𝐁𝐥𝐨𝐨𝐝𝐲𝐅𝐢𝐫𝐞/𝐓𝐡𝐞 𝐔𝐦𝐛𝐫𝐞𝐥𝐥𝐚 𝐀𝐜𝐚𝐝𝐞𝐦𝐲

-22-

Five beni çok sinirlendirmişti, hemde çok. Ama Chris'in söylediği şey gerçekten komikti, benim yerimde kim olursa olsun oda gülerdi bence. Yüzümde küçük bir tebessüm oluştu ve salona indim.

Lila: Neden gülüyorsun, öpüştünüz mü?

Olivia: Hayır, kavga ettik, hanımefendi biraz tripli.

Lila kıkırdadı, ve koluma girip beni odasına çıkarttı.

Olivia: Neden buraya geldik?

Lila: Benim yan odamda kim kalıyor?

Olivia: Chris?

Lila: Evet, diğer yanımda?

Olivia: Five?

Lila: Buda doğru, şimdi biz burda biraz eğleneceğiz.

Olivia: Ve Five bizim sesimizi duyacak.

Lila: Aynen öyle, hatta Chris'i çağırmayı düşünüyorum.

Olivia: Hayır, bunu yapmamalıyız.

Lila: Korkuyor musun?

Olivia: Five ile ayrılmadık, eğer Chris'i çağırırsak yanlış anlar.

Lila: Çok sıkıcısın, ama senin için çağırmayacağım.

Olivia: Güzell.

Lila'ya öpücük attım ve salona indim, salonda Chris, Five, Diego ve Klaus vardı. Tam bir kaos ortamı, bayılırım.

Klaus: Naber?

Olivia: İyi.

Klaus: Neden böyle dedin şimdi, moralin mi bozuk yoksa?

Olivia: Hayır, çok mutluyum.

Chris: Bahçeye çıkalım mı?

Olivia: Five ile çıkabilirsin,

Five: Neden ben?

Olivia: Klaus yukarı gelir misin?

Klaus: Tabikii!

Five: Bende odama çıkıyorum, çok uykum var.

Gülümsedim ve Klaus'un koluna girerek Lila'nın odasının kapısına geldik, Lila biriyle konuşuyordu. Birazcık dinlemiş olabilirim.

Lila: Plan bu.

???: Tamam.

Ses çok tanıdık geliyordu fakat tam olarak kim olduğunu anlamamıştım, Five yüzünden kafam allak bullak oldu çünkü. Ben sesin kime ait olduğunu anlamaya çalışırken Lila arkama ışınlandı.

Lila: Sen kapı mı dinliyorsun?

Olivia: Ya ne alaka!

Lila: Tamam sakin.

Gülümsedim ve Lila'nın kolundan tutup odaya geri fırlattım, ardından Klaus ile beraber Lila'nın odasına geçtik. Odaya göz attım ancak hiç kimse yoktu, Lila bana hâlâ garipser bir biçimde bakıyordu, iç çektim ve yatağın yanındaki küçük koltuğa oturdum.

Olivia: Ne yapacağız burda?

Lila: Ben birazdan içkileri getireceğim, siz burda kalın.

(Sabah mı yoksa akşam mı olduğunu unuttum o yüzden şu andan itibaren akşam oldu, saat 9 civarı)

Olivia: Tamam.

Lila gittikten sonra yanımda yerde oturan Klausu kendime çevirdim.

Olivia: Lila kiminle konuşuyordu?

Klaus: Bilmem, bende anlamadım.

Olivia: Pekala, umarım tahmin ettiğim kişi değildir.

Ardından Lila ışınlanarak yanımıza geldi, elinde birsürü içki vardı, hepsi çok ağır içkilerdi, benim gibi birini bir yudumda bile sarhoş edecek türden.

Klaus: Bunlar Olivia için fazla, daha hafif birşeyler yok muydu?

Lila: Sarhoş olup eğleniriz işte, planımız bu zaten.

Klaus: Sen bilirsin.

Üçümüz birlikte içkileri ve abur cuburları hazırlamıştık, geriye sadece Five odasında mı diye kontrol etmek kalmıştı. Five'ın odasına doğru ilerlerken bu yaptığım doğru mu diye birçok kez kendime sordum, ama artık çok geçti. Five'ın odasının önüne gelmiştim ve kapıya tıkladım, içerden "gel!" sesini duyunca girdim.

Olivia: Tokamı alıcaktım, o yüzden geldim.

Five: Bunun için mi geldin?

Olivia: Toka benim değil mi? Aldım işte.

Five: Saçında var zaten toka.

Olivia: İyi, al senin olsun.

Tokayı ona doğru fırlattım ve bu hareketime kıkırdadı, bende daha fazla utanmamak için odadan çıktım.

>>>>>>

Saat 11'di ve biz hâlâ Lila'nın odasında içki içiyor, eğleniyorduk. Ben sarhoştum, fakat öyle böyle değil, ismimi dahi hatırlamıyordum. Klaus'da sarhoştu ama çok değil, Lila ise hiç içki içmemişti. Ben bağıra bağıra şarkı söylerken odanın kapısına biri vurdu.

Olivia: Gelme!

İçeri Chris girmişti, tabi ben o zaman ki aklıma kim olduğunu anlamamıştım, gözlerimi kıstım ve daha dikkatli bakmaya başladım.

Klaus: Ne işin var burda?

Chris: Olivia davet etti.

Klaus bir bana, birde Chris'e baktı, kafasını onaylar biçimde salladı ve yere oturdu. Klaus tam içki içecekken Chris Klaus'un kafasına tavayla vurdu.

Olivia: Oww, acıdı mı?

Lila: Bayıldı.

Olivia: Bu çocuk kim?

Lila: Five, tanımadın mı?

Olivia: Pardon, bir an unuttum.

Chris'in yanına gittim ve ona sarıldım, daha sonra Lila, "Five, çabuk buraya gel!" diye bağırdı. Ben tam Chris'den ayrılacaktım ki içeri Five ışınlandı, bane ve Chris'e bakıyordu. Bakışlarında hayal kırıklığı vardı.

Five: Olivia...

------------
💗