love sux | sookai

laying in my bed

taehyun basmaca oynuyoruz

beomgyu:
acil buraya bakın
teker teker yazmaya üşendim grup açtım
şimdi
baksanıza lan
bi bakın
alooo

yeonjun:
noluyo aq

beomgyu:
bak şimdi
taehyun ve kai
buluşuyolar
sunghoondan öğrendim
gidicez bascaz onları
kafeyi falan biliyorum
hadi yarım saate gitmemiz gerek

soobin:
sen kendin git
niye biz geliyoruz

beomgyu:
mal zaten istesem giderim tek başıma
istiyorum da
ama işte
biliyosunuz beni zaten engelledi
oraya tek gidersem sıçar ağzıma
siz de gelin
işte siz görmüş gibi yaparsınız hatta

soobin:
peki gelirim ben
konum atsana

beomgyu:
kafenin konumu*

yeonjun:
lan
bu bizim
dortlu bulusma kafemizdi
vay serefsiz tae
yeni arkadaslarini goturuyo
ayip

beomgyu:
şimdi ona mı takıldın
of hadi hızlıca hazırlanın gelin çabukkk

yeonjun:
ulan beomgyu
sirf senin icin
cikiyorum evden

•••

soobin, beomgyu'nun attığı konumdaki kafeye geldiğinde ikisinin de kafenin önünde beklediğini gördü.

"hah tamam sende geldin, şimdi içeri giriceksiniz siz masa arıyomuş gibi yapıp taehyunları görceksiniz yanlarına oturcaksınız, bende geç gelmiş gibi yapıcam yani haberim yokmuş taehyundan gibi tamam mı?"

yeonjun ile soobin yavaşça içeri girdiler. geldikleri yer sakin ve hoş bir kafeydi. zamanında taehyun'un evi buraya yakın diye dördü burada buluşur, sohbet ederlerdi. hatta beomgyu'nun taehyun'a açıldığı kafe de buydu. o gün beraber buluştuklarında durduk yere beomgyu taehyun'u kafenin dışına çıkarmış ve ona açılmıştı. tabii taehyun'da onu arkadaşı olarak gördüğü için tepki vermeden kafeden ayrılmış, evine gitmişti.

ikili içeri girdikten sonra bir garson gelip onları boş masa için yönlendirmek istediğinde, arkadaşlarımıza geldik diyip garsonu kibarca reddettiler. biraz etrafa bakındıktan sonra taehyun ve kai'ı gördüler. yanlarına gittiler.

"soobin şurada masa var sanı- aaa taehyun, ne kadar güzel bi tesadüf"

"a-aah yeonjun ve soobin, uzun zamandır konuşmuyoduk, gelsenize"

soobin taehyun'un onları masalarına davet etmesine şaşırmıştı. zorla otururuz diye düşünürken taehyun kendi isteğiyle onları çağırmıştı. çok beklemeden oturdular. biraz sohbet ettiler. fazla zaman geçmeden yakınlaşmışlardı. taehyun onları özlemişti. aslında beomgyu'yu da özlemişti. arkadaş grubunu seviyordu o. ama beomgyu her şeyin tam anlamıyla içine sıçmıştı.
bir süre üçlü konuştuktan sonra kai de onlara katılmaya başlamıştı. ortalıkta hala beomgyu yoktu.

neredeyse yarım saat geçtikten sonra beomgyu hala gelmediği için soobin merak etmişti. telefonunu çıkardı. tam beomgyu'ya mesaj atacakken yeonjun'un açtığı konu ile anında telefonunu kapatıp geri cebine koydu.

"şu itiraf sayfasının adminini biliyo musunuz siz"

"hayır ama kai ile beraber sizden birinin olabileceğini düşünüyorduk"

soobin yine burdakilerden biri admin mi, denemeye karar verdi. tekrar telefonunu açtı. beomgyu aklına geldi yine. ilk başta onu halletti. kısa bir mesaj yazdıktan sonra instagram'a girdi. ne yazsam diye düşündü. saçmalamaya karar verdi.

•••

sooobiiin:
tekrardan selam admin
acikcasi bu hesabin
cok tatli birine ait oldugunu
dusunuyorum
acik olabilir

•••

soobin mesajı yazdıktan sonra biraz bekledi. bir kaç saniye sonra da mesaj iletildi. tam o sırada kai'ın telefonuna da bildirim geldi. soobin onun telefonuna baktı. kilit ekranına bildirim düşmemişti. admin kai değildir heralde diye düşündü.
kai eline telefonunu aldı. bildirim sesi geldiğinde herkes ona bakmıştı.

"ah üzgünüm"

taehyun ve yeonjun önemli değil dedikten sonra konuştukları konuya geri döndüler. soobin ise sadece kai'ı izliyordu. onun admin olduğuna hiç ama hiç ihtimal vermemişti. eğer o çıkarsa cidden şaşırırdı. izlemeye devam etti soobin.
kai instagram'a girdi. itiraf sayfasından bildirim geldiğini görünce sevinmişti nedense. hemen hesaba girdi. gelen mesajı okurken soobin'den geldiğini gördü. o sırada soobin ise kai'ın ellerine odaklanmış, ne yaptığını tahmin etmeye çalışıyordu. kendi yazdığı mesaja baktı. admin görüldü attığı an kai'a baktı. kai da kafasını kaldırıp baktığında, soobin'in de ona baktığını gördü. kai hiçbir şey belli etmek istemiyordu. bakıştıklarında hafifçe gülümsedi ve telefonuna döndü. belki admin olduğumu anlamamıştır diye umuyordu. biraz daha telefonunda oyalanırmış gibi yaptı.

"ben bi tuvalete gidip gelicem, siz devam edin"

kai hemen oturduğu koltuktan kalktı ve hızlıca tuvalete gitti. kabinlerden birine girip beklemeye başladı. streslenmişti. soobin onu öğrenmiş olabilirdi. bunun ihtimali bile kai'ı kötü hissettirmeye yetiyordu. gizli kalmak istemişti. eğer adminin kendisi olduğunu öğrenirlerse gelecek tepkilerin pek iyi olmayacağını o da biliyordu. çünkü hesapta olan ve okulda da kai'a kötü davranan, ondan nefret eden bir kesim vardı. bunun sebebi de zamanında kai'a atılan bir iftira sonucuydu.

neredeyse 10 dakikadır tuvaletten çıkmamıştı. o sırada yine bir mesaj geldi.

•••

sooobiiin:
admin sence de tuvalette gereginden fazla durmadin mi?

•••

yine görüldü atmak zorunda kaldı soobin'e. ama şuan görüldü atmak ya da atmamak umrunda değildi. anlamıştı soobin. kai'ın admin olduğunu biliyordu artık.

•••

bu iftira olayını sonraki bölümlerde açıklıcam
BİDE ÖĞRENDİ SOOBİN ARTIK BİLİYO AAAAAAAAA
acaba sonra nolcak
bende bilmiyorum açıkçası