MAFIA IN SCHOOL • TAEKOOK +18 ✓

13

Haiii, ben geldiiiim. Bir önceki bölüme verdiğiniz oy ve yaptığınız yorumlar için teşekkür ederiiim. Bu bölümü de umarım seversiniiiz. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum <3

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

Gözlerimin içine baka baka parmak uçlarına bulaştırdığı çilekli lipbalmımı parmaklarını yiyip bitirmek istercesine sıkıca emdi.

O sırada gözlerini yumup hırıltılı bir sesle soluklandı. "Mmmhh."

Kirpiklerinin o titreyişini ve parmaklarını emerken yanaklarının içeriye göçmesiyle gözlerimin önünde sergilenen şölen karşısında hayalarım titreşti. Aletimin uyarılmış bir şekilde iç çamaşırım içinde seğirdiğini hissettim.

Parmaklarını sıfır telaşla, ağır ağır tatmin olana dek emip beni deliler gibi tahrik etti. Kısa bir süre sonrasında parmaklarını ağzından ıslak bir sesle çıkarttı ve dilini damağına vurarak şaklattı.

Gözleri, gözlerimden ayrılıp omzumun ardında bir noktaya sabitlendiğinde dudaklarını yalayarak beni kıvrandırmaya devam etti.

Gözleri gözlerimle yeniden çarpıştığı anda kiraz gibi parlayan ıslak, kalemle çizilmiş misali biçimli ve dolgun dudaklarını yavaşça araladı.

"Arkadaşın geliyor. Sonra görüşürüz." dedi ve bana göz kırpıp bankın arkasına doğru uzattığı kolunu oradan çekerek ayağını öne doğru atıp tek bir hamleyle kendini ayağa kaldırdı.

Bacaklarımı sıkı sıkıya birbirine bastırıp ellerimle bacak aramı kapattım.

Ama bunu fark etmiş gibi önümden geçip giderken dudakları beğeniyle büküldü. Korumaları da onu peşinden takip etti.

Onun gittiği yöne soluk soluğa kalmış bir şekilde bakmaya son verip tepeme dikilen Jin'e çevirdim bakışlarımı. Tanrım, kasıklarım sızlıyordu. Yine beni erekte etmeyi başarmıştı. Off!

"Ne oldu, bu suratının hali ne böyle senin?"

Ellerimle yüzümü hunharca sıvazlayarak sırtımı iyice banka yasladım. Jin yanıma oturup ellerimi yakalayarak yüzümden indirmemi sağladı.

"Taehyung ne arıyordu senin yanında? Hani uzak durma kararı almıştın?" Sorularıyla beni köşeye kıstırmaya devam eden arkadaşımın kollarını itekleyerek bileklerimi kurtardım.

Tek elimle saçlarımı geriye doğru tararcasına yatırırken, diğer elim uyluğuma yerleşti. "Öyleydi zaten, o geldi yanıma." diye homurdandım dedim elimi yelpaze misali yüzüme doğru sallayarak kendimi serinletmeye çalıştım. Tenim cayır cayır yanıyordu, ensemde kaynar sular kaynıyordu sanki. Çok sıcak olmuştu cidden...

"Jin, çok etkileyici ve çıldırmak üzereyim cidden." dedim neredeyse ağlamaklı bir ses tonuyla. "Ne yaptı? Tanrım ne oldu? Öpüştünüz mü?"

Başımı iki yana salladım. "Dudaklarıma dokundu. Aslında önce kendi parmaklarını öptü ve sonra öpücüğünü bana vermek ister gibi dudaklarıma parmaklarını bastırdı. Jin, çıldırıyorum ciddi anlamda, şu halime bak." dedim ve kaşlarımla pantolonu zorlamaya başlayan kabarıklığı gösterdim.

Pantolonumdaki baskıyı görünce gözleri irileşerek hızla yüzüme yükseltti bakışlarını. "Siktir. Sadece parmaklarıyla dudaklarına dokunduğu halde kalktı?"

"Ah evet. Çok etkileniyorum ve bu beni delirtiyor. Ben... Tuvalete gitmeliyim."

****