Hyunjin küçüklüğünden beri Felix'e aşıktı fakat Felix ülkesini değiştirdiğinde ondan bir daha ne haber almış ne de görmüştü. Ama nereden bile bilirdi ki stajyerlik yaptığı şirkette 'Stray Kids' adlı gruba üye olduktan sonra yollarının birleşeceğini...
Bu sekiz gün boyunca Hyunjin ve Felix birbirleri olmadan yaşadıkları 9 yılı anlatmış. Birbirlerini asla yalnız bırakmamış. Hatta Hyunjin bunu o kadar önemsemiş ki Felix'in odası olmasına rağmen beraber uyumuş veya Felix tuvalete gittiğinde bile onun nerede olduğunu sormuştu.
Bütün üyeler ilk başta bu olaya bir anlam veremesede kısa zamanda bütün olaylara inanmış ve ikiliye sevgi vericek sözler söylemişlerdi.
Felix kısa zamanda bütün üyeler ile kaynaşmış ve Hyunjin kadar olmasa da güzel arkadaş olmuşlardı.
Felix ile Jisung'un oldukça fazla ortak özelliklerinin olduğunu anladıklarında ise Jisung'un en yakın arkadaşı Felix olmuştu. Felix'in ise ikinci en yakın arkadaşı Jisung oldu diyelim.
Jisung Hyunjin'i,Hyunjin de Jisung'u kıskanıyordu. Zaten araları fazla iyi olmayan ikili Felix için daha fazla tartışıyor bazen kırıcı bazen ise komik kıskançlıklar yaşıyordu kendileri arasında.
Felix üyelere ilk başta fazla alışamasada kısa sürede aralarından su sızdırmaz hale gelmişti.
Bunların yanı sıra çok fazla dans pratiği ve ses pratiği yapmış,kendini bayılacak kadar zorlamıştı.
Hyunjin dışında en çok Jisung ve Chan ile vakit geçirmişti. Chan'ın da Avustralyalı olması onun için ekstra avantaj olmuştu.
Şimdi ise yine aşağı yukarı 3 saat pratik yapmış ve en sonunda dinlemek için yurda dönmüşlerdi.
"Yemeği internetten söylesek olur mu? Kendimi yemek yapamayacak kadar yorgun hissediyorum."
"Felix için tamamsa benim içinde öyle."
"Jisung! Yavşama Felix'ime!"
"Sana ne be,senin çocukluk arkadaşınsa benimde sevgilim hahaha ağla Hyunjin."
"Yaa hayır. Lixiee~ bir şey söyle. Sen benimsin di mi bak ağlarım."
"Tabi ki seninim Jiniee~ soru mu bu."
"Hahaha ağla Jisung,Felix benim sana asla vermeyeceğim."
"Şuan sevgilim beni aldattı! Tanrım bunları bana neden yaşattın!"
"Jisung ben kimseyi aldatmadım güzelim."
Minho'nun söylediği ile herkes şaşkınca ona dönmüş ve 'cidden mi?' bakışları atıyordu. Minho boğazını temizledi ve konuştu.
"Yani lafın gelişi... Olay çıkmasın diye."
Seungmin avucunu Minho'nun yüzüne uzatarak.
"He he al avucuma anlat sen."
"Seungmin döverim seni."
"Kesinlikle döversin."
"Bunu bilmen güzelmiş."
Seungmin gözlerini devirerek sohbetin devamını dinlemeye başladı.
Kısa sürede herkes konu hakkında konuşmuş Hyunsung ikilisi tatlı tartışmalar ile sohbeti sonlandırmıştı. Chan da yemekleri sipariş etmiş ve yemekler gelene kadar masayı kurmaya başlamıştı.
"Felixxx! Gel hadi bak esrarengiz kasaba başladı."
"Geldim Sung."
İkili televizyon başına kurulduğunda onlara hayretle bakan Hyunjin'i fark etmemiştiler. Hyunjin'i ilk fark eden Jisung olmuştu ve Hyunjin'i rezil etmek amacıyla konuşmaya başladı.
"Felix biliyor musun? Hyunjin çizgi film izleyen insanlardan nefret ediyor."
"Ne cidden mi Hyun?"
"Ne!? Tabi ki hayır. Uyduruyor,neden nefret edeyim ki."
"Uydurmuyorum. Ben izlerken dedikleri,yaptıkları çok ağır şeylerdi ah hatırladıkça kalbim ağrıyor."
"Ya abartma! Sadece televizyonun fişini çekip seni gıcık etmek için laf etmiştim. Yoksa herkesin kendi kararı karışmak ne haddime di mi?"
Bunun üzerine bütün üyeler kahkaha atmaya başlamış. Yurdu kahkaha sesleri kaplamıştı. Hyunjin gülenlere yastık fırlatıp susturmaya çalışsada başarısız oluyordu.
Felix ayağa kalkıp Hyunjin'e doğru koştu ve ona sımsıkı sarıldı. Ani hareketle herkes onlara doğru dönmüş ve 2 dakika sessizce onlara bakmıştı.
