Elinde çiçekler ile kapıda dikilen Burak ikimizide kısa bir bakış attı.
"Alsaniza amk beni içeri"
Sefa geri çekilip Burak'ı eli ile içeri davet etti
"Gel kardeşim buyur"
Ayakkabılarını çıkarıp içeri girdi.
"Al bunları çiçekler sana"
Diyip göz kırptı ardından devam etti.
"Patronum sana gönderdi diğerlerinin yanına koysun iyi baksın dedi"
Beynime sıçrayan kan duyduklarımı hazmetmeme engel oluyordu bu sokuk çiçekleri o mu yolluyormuş
"Lan patronun ne alaka"
Sefa'nın sorduğu soru aklımdan geçen soruydu diyorum bu çocuk benim ruk ikizim kaderim bu çocuk benim kaderim kardeşim benim bu çocuk
"O gün clup de beğenmiş mi ne olmuş anlamadim bende"
Ayakta dikilmekten vazgeçip oturma odasına doğru ilerledim onlarda pesimden adimlamaya başladılar
"Senin patronum sapik mi peki?"
Sorduğum soru ile bana bakan Burak ile göz göze gelmem Türkiye Yunanistan ilişkileri kadar gergin bi stres yaymışti vücuduma. Yapma bunj kendine yapma diye çığlıklar atan beynimi susturmaya çalışıracak cevap bekledim.
"Hayır normalde böyle biri değil bende anlamadım diyorum ya"
Sefa kafasını sallayarak bombayi patlatti
"Mertin götünü gördüyse haklı adam karpuz gibi gotu var sikmesen ayıp olur diye bağırıyo yürürken"