Meyra ben zemheri bir gün ortaya çıkmışım. Beş yaşına kadar ne bir ismim var mış nede varlığımdan haberdar olan insanlar ismimi beş yaşında alıştım
Bir Kara kış günü bulmuş beni bir polis tamda ölmek üzereyken ailem demek istemediğim varlıklar bir kara kış günü bir çöp gibi atmışlar çöp konteynerına hastahane tedavi derken son durak karakol olmuş
Hiç konuşmamış kimse adımı bilmidiği için Önce ortaya çıktığım kara kış anlamına gelen zemheri demiş beni bulan polisler
Sonra biri Meyra demiş Ogün bugündur adım Meyra neden bu adı vermiş bana bilmiyorum anlamını hiç merak etmemiştim ama bu hikayeyi öğrenince bilmek istedim. Parlayan Işık demek miş neden bu ismi verdi diye çok düşündüm aslında.
Çoçukluğuma dair pek bişey hatırlamıyorum aslında bütün bunları bana müdür annem anlattı. Onada diğer kurumdakiler anlatmış.
Hatırladığım ikişey var biri iki göğüsümün tam ortasında olan iz yanık izi bile isteye yapılan ve kendini unutturmayan o yanık izi.
Diğeri ise bir çift göz kahverenginin en koyusu o gözler şevkati sevgiyi merhamet barındıran bir çift göz ama seneler sonra o gözlerin sahibini öğrendim
Ben bulunduğum ilden bir sene sonra İstanbul'a sevk edilmişim on sekizime kadar İstanbul'daki yurtta kaldım.
Şimdi yine o şehirdeyim bulunduğum adımı aldığım o şehirde bile isteye geldiğim Ankara'dayım lisede tarih öğretmeniyim 2ay önce geldim. Öğretmen evinde kalıyorum şuan bir ev bulana kadar tabi. gelir gelmez araştırmaya başladım beni kimlerin bulduğunu en çokta ismimi bana veren adamı bulmak istedim buldum da tabi müdür annemin yardımı ile.
Şimdi tam kapılarının önünde cesaretimi toplayıp girmek için bekliyorum. Bir cesaret çaldım kapıyı.
"buyurun" dedi ellilerin ortasında bir kadın.
"kusura bakmayın bennn şey alparslan beye bakmıştım" dedim
Kadın duraksadı gözlerine acı çöktü
"kocam kacam şehit oldu kızım onüç yıl oldu" dedi anladım o acının sebebini
"neden aradın" dedi "kimsin ki sen güzel kızım" dedi sevecen bir sesle
"benn ben meyra" dedim kadın tanımış gibi şok oldu
"küçük Meyra" dedi "zemheri" dedi başımı salladım evet anlamında
"ne kadar büyümüşsün" dedi "kapıda kaldın geç içeri" dedi
Girdim salona götürdü oturdum
"çoçukkende güzeldin dahada güzelleşmişsin" dedi
"tanıyorsunuz beni"
"tanımam mı hiç kendi ellerimle yıkadım giydirdim yedirdim" dedi
"sizde mi kaldım ben kusura bakmayın ben hiçbir şey hatırlamıyorum"
"nasıl hatırlıycan kızım küçüçük tün alparslan'ım seni bize getirdi gecenin bir vakti iki gün kaldın bizde hiç konuşmadın korkuyodun herşeyen"
"siz yanlızmı yaşıyorsunuz" dedim
"hülya teyze de sizli bizli konuşmayı sevmem ben" Gülümsedim
"çoçuklarımla yaşıyorum iki erkek bir kız Aybars'ı hatırlıyor musun" dedi
Başımı olumsuz anlamda salladım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zemheri (+18)
RomanceÖğretmen Meyra ve yüzbaşı aybars'ın aşkı. Onların kaderi yıllar önce birleşmişti. Ben Meyra adımın anlamı'nın aksine karanlıktı hep yollarım... Kimsesiz geldiğim bu mahallede kocaman bir aileye birde dünyanın en güzel aşkına sahip oldum. Peki gerçe...
