-15-

660 44 134
                                    

Reginald: Bunu yapması çok kolaydı, zorlardan başlamalısın Numara 8.

Five: Onu çok zorlarsak yarınki göreve gelemez.

Olivia: Yorulana kadar devam edeceğim.

Lila: Peki, şimdi hangi gücü denemek istersin?

Olivia: Element kontrolü.

Five: Çok zorlanırsın.

Olivia: Telekinezi?

Lila: Bu olabilir.

Olivia: Telekineziyi azda olsa hatırlıyorum, ben telekineziyi denerken sizde kendi güçlerinize çalışın.

Lila: Tamam, Five sen Olivia'nın yanında dur.

Five: Tamam.

-Five hariç diğerleri dağıldı ve güçlerini çalışmaya başladılar, Vanya'nın gücüne hayran kalmıştım.

Five: Ne zaman söyleyeceksin abine?

-Five soru sorduğunda taşı havaya kaldırmış, etrafımda döndürüyordum. Ama dikkatim dağıldı ve taş yere düştü.

Olivia: Neyi?

Five: Sevgili olduğumuzu.

Olivia: Sevgili değiliz ki?

Five: Öpüştük Olivia.

Olivia: Biliyorum fakat hala teklif etmedin, o yüzden şuan sevgilim değilsin.

Five: Hadi ama!

Olivia: Abii-

Five: Tamam tamam, yeterki sus.

-Büyük bir zafer kazanmış gibi sırıtmaya başladım, ama o çok ciddiydi. Az önce yere düşürdüğüm taşı kaldırarak sağ omuzuna fırlattım, daha çok sinirlendi. Bu hali çok komikti.

Reginald: Çalışma bitmiştir!

Olivia: Daha elementlere geçmedim!?

Reginlad: Element kontrolü duygularınla hareket edicek, çalışmaya gerek yok.

-Five ile uzun süre bakıştık, ikimizde ne dedi bu moruk dermiş gibi bakıyorduk. Görevde düşman bana saldırırken "abi dur üzülmem lazım" falanmi diyim ya.

Olivia: Kesinlikle yarın öleceğim!

Five: Olivia! Düzgün konuş!

Olivia: Napabilirim Five, sen söyle.

Five: Eve gidelim ve kahve içelim.

Olivia: Olur.

-Five ile mutfağa doğru yürüdük, yürürken evi inceliyordum. Sonunda mutfağa gelmiştik, Five kahveleri yapmaya başladı.

Olivia: Five.

Five: Evet güzelim?

Olivia: Korkuyorum, yarın ki görevden.

Five: Sen hepimizden daha güçlüsün Olivia, korkmana gerek yok.

Olivia: Anlamıyorsun Five, sanki hergün göreve gidiyorum.

Five: Bende ilk göreve gidişimde çok korkuyordum ama boş yere korkmuştum, hırsızlar bizden korkup kaçıyorlardı.

Olivia: Umarım iyi geçer

Five: Korkma güzelim.

-Kahveleri aldı ve yanıma oturdu.

Olivia: Teşekkür ederim.

Five: Önemli değil :)

-Five ile kahvelerimizi içmeye başladık, neden bilmiyorum ama içimde kötü bir his vardı. Daha yeni kaçırılmıştım ikinci bir şoku kaldıramam diye düşünürken abim yanımıza geldi.

Beny: Ne yapıyorsunuz?

Five: Uyuyoruz.

Beny: Ha-ha ne kadar komik.

Olivia: Birşey mi oldu abi?

Beny: Hayır olmadı abicim, rahatınıza bakın.

Five: Abine birşey olmuş.

Olivia: Evet, fark ettim.



-Uyumak için hazırlanıyordum ve içeri Five girdi, neden gelmişti?

Five: Selam.

Olivia: Selam?

Five: Sevgiline sarılmayacak mısın?

Olivia: Hani nerde sevgilim?

-Bunu dememle kendini işaret etti ve bana sarıldı, bende ona sarıldım.

-Five'ın Anlatımı-

-Şuan hayatımın en huzurlu anı olabilirdi, Olivia o kadar güzeldi ki..

Olivia: Tamam yeter bu kadar, hadi iyi geceler.

Five: iyi geceler güzelim.

------------------




𝐁𝐥𝐨𝐨𝐝𝐲𝐅𝐢𝐫𝐞/𝐓𝐡𝐞 𝐔𝐦𝐛𝐫𝐞𝐥𝐥𝐚 𝐀𝐜𝐚𝐝𝐞𝐦𝐲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin