Ultraviolence/ Yoonkook

10

Üç gün, üç gündür Jimin aç bir şekilde odasında kapalı. Dışarıyla bütün bağlantıları kesik bir şekilde,odadan dışarı izin vermiyorlar. Üç gündür Jimin hiç bir şey yememiştir. Günlerini yatağında battaniyeye sarılıp ağlamakla geçirir. Jungkook da gelmiyor. Riz bile malikaneye uğramıyor.Omega usulca boşluğa kapılır. Kendini öldürecek kadar cesaretli değil. En azından açlıktan ölürüm diye düşünüyor.Jimin Tae'siz bir hayat hayal bile edemez. Omega nefes alamıyor sanki Jungkook göğüs kafesinden kalbini çıplak elleriyle söküp almış gibiydi.

Omega şimdi boş bir beden gibi yavaşça sönüyor, sevdiği koku ve gozleri olmadan.

Riz dördüncü günün sabahı gelir ve hemen omeganın odasına çıkar. Beyaz güçsüz solmuş bir omegayi tavanı izlerken görür Riz. - Bana yemek yemediğini söylediler, - Riz duvara yaslanıp omegaya bakar. Jimin cevap vermeden tavandaki resmi izlemeye devam eder.- Dinle, - Riz yatağın yanına yaklaşıp yere çömelir.- Şimdi aşağıya inip çorbanın içiyorsun. Hiç bir alfa bu yaptığına değmez.

— Git. - zar zor duyulur omeganin sesi.

Riz'in kalbi sıkışır. Jimini böyle görmeye dayanamıyor. Omega zayıflamış, sanki Riz ona dokunsa toz haline gelecek gibi güçsüz duruyor. Riz ayağı kalkıp istemeyerek olsa da odayı ter ediyor.O burda güçsüz. Jimine tek yardım edebilecek kişi Jungkook. Riz telefonunu çıkarırsın ve birer birer omeganin durumunu patronuna anlatır. Jungkookun kardeşini sevdiğini iyi bilir Riz ve bun da da haklı, kahvesini bitirmeye kalmadan alfa malikaneye gelir.

Jungkook  sinirli, çalışanların kaçacak delik aramaları gerek. Jiminin " açlık grevinden" haberi yoktu, ne olursa olsun o onun küçük kardeşi ve tek varlığı. Onun yanında bütün prensip ve kurallar yerle bir olur.

Jungkook odaya girer ve yatağın kenarına çöker.

- Aç kalarak bir şeyleri çözemezsin.

- Çözerim, ben ölürüm ve bütün sorunlar ortadan kalkar.

- Saçmalamayı bırak, aniden sinirlenir alfa ve hemen kendini toplar. - Bir alfa için ölmeyi göze almak olabilecek en saçma şey.

- Onu seviyorum.

- İki de bir bu saçmalığı söylemeyi bırak. Derin nefes verir alfa

- O senin dengin değil, hem onun bu konumda çok az bir vakti kaldı. Parasız bir alfayi ne yapacaksın? Ama ben alabilirim sana her istediğini, sen sadece işte. Taehyung ile rüküş giyinebilirsin sadece. Şaka yapmaya çalışarak konuşur  Jeon.

— O benim alfam. Diye homurdanıyor Jimin yatağında otururken.

- Şu haline bak, - acı bir şekilde gülümsüyor Jungkook ve kendinden nefret ediyor kardeşini bu duruma kadar getirdiği için.

- Nerde benim güzel Jiminim?
- Güzel olmak istemiyorum, Taehyung olmadıktan sora.

Alfa derin bir nefes alıp kardeşini yanına çeker.

- Jimjim, seni seviyorum ve bu haline dayanamıyorum ama sen beni çok kötü bir duruma sokuyorsun.

-Bu nasıl sevgi? İnsan sevince sevdiği kişinin üzülmesine izin vermez. - Ama sen benim canımı yakıyorsun.

Suga.

Neden şimdi Jiminin yanındayken ve onu dinlerken bir anda aklına o geliyor. Oda açlık  grevindeydi, ve bunun sorumlusu da Jungkook du. Jungkook Suziye kızmıştı yemek konusunda ısrar etmemelerini söylemişti, hatta kalbinde bir yerlerde açlıktan ölürse daha iyi olacağını bile düşünmüştü. Siniri geçtikten sora bile haber edip yemek vermelerini söylememişti.