27

492 33 52
                                    

Dört ay sonra



— "O bir alfa, Evimin varisi ve sen onu hala bir omega gibi giydiriyorsun." Pembe tavşan takımı da ne? Kulkları bile var? Bu yaptığın da ne?

Yoongi oturma odasında bir koltuğa oturmuş uyuyan bebeği kendisine yakın tutuyor.

— O henüz bir bebek ! Tercihlerini bana dikte edene kadar onu istediğim gibi giydireceğim.

— Onun bir alfa olması iyi, seninkiyle aynı huysuz ikinci bir omegaya dayanamam," dedi Jeon, Min'in ona attığı solgun bakışı kasıtlı olarak görmezden geldi.—  "Gitmeden önce tutayım."

Jungkook, uzun kulaklı pembe takımda ki bebeği dikkatlice ellerine yerleştiren omegaya doğru yürüdü.

— "Sakin uyandırma," diye söylüyor  omega sessizce.

Jeon oğlunu göğsüne sardı ve yavaş yavaş odanın içinde dolaşmaya başladı. — Çoktan bir aylık oldu, ne zaman bir isim bulacaksın? alfa sorar. "Senin karar vermene izin vermemeliydim.

— İsim şaka değil, ciddi bir iş. Bu yüzden hala seçiyorum. Üzgünüm, yirmi yaşında baba olmayı beklemiyordum ve gelecekteki çocuklarımın isimleriyle dolu bir defter tutmadım , ”Min hoşnutsuzlukla homurdanıyor. —  Tamam, bana ver. toplantıya gitmelisin.

Omega  oğluna ne isim vereceğini seçmişti, ancak alfaya bunu dile getirecek kadar cesarete sahip değil. Jungkook, Min'in seçtiği ismi beğenmeyebilir. Yani Yoongi hala bu işi uzatıyor.

— "Biraz daha," der alfa dudaklarıyla minik burna dokunur, minik anında hareket eder ve ağlamaya başlar.

—  " Al işte," diye iç geçirdi Min.

— "Ver bana toplantıya gecikiyorsun. Onu, dadılara vereceğim ve sonra  gidelim.

Zaten çığlık atan bebeği birkaç kez daha öpen Jungkook, isteksizce Min'e verir ve ceketini alarak dışarı çıkar. Yoongi bebeği sakinleştirir, bakıcıya verir ve o da  ofise iner.

Bebek dünyaya şehrin en iyi hastanesinde geldi. Alfa bir adım bile uzaklaşmadı omeganin yanından her arzusunu her dileğini yerine getirdi . Doğum sonrası kendini toparlamadan ofiste görünmedi. Bütün işlerini durdurdu ve sadece tilki ve yavrusu ile ilgilendi. Jungkook oğlunu hastanede eline ilk aldığında anladı ki eğer dünyada bir mutluluk varsa oğlu  bunun ta kendisiydi.

Jeon her gece Min'e oğlu için teşekkür erde, yine her sabah aynı sözlerle uyanır. Alfa artık eroin koklamaz, gece kulüplerde takılmaz ve seks partileri yapmaz. Çünkü asıl heyecanın oğlunu kucağında tutup her gece iyi geceler dilemek olduğunu anlamıştı.  Tilkisine sarılıp ahududu kokusunu ciğerlerine çekmek ona yetiyordu. Jungkook başka hiç bir şeye ihtiyac duymuyor. Mutluluğu Penthaus katında yaşıyordu çünkü.

Jungkook kardeşi ile en son bir ay önce ofisteki o son konuşmasından sonra hiç görüşmedi. Jimin bir kaç kez ofise geldi ama Alfa korumalarına onu kapıdan bile içeri almamalarını emretmişti. Yoongi son günlerde en azından çocuk hatrina barışmalarini istiyordu ancak Jeon onu dinleyecek gibi görünmüyordu. Jimin telefonda Yoongiyle uzun ve göz yaşları arasında özür konuşması yapmıştı, çocuğu görmek istediğini söylemişti. Min onu affetmişti ama Jungkook'un izni olmadan böyle bir riske kendini atamazdı. Bu yüzden konuşma bir hiç ile sonuçlanmıştı.

Ultraviolence/ Yoonkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin