23

33.1K 2.9K 2.3K
                                    

Haiiii, ben geldiiiim. Huuuh bu bölüme bir yüklenin de gece bölüm yazmaya çalışacağım. Yazabilirsem 24'ü de bu gece yarısı salmaya çabalarım. En kötü yarına gelir <3

Bir önceki bölüme verdiğiniz oy ve yorumlar için çok teşekkür ederiiim. Ailemiz 150K olduu, destek olan herkese minnettarım. Bir sonraki bölümü yazmak için sabırsızlanıyorum ben jwjhhw Çok sıcak olmasa onu da yazmaya başlayacaktım da havale geçireceğim neredeyse jsdfdgfjdh

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

Uzanıp elimi dizine atarak hafifçe parmaklarımı yukarıya doğru çıkardım. Ardından uyluğunda gezdirdiğim parmaklarımı aniden bacağını kavrayacak şekilde sıkıca tuttum ve kulağına son derece flörtöz bir tavırla fısıltımı bıraktım.

"Bu bitiremeyeceğim anlamına gelmiyor."

Dişleri arasından sert bir nefes çekerken oturuşu dikleşti ve parmaklarımın altında kalan bacağı kaskatı kesildi.

Başını çevirerek dudak dudağa gelmemizi sağladığı sırada gözlerimin içine baka baka, "Bu bir meydan okuma mı?" diye soludu. Hırıltılı sesi cezbedici bir şekilde kulaklarıma çarpıp geçti.

Soluklarımız birbirine karışırken, onu kışkırtmak istercesine çarpık bir şekilde gülümsedim. "Nasıl anlamak istersen Kim." diyerek ona göz kırpıp çenesine dudaklarımı bastırarak geri çekildim.

Tam o sırada Jimin kıkırdayarak araya girdi. "Mafyanın oğlu enişte beyefendi adayı, bizi de gör ya. Bize yok mu?" Sarhoş olmaya çoktan başlamış olmasından kaynaklı kelimeleri telaffuz etmekte güçlük yaşadı.

Mafyanın oğlu enişte beyefendi adayı mı? Hadi ama! Jimin şimdiden zil zurna sarhoş olmuştu. Ağzına içmiyordu ki, ah Tanrı aşkına.

Taehyung, Jimin'in ona söylediği tabirden hoşlanmış gibi dudakları beğeniyle büküldü.

Ardından, "Rowoon, araçtaki tüm viskileri getir." dedi Taehyung emir vererek. Rowoon eğilerek onu onayladığına dair homurtular çıkarttı ve koşar adımlarla uzaklaşmaya başladığında Jimin sevinç nidaları dökerek ellerini dizlerine vurdu.

"Ben sağlam içerim, ama sarhoş olmam. Bana ayak uydurmak isterken kör kütük sarhoş olmayasın?" Tek kaşı imayla havalandığında histerik bir şekilde güldüm. Ah alttan alttan bana gönderme yapıyordu.

"Sen beni fazla hafife alıyorsun herhalde Kim!" Yüzümdeki sahte gülüşüm silindiği anda ona dik dik bakarak, kendimden emin bir tınıyla konuştuğumda, dudaklarının iki kenarı yukarıya doğru kıvrıldı.

"Ah Jeon cidden..." dedi ve başını iki yana sallayarak şişesinde kalan son damlaları kafaya dikerken şişenin ağız kısmını dişlerine hafifçe çarptırdı.

Sorgulayıcı bir hale bürünen bakışlarım eşliğinde onu dikkatle izlerken, "Ne?" diye homurdandım.

Şişeyi ağzından uzaklaştırırken, elindeki boş şişeyi ayağının kenarına zemine bırakıp sırtını sandalyeyle geri buluşturdu. Bacaklarını iyice açarak oturduğu sandalyeye yayıldı.

"Şu hırçın ve bana kafa tutan hallerine bayılıyorum."

Başını bakışları beraberinde üzerime geri diktiğinde, dilini dudakları üstünde gezdirdi. Yüzüme sözlerinin hoşuma gitmesi nedeniyle memnun bir gülücük yapıştı. Sırıtarak önüme dönüp bacak bacak üstüne attım.

***

JW Black Label'i bitirir bitirmez Rowoon'un bizim için getirdiği Jack Daniels şişelerinden birini içmeye başlamıştım.

MAFIA IN SCHOOL • TAEKOOK +18 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin