-Five'ın odasına giderken içimde bir korku vardı, beni öldürebilirdi bence. Ama sarhoş olan Olivia ile baş etmek çok zor. O yüzden Five'a götürüyorum zaten.
Klaus: Fiveeee!
Five: Ne var!?
Klaus: Sana bişey göstericem.
Five: Klaus git başımdan.
Klaus: Ta-daaaa
Five: Olivia?
Olivia: Ne?
Five: Klaus naptın ona?
Klaus: İçki içelim mi dedim, kabul etti.
Five: Bana neden getirdin?
Klaus: Çünkü çok işim var ve evde tek uyumayan kişi sensin.
Olivia: Ben kendi başımın çaresine bakarım.
Five: Sarhoş gibi durmuyor.
Olivia: Kes sesini be.
Klaus: 2 şişe bitirdi.
Five: Peki, ama bu sana yaptığım son iyilik.
Klaus: Tamamm.
-Five'ın Anlatımı-
-Neden bana getirdiğini sorguluyordum, ve neden içtiğini. Aklıma soru sormak geldi.
Five: Olivia.
Olivia: Ne?
Five: Neden içtin?
Olivia: Sana neden söyleyeyim ki?
Five: Senin abinim.
Olivia: Eski sevgilim yarım saat önce bana yazdı, ama o beni aldatmıştı ve şimdide affetmemi istiyor.
Five: Hmm, affedecek misin?
Olivia: Ordan bakınca gerizekalıyamı benziyorum?
Five: Evet?
Olivia: Of ben gidiyorum.
Five: Kahve yapıcam, onu içtikten sonra cehennemin dibine bile gidebilirsin.
Olivia: Zehir koyma sakın.
Five: Tamam koymam.
************
Five: Al, iç şu kahveyi.
Olivia: Of kahve sevmem ki.
Five: İç artık şunu!
-Bağırmamdan korktu galiba, hemen içti kahveyi. İçtikten sonra gitmeye çalıştı ama sürekli biryere çarpıp duruyordu. Mecbur götürmek zorunda kalmıştım.
Five: Ya Olivia yürüsene!
Olivia: Bana bağırma yakarım seni!
Five: Off!
Olivia: Ya indir beni!
Five: Sus artık.
-Olivia'yı odasına bırakıp kendi odama gittim ve hemen uyudum, cidden bu kız beni çok yordu.
*Sabah*
-Kalkar kalkmaz saate bakmıştım, ve kahvaltıyı kaçırmıştım. Süper. Aşağı ışınlandım ve etrafa bakınmaya başladım.
Olivia: Ne bakıyorsun?
Five: Kahvaltıda olmanız gerekmiyor mu?
Olivia: Sevgili babamızın 4 hafta işi varmış.
Klaus: Süper bir haber değil mi?!
Luther: Boş bir sebepten ötürü akademiyi bırakmaz.
Klaus: Kes sesini.
Five: Luther doğru söylüyor, bir sebebi olmalı.
Olivia: Önemli bir toplantı olduğunu söyledi.
Allison: Artık görevlere gitmeyeceğiz yani?
Olivia: Hayır gidicez, hatta yarım saat sonra bir müzeye gidicez.
Luther: Bunları nerden biliyorsun?
Olivia: Babamla konuştum.
Diego: Kıskandın mı koca oğlan?
Luther: Kapa çeneni.
Vanya: Hazırlanmalıyız.
Olivia: Evet.
Five: Görevi biraz daha açıklar mısın Olivia?
Olivia: Müzede yarım saat sonra bir soygun gerçekleşecek, ve muhtemelen bazı insanlar rehine olarak kullanılacak. Bizim amacımız hem rehineleri hemde soygunu durdurmak.
Allison: Kolay.
Olivia: Çocuklar bişey söylemem lazım.
Luther: Evet?
Olivia: Bizim aramıza 1 kişi daha katılacak.
Diego: Ne!
Olivia: Neden bu kadar şaşırdın? Neyse çağırıyorum. Lila!
Lila: Selam.
Olivia: Tanışma işini sonra halledin, göreve gitmemiz lazım. Bu arada bende Lila gibi güçleri kopyalayabiliyorum.
-Dedi ve ışınlandı, şaşırmıştım. Ama buna vaktim yoktu. Hemen hazırlanmaya gittim.
-Olivia'nın Anlatımı-
Olivia: Lila, kardeşlerimle iyi anlaşmanı istiyorum.
Lila: Denerim.
Olivia: Tamam, ben hazırım.
Lila: Bende, aşağı inelim.
-Aşağı ışınlanmıştık ve herkes oradaydı. Five bizi müzeye götürdü ve müze kapısını açtığım an gözlerim sonuna kadar açıldı...
----------------------------
Oy sınırı 5
💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐁𝐥𝐨𝐨𝐝𝐲𝐅𝐢𝐫𝐞/𝐓𝐡𝐞 𝐔𝐦𝐛𝐫𝐞𝐥𝐥𝐚 𝐀𝐜𝐚𝐝𝐞𝐦𝐲
Action"Serçe Akademisinden kısa bir süreliğine ayrıldığını düşünen Olivia, Şemsiye Akademisine gelerek hayatına yeni bir başlangıç yaptı." ✍︎☂︎