenin arasındayken kötü hissediyordum.

10 yıl önceye kadar...

Tabi ben 8 yaşımdan beri bu günlere geldiğim için artık utanmıyorum. Teyzelerle kanka olduk. Hatta onlarla göbek atmakta eğlenceli. Ama maalesef ki aşığım...

Ve maalesef ki teyzeler ağzıma sarma sokmaktan başka bir işe yaramıyor. Üzülme geçer, bile demiyorlar.

Geçmeyeceğini biliyorum ama...

İşte böyle. İlk defa bir günde bu kadar sıkılmıştım. Ta ki Bora -nereden geldiğini bilmiyorum- gelene kadar. Geldi ve beni aldı. Teyzelerden en şişko olanı Nermin teyze:

"Bıraksana be oğluşumuzu!"dedi.

Dedikoducu Fatma Teyze:

"Alper zor durumdaysan göz kırp çocuğum."

Günümüze yeni katılmış Gülsüm Teyzenin yeni gelini Serpil Abla:

"A aa adam kaçırıyorlar resmen!"

Bora... Sadece Bora:

"O benim kuzenim şimdi gitmemiz gerek."

Annem ve Şükriye Teyze ağzıma börek ve sarma sıkıştırdılar. Sonra ben Bora ile beraber dışarı çıktım. Bora beni arabanın önüne getirip durdurdu ve sonra konuşmaya başladı:

"Benim arkadaşımın kardeşinin doğum günü partisine gidiyoruz."

Senin arkadaşının kardeşinin doğum günü partisini...

"Benim ne işim var orada?"

"Benim ne işim varsa senin de o işin var."

Arabaya bindik ve salak saçma ıssız bir yere geldik. Ama ev büyüktü. Zaten ortalık ergen kaynıyordu. Bora ile beraber bir yere geçip oturduk. Doğum günü partisi bahçede olduğu için herkes karşımdaydı. Bora arkadaşlarıyla konuşmaya gitti. Ben gelmek istemediğimi söyleyip kafamı masaya koydum.

Gözüme anılarım geliyordu. Küçük kız kardeşimin doğduğu an. Babamın bana bisiklete binmeyi öğrettiği an. Annem ile ilk güne gittiğim an. Ailemle kutladığım güzel bayramlar. Dedemin bastonuyla beni dövüşü. Küçükken arkadaşlarımla oynadığım oyunlar. Bora ile evden kaçışımız. Ahlem'in bana ailesini anlatışı. Ahlem'in sırtımı çiğneyişi. Ahlem'in Beyza'ya karşı beni savunuşu. Ahlem'le yazışmalarımız. Ahlem, Ahlem, Ahlem. Hep aklıma geliyor. Bir türlü çıkmıyor. Aklından çıkmasını isteyen var mı? Arkadaki saçma şarkıyı duymazsak gerçekten güzeldi hatırladığım anılar.

Şuan birlikte oturuyor olabilirdik. Belki de yanımda olurdu. Aslında olmazdı ama hayal etmek güzeldi. Şuan bu saçma şarkıya rağmen dans ediyor olabilirdik. Birlikte kitap okuyor olabilirdik. Ben okumayı sevmem. Ama sen okuyabilirsin bana. O mükemmel sesinle. O mükemmel sesinle. O mükemmel sesinle.

Şuan birlikte domatesi tuzlayıp yiyor olarbilirdik. Tamam ben domatese aşığım. Sana meybuz kırabilirdim. Veya sarma da sarardım. Kız kardeşim çok geç doğduğu için yemek yapmasını biraz biraz biliyordum. Pamuk şekeri top yapıp tek lokmada yiyebilirdik. Jelibonlarla birlikte vişne suyu içebilirdik.

Midenden başka bir şey düşünmüyorsun Alper.

Hayır Ahlem'i düşünüyorsun Alper.

Kafamı hızlıca kaldırdım ve etrafa baktım. Tabi hemen kaldırınca B12 eksikliğinden başım döndü. Ayrıca demir eksikliğim de vardır.

Gözüme çarpan şeyle donakaldım resmen. Bu olamaz. Yok artık. Gerçekten inanmıyorum olabilecek şey değil. Gözlerime inanamıyorum. Oha aq.

Çimenler yeşildi.

Yok artık yani. Nasıl olur bu? Hayatta inanmam. Gördüm inanmıyorum.

Tm tm. Yok birşey. Sadece canım "ekşın" istedi.

Ama o sırada bir "ekşın" oldu. Bu sefer gerçekten oldu. İlk başta yanlış görüyorum sandım ama yanlış görmüyormuşum.

Senin arkadaşının kardeşinin doğum günü partisini seveyim...




SALAK MISIN? /texting/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin