Adam beni getire getire babamın yerine getirmişti. Yetmemiş babamla tanışmıştı tanışmak yeter mi beyime kanka olmuşlardı oda yetmedi ortaklığa kadar giden bi sohbet başlamıştı. Hayat bir çorba benim ise bir çatalım var resmen.
"Mete'nin durumu nasıl?"
İlkokul öğretmenime soruyu sanki. Zeki ama çalışmıyor diycek şimdi.
"İyi gayet ilk günü olmasına rağmen adepte oldu"
"Ahah çok sevindim bizim oğlan küçüklüğünden beri bi baltaya sap olamadı umarım sizin gibi çalışkan birinin yanında öğrenir yol yordam"
Ben sap olmadım çünkü ben baltanın kendisiyim baba.
"Abartma baba"
"Abartıyor muyum sence?"
"Evet"
Babam sanki siklemiyormuşcasina bir gülüş atıp şimdi feryadını siktim der gibi baktı. Patronumun yanında dövmezdi sanırım.
"Biz yavaştan kalkalım"
Dağra'nın kurduğu cümle ile kaçış yolu bulan jerry gibi kapıya koştum kapıya varınca arkamdan bakan babama el salladım
"Anneme selam söyle"
Cümle biter bitmez kafama masa sandalye gibi şeyler yememek için arabaya koştum. 2 3 dakika sonra Dağra beyde geldi ve arkaya oturdu.
"Şirkete mi efendim?"
Yanımda oturan ve yaşça büyük olan şoförün sorduğu soruya olumsuz anlamda kafa salladi ve o kalın sesi ile ekledi
"Eve sür Aden gelmiş"