12

974 103 36
                                        

Felix'ten

"Hyung ne zaman gelicek? Ya bir şey olduysa? Ya gelmezse?"

"Felix sakin ol canım,gelir birazdan."

'Sakin ol' bu iki kelimeyi saatlerdir içimden binlerce kez tekrar ettim,yüz kez de işittim. Ama olmuyor işte,yapamıyorum kafamda sürekli senaryolar yazıp çiziyor sonra saçmalama diyerek kendimi uyarıyordum.

Cidden Minho hyung'un da söylediği gibi küçücük bir olaydan kaos çıkarmıştık. Bu olayı ilk başta anlayamamıştım o yüzden 'saçmalama' gibi şeyler söylemiştim.

Haksız mıydım? Evet.

Neden? Çünkü olayı en başından anlamamış,Hyunjin'in yanlış anlamasına ve kalbinin kırılmasına sebep olmuştum.

Ayrıca Bright'ı neden o şekilde kaydettim ki. Tanrım çok aptalım!

Düşüncelerimden zilin çalması ile birlikte ayrıldım.

Gelen Hyunjin'di,muhtemelen acele ile çıktığı için anahtarı unutmuştu.

Salona geldiğinde ilk önce gözlerini etrafda gezdirdi kısa bir süreliğine hatta 1 saniye falan göz göze geldik fakat hemen çekti gözlerini gözlerimden. Onunda benimde gözlerim doluydu. Muhtemelen gözleri ağlamaktan kızarmış ve göz altları morarmıştı.

Artık dayanamayacağımı anladım ve koşup sarıldım ona gitmesin diye,güvende olduğunu hissetsin diye.

Karşılık vermedi,ben onun boynuna kollarımı sarıp omzuna başımı gömerken onun ağladığını tişörtümün ıslanmasından anlamıştım.

Karşılık vermedi ama o an tekrar birbirimizi bulmuş gibiydik. Uzun bir süre görüşemeyen iki kırgın kalp gibi...

Az bir süre sonra ayrıldım ondan. Direk olarak elini tutmaya yeltendiğimde elini sımsıkı yumruk yaptığını görmüştüm.

Bakışlarımı elinden çekip etrafıma çevirdiğimde bütün herkesin -bazıları ağlayarak- bize baktığını gördüm.

Yumruk yaptığı elini açtım. Ellerimizi birleştirip üst kata çıkmak için adımladım. Hyunglara ona konuyu anlatmam gerektiğini söyleyip odama girdik.

"Hyunjin."

Bir şey söylemedi.

"Bana bak... Lütfen."

Bakmadı.

"O mesajları Avustralya'daki bir arkadaşım gönderdi. Oradaki en yakınımdı. Beni her türlü kötülükten korurdu. Hatta yarışmaya katılmamın bile en büyük destekçisiydi. Bak sana yemin ederim ona aşık değilim veya hoşlanmıyorum. Telefona neden öyle kaydettim onu bile bilmiyorum. Zaten çizgi film karakterlerini saymazsak bu zamana kadar hiç kimseye aşık olmadım,senden sonra en yakın arkadaşım o. Ve eğer bir gün birinden cidden hoşlanırsam ilk sana anlatacağım. Sen...sen benim her şeyimsin Hyun."

Ağzından bir hıçkırık kaçırdı. Sımsıkı sarıldı.

"Özür dilerim çok özür dilerim seni dinlemeden gittiğim için ç-çok özür dilerim Lix."

Ayrıldım ve göz yaşlarını sildim.

"Özür dileme Hyun ikimizinde hataları var. Kafanı toparlamak için gittin. Hem bu bizim ilk kavgamız o yüzden ikimizde bu kadar endişelendik."

"Umarım bir daha kavga etmeyiz Felix."

"Seni seviyorum Felix."

"Seni seviyorum Hyunjin."

O gece ikili sanki yıllardır birbirine hasret çeken iki aşık gibi uyudu ve eski anılarından bahsetti. Hyunjin söz verdi kendisine Felix'i üzmeyeceğine,üzdürmeyeceğine dair. Felix'te söz verdi kendisine asla onu bırakmayacağına dair.

 Felix'te söz verdi kendisine asla onu bırakmayacağına dair

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
I FOUND YOU | HYUNLİX Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin